“Afganistan’da Taliban hükümet kurabilecek mi?Ya da İngiliz bakanın, “Afganlarla ilgili” bir gazeteye yazdığı makalede “Türkiye” ifadesi geçmediği haldeuydurulan yalanla gündem oluşturulması ne anlama geliyor”diye başlayan bir dizi soru ile“büyük mevzuları”sizinle tartışabilirdim.Ama bugün sıradan vatandaşları ilgilendiren, sıradan bir mevzuyu tartışmak istiyorum. Konumuz, çakarlar, çakma çakarlar, geçiş üstünlüğü olan araç kullanıcılarının fütursuzluğu.POLİS OTOSUNU GÖRÜNCE ÇAKARINI KAPATAN MAKAM
“Afganistan’da Taliban hükümet kurabilecek mi?
Ya da İngiliz bakanın, “Afganlarla ilgili” bir gazeteye yazdığı makalede “Türkiye” ifadesi geçmediği halde
uydurulan yalanla gündem oluşturulması ne anlama geliyor”
diye başlayan bir dizi soru ile
sizinle tartışabilirdim.
Ama bugün sıradan vatandaşları ilgilendiren, sıradan bir mevzuyu tartışmak istiyorum. Konumuz, çakarlar, çakma çakarlar, geçiş üstünlüğü olan araç kullanıcılarının fütursuzluğu.
POLİS OTOSUNU GÖRÜNCE ÇAKARINI KAPATAN MAKAM OTOSU..!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kanal 7, Ülke TV, TV Net ve 24 TV ortak yayını için geçtiğimiz hafta Ankara’daydım. Ankara’dan İstanbul’a, Eskişehir üzerinden döndüm. Ve Eskişehir’de trafikte karşılaştığım bir hususu dikkatinize sunmak isterim.
Bilenler bilir, şehirlerarası devlet yolu ya da çevre yolu ne derseniz deyin, Eskişehir’in tam orta yerinden geçiyor. Trafiğin sağlıklı akışı için de sabit radarlarla denetleniyor. Eskişehirliler o sabit radarların yerini bildiği için çok daha seri bir şekilde trafikte ilerliyor. Akşam saatlerinde işte o çevre yolunda
yoğun trafikte ilerlerken, arkadan bir siyah Alman otomobili çakma çakarlarını çaka çaka yaklaştı. Yol vermedim. Arkamdan selektör yapmaya başladı.
Trafik keşmekeşliği devam ederken sağ şeride geçmeye çalıştım. Tam o anda ileride
farları bize çevrilmiş polis aracını (radar) fark ettim. Radarı fark eden sadece ben değildim. Arkamdaki çakma çakarlı siyah Alman otomobilinin sürücüsü de fark etti. Hemen çakma çakarlarını kapattı, o ana kadar trafiğin akışına aykırı hareket eden araç nizami seyire geçti.
Anlayacağınız, çakarı çakmaydı ve polisin kendisini durdurup işlem yapacağından endişe duydu.
Bu olayı trafikte çok sık yaşıyoruz. Nereden geldiği belli olmayan bir otomobil bir anda hangi şeritte olursanız olun arkanıza yapışıyor. Çakarlarını açıyor ve yol emniyetini hiçe sayarak ilerliyor. Bazen kazaya davetiye çıkartılıyor. Bazen acemi şoförler bu yüzden kaza yapıyor.
ÇAKAR KULLANMAK YASAKLANMAMIŞ MIYDI?
Biliyorsunuz, uzun süre önce bizim de ısrarlı takibimiz sonucunda “çakar” meselesine İçişleri Bakanlığı bir düzenleme getirdi.
Çakma çakar, yani “hakkı olmadığı halde kaçak olarak çakar kullanmak” zaten yasaktı buna ilaveten “geçiş üstünlüğü olan araçlar” için de bir düzenleme getirildi.
Çakar kullanmak neredeyse (sözüm ona) imkansız hale geldi!
Ne yazık ki ne sahte çakarcılar ne de geçiş üstünlüğü olanlar çakar kullanmaktan vaz geçti.
Ve bu uygulama bizim gibi sıradan vatandaşları oldukça zor durumda bırakıyor. Trafikte tehlikeli anlar yaşamamıza neden oluyor.
TAMAM SEVGİLİ VEKİLİM, SİZ VEKİLSİNİZ TAMAM ANLADIK DA BU ÜSLUP NEYİN NESİDİR?
Sözün burasında konuyu A
k Parti Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz
’a getirmek istiyorum. Meseleyi,
CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır
gibi tartışmayacağım elbette. Zira
Başarır, ne olup olmadığını bilmeden insanlara iftira atmayı adet haline getirmiş ağzı gevşek bir insan.
(Örnek: Tank Paleti Fabrikası’yla ilgili konuşayım derken,
‘Katar’a satılan Türk ordusu’
ifadesini kullanmasıdır… Yine Ayasofya-ı Kebir Camii’nin ibadete açılmasını eleştiremediği için hazım sorunu çektiği günlerde bizim camideki haberimiz olmadan kaydedilen görüntülerimizi diline dolamaya çalışmasıdır.)
O yüzden, Zeynep Gül Yılmaz ve “geçiş üstünlüğü olan araç sahipleri” meselesