“Medeniyetler Çatışması”kavramının mucidiSamuel Huntington’un dergisiForeign Policy,2016 yılının 15 Temmuz’undaki FETÖ’cü darbe ve işgal girişimiyle ilgili olarak aynen şöyle yazmıştı:“Başarılı darbenin ilk kuralı olan hükümetin başını ele geçirme ya da öldürmeyi gerçekleştiremediler.”Edward Luttwak imzalı yazıda şunlar da vardı:“Erdoğan’ı taraftarlarına darbeye direniş çağrısı yapabilecek şekilde boşta bıraktılar.”Yani?YaniFetullahçı Terör Örgütü elemanları, “Erdoğan’ı infaz etmedikleri için başarılı
kavramının mucidi
’un dergisi
2016 yılının 15 Temmuz’undaki FETÖ’cü darbe ve işgal girişimiyle ilgili olarak aynen şöyle yazmıştı:
“Başarılı darbenin ilk kuralı olan hükümetin başını ele geçirme ya da öldürmeyi gerçekleştiremediler.”
Edward Luttwak imzalı yazıda şunlar da vardı:
“Erdoğan’ı taraftarlarına darbeye direniş çağrısı yapabilecek şekilde boşta bıraktılar.”
Yani
Fetullahçı Terör Örgütü elemanları, “Erdoğan’ı infaz etmedikleri için başarılı olamadılar!”
Aynı dergide bir başka yorum daha vardı. Amerikalı emekli bir asker şöyle yazmıştı:
“Eğer darbe başarılı olsaydı İslâmcılar kaybedecek ve biz kazanacaktık.”
Yine 15 Temmuz’dan hemen sonra bir Amerikalı üst düzey komutan,
“Partnerlerimizin çoğu şu an içeride”
diyerek Amerika’nın en azından bir kanadının bu girişimin arkasında olduğunu ifşa etti.
5 YIL ÖNCE TÜRKİYE TARİHİNDE BİR İLK YAŞANDI
5 yıl önce 16 Temmuz sabahı güneş doğduğunda ÜlkeTv’deki yayına bir nefes almak için ara vermiştik. Odama girmiş, kafamı ellerimin arasına almış ve
“Rabbim kâbus muydu, yoksa gerçek mi”
diye mırıldanmıştım. Kendime geldiğimde yaşadıklarımızın gerçeğin ta kendisi olduğunu idrak ettim. FETÖ’cü alçaklar ve onların arkasındaki güç, kapkara bir gece olarak kurgulamıştı o geceyi... Ama Rabbimiz’in yardımı ve milletimizin direnişi, Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın liderliğiyle o gece hamdolsun apaydınlık bir sabaha doğdu.
Şehitlerimizin bir kısmının naaşı hâlâ yerdeydi. Üzerlerine örtülen bayrağımızın rengi ile şehitlerin kanı birbirine karışmıştı. Ve onların şehadeti, Türkiye’yi işgale kalkışan, bölmeye yeltenen, meşru iktidarı alaşağı etmeyi düşünen, iç savaş hesapları yapan kim varsa hepsinin hesabını kursaklarında bıraktı.
Tam 5 yıl önce, Türk milleti “Darbeye çıplak elleriyle direnen millet” olarak tarihe geçti.
HER BİRİMİZİN ÇOCUKLARIMIZA TORUNLARIMIZA ANLATACAK
O gece
her birimizin iftiharla, gururla göğsümüzü gere gere çocuklarımıza, torunlarımıza anlatacağımız kahramanlık hikâyelerimiz oldu. Mesela benim hisseme o gecenin kutlu sesi “Ezanlar ve selâlar okunsun” çağrısını televizyon ekranından yapmak düştü.
Rabbimiz’in her birimizin kalbine “üflediği” ruh ile Türk milleti meseleye el koydu.
F-16’ya levye fırlatan, tankın altına yatan, tankın egzozuna tişört tıkayan, kurşunlara göğsünü siper eden, tüm ekinini uçaklar kalkamasın diye yakan bir millet olarak tarihe geçtik.
Bu millet 15 Temmuz gecesi sabaha kadar meleklerle birlikte darbecilere karşı yiğitçe vuruştu. Kazandı..!
Bu yazı her 15 Temmuz’da bazı ekleme ve çıkarmalarla inşallah bundan önce olduğu gibi bundan sonra da hep yayınlanacak.
15 Temmuz’un hainleri de kahramanları da hâlâ hayatta, bilinsin isterim
15 Temmuz darbe ve iç işgal girişiminin üzerinden bir yıl geçmişti ki çok önemli bir üst düzey bürokratımız şunu söylemişti:
“Darbe hükmünü hâlâ icra ediyor olabilir!”
Gerekçesini de şu tespitlerle yapmıştı:
“FETÖ renklendirilmiş halde her yapıya, her gruba, her ortama girmeye başladı. Hâlâ etkili elemanları üzerinden kamuoyu oluşturabilme becerisini sürdürüyor. Daha da önemlisi FETÖ’ye karşı 15 Temmuz gecesi direnen kesimlerin arasında ayrılık, farklılık, kavga gibi meseleler attı.”
FETÖ’nün kulandığı ne kadar argüman, ne kadar enstrüman varsa başka başka mecralar ve gruplar tarafından kullanılıyor. İşinin tuhaf yanı o gece bombalanan Gazi Meclis’teki bazı isimler de FETÖ’nün argümanlarıyla gündem oluşturma gayreti içinde.
15 Temmuz bu manada darbe ve iç işgal girişiminde bulunanlar açısından bitmemiş görünüyor.
5 yıldır milletin tüm sinir uçlarıyla oynuyorlar. Yalanı, iftirayı, her türlü tezviratı yapıyorlar ve milletin kafasını karıştırıyorlar.
Gerçeği unutturup, yalan üzerinden zihin dünyamızı işgale kalkışıyorlar.
O yüzden o geceyi ve FETÖ’nün ihanetini unutmayacağız, unutturmayacağız!
FETÖ ile mücadele 40 yılı da aşacak
FETÖ ile mücadele konusunda patronundan personeline kadar hâlâ istim üzerinde. Bunun en güzel örneğini dün yayınladığı hacimli eklerle gösterdi. Dünkü ekler için
Yeni Şafak yönetimini tebrik ediyorum.
Çünkü,
“FETÖ ile mücadele 40 yıl sürecek”
diyen bir dostum vardı. 17/25 Aralık yargısal darbe girişiminden sonra kurmuştu bu cümleyi. 15 Temmuz’dan sonra gördük ki bu örgüt, sinsi sinsi devletin her alanına sızmış, bütün kurumlarına çöreklenmiş.
O yüzden
FETÖ ile mücadelenin 40 yılı bile aşacağını söylemek artık abartılı olmaz.
Kanun Hükmünde Kararname (
) ile devletten uzaklaştırılanlarla ilgili son dönemdeki tartışmaları ve özellikle
“Kesinleşmiş yargı kararı olsa bile yeniden yargılama süreci başlatıp, görevlerine geri döndürmek için çalışacakları”
nı söyleyen muhalefetten bazı isimleri duyunca insan ister istemez, mücadelenin zaafa uğramadan devam etmesi konusunda uyarısını yapma ihtiyacı hissediyor.
Her neyse. Diyeceğim o ki bu örgütün hâlâ sinsice aramızda dolaşan elemanları var ve hâlâ umutlarını tüketmemiş bekliyorlar.
Bir an olsun ihmal etmeye gelmez.
#Türk
#15 Temmuz
#darbe
#FETÖ