Siyasette kim kimle, niye

04:0024/12/2021, Cuma
G: 24/12/2021, Cuma
Hasan Öztürk

“Dolar ne oldu, fahiş fiyatlar düşmeye başladı mı, ya da stokçularla ilgili işlemler ne alemde” diye başlayan bir dizi soruyu sorup cevap arayabilirdik. Ama bugün, size siyasi iklimden söz etmek istiyorum.Zira, 2023 genel seçimlerinin propaganda dönemi çok erken başladı. Ve bu siyasi iklim nedeniyledir ki bugünlerde sapla saman karışmış durumda!***Haziran 2023’deki seçim Türkiye’nin kaderinde bir viraj. O yüzden, taraflar şimdiden safları sıklaştırıyor.Cumhur İttifakı’nda başından bu yana bir kararlılık

“Dolar ne oldu, fahiş fiyatlar düşmeye başladı mı, ya da stokçularla ilgili işlemler ne alemde” diye başlayan bir dizi soruyu sorup cevap arayabilirdik. Ama bugün, size siyasi iklimden söz etmek istiyorum.

Zira, 2023 genel seçimlerinin propaganda dönemi çok erken başladı. Ve bu siyasi iklim nedeniyledir ki bugünlerde sapla saman karışmış durumda!

***

Haziran 2023’deki seçim Türkiye’nin kaderinde bir viraj. O yüzden, taraflar şimdiden safları sıklaştırıyor.

Cumhur İttifakı’nda başından bu yana bir kararlılık var. Ve bu kararlılık “kırılgan” zeminlerde bile zarar görmeden devam etti, ediyor.

Millet İttifakı’ndaysa hem kendi içinde hem Cumhur İttifakı’na yönelik amansız bir mücadele var. “Aday kim olacak” tartışması bile başlı başına bir problem!

Aslında Millet İttifakı tanımı yanlış. Çünkü, CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi’nden oluşsa da paydaşları var ittifakın. Ve ilginçtir o paydaşlarla CHP ayrı ilişki biçimi, İyi Parti ayrı bir ilişki biçimi, küçükler ayrı bir ilişki biçimi geliştiriyor. O zaman biz Millet İttifakı ve paydaşları tanımıyla devam edelim.

Millet İttifakı’nın söylemini kim ne derse desin HDP belirliyor. Hatta sadece söylem değil eylemini de. İddialı bir cümle kurduğumun farkındayım. Bir iddialı cümle daha kuralım. “Bizim kurmay aklımızı hafife almayın” diyordu bir HDP’li. Doğrudur. Çünkü o akıl HDP aklı değil bizzat Amerika ve Avrupa Birliği aklı!

HDP MİLLET İTTİFAKI’NIN GÜNDEMİNİ BELİRLİYOR

Hatırlayın lütfen! “Demokratik ittifak” önerisinde bulunan isim aynı günlerde “İyi Parti içinde faşizan görüşler var” da demişti.

Aynı ismin partisi ve iltisaklı olduğu Kandil’deki PKK baronları, CHP’nin Irak ve Suriye tezkeresine “hayır” oyu vermesini ayakta alkışladı.

24 Kasım 2021’de aynı isim yani Edirne Cezaevi’nde tutuklu olan Selahattin Demirtaş, “Meclis’te grubu bulunan muhalefet partileri ortak miting yapamaz mı” diye çağrı yaptı. İlginçtir çağrı İyi Parti’yi de kapsıyordu. Ama cevap aynı gün, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’dan geldi. “İlk miting Mersin’de” diyerek…

İyi Parti’nin “seçmenlerimize izah edemeyiz” diyerek geri durduğu ortaya çıktı.

Çok ilginçtir Demirtaş’ın tivitinden hemen önce, Kandil’deki PKK baronlarından biri, “Faşist iktidardan kurtulmanın yolu olarak sokağı ve meydanları” göstermişti!

Devam edelim.

Dedik ya, Millet İttifakı ve paydaşları kendi aralarında ilginç ilişki biçimi geliştiriyor. Mesela, HDP eş Başkanları SP Genel Başkanı Karamollaoğlu’nu ziyaret edip, çok olumlu görüşme yaptıklarını ilan ediyor.

İttifakın paydaşı, Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu, İstanbul’un Belediye Başkanı’nı evinde misafir ediyor.

İstanbul’un Belediye Başkanı’nın HDP seçmeni ile olan ilişki biçimini öğrenmek için sanırım belediyeye alınan 45 bin kişinin orijinine bakmaya gerek yok. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde ağaç dikerken yanında hangi eş başkanın olduğunu hatırlamak yeterli.

Bugünlerde, geçmişini inkar etme yarışında epeyce mesafe alan Deva Partisi Genel Başkanı Babacan’ın, Türkiye Cumhuriyeti’ni kabileye, Cumhurbaşkanı’nı da kabile reisine benzetmesi ise nereye ışık yaktığını göstermesi bakımından kayda değer.

Millet İttifakı ve paydaşları arasındaki ilginç ve takip edilesi görüşme trafiğinin nihai bir hedefi var: Yapılacak seçimde Erdoğan’ı devirmek. Haklarıdır! Devirebiliyorlarsa buyursunlar.

Peki yerine ne inşa edecekler, ne yapacaklar sorusunun cevabı bir demo olarak karşımızda. İstanbul’daki belediye yönetimi önemli bir örnek. Bir illüzyon üzerinden iş gören bir belediye.

Seçim öncesi vadettiği hiç bir şeyi yapmayan, önceki dönemde yapılanları yeni yapmış gibi sunan hokus pokusçu yönetim.

HER GEÇEN GÜN CHP İLE HDP AYNİLEŞİYOR

Size Millet İttifakı’nın en büyük ortağının HDP olduğunu söylesem yadırgar mısınız?

2019’daki yerel seçimlerden hemen sonra Pervin Buldan’ın, “Halkımız bizden şeffaf ittifak bekliyor” diyerek faş ettiği, ortaklık o günden bugüne şeffaflaşarak devam ediyor.

En son, HDP İzmir İl Başkanı Besriye Tekgür, “Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, artık herkesin bir arada olması gerekiyor. HDP’siz hiçbir kazancın olmayacağı çok nettir” demiş.

Yetinmeyip, “HDP’siz bir iktidar olmayacak. O anlamda CHP’nin söylem dili ve fikrinin değişmesi çok normaldir” diye de eklemiş.

Terör örgütü PKK’nın elebaşlarından Mustafa Karasu ne diyordu peki “(…) muhalefetin hep ‘seçim seçim’ demesi biraz kendini kandırmadır. Halk ayağa kalkmalı sokaklara çıkmalı. CHP, İyi Parti, HDP bunların harekete geçmesi gerekiyor...”

HDP’nin oyun kurduğu yeni dönemde, CHP’li Engin Altay’a da bir rol düşmüş. Ne diyordu Meclis’te Altay, “HDP’nin PKK ile ilişkisi varsa minimalize etmesini ben de isterim. İddialar var, gördüğüm bir ilişki ben bilmiyorum. Bir siyasi partinin terör örgütüyle ilişkisi olmamalı.”

Yani? Yanisi, HDP ile ilişkilerimizi geliştirirsek 2023 seçimlerinde Erdoğan’ı deviririz.

Toparlayalım.

Millet İttifakı ve paydaşlarının Türkiye mefkuresi yoktur. Bir büyük Türkiye hayali yoktur. Küçük paydaşlar, küçük ihtirasları yüzünden yorganı çoktan yakmayı göze almış bir psikolojiyle davranıyorlar. CHP ile HDP her geçen gün aynileşirken, HDP kendisini “ana muhalefet partisi” yapabilme peşindedir.

“İyi de ittifakın adayı kim olacak” mı dediniz?

“Bir gün, bir sarı zarf Akşener ile Kılıçdaroğlu’nun oturduğu yuvarlak masanın ortasına konursa öğreneceğiz” mi diyeyim yoksa “Hatay Belediye Başkanı’na sorun o söylesin” mi diyeyim siz karar verin.

#HDP
#İYİ Parti
#Gelecek Prtisi
#CHP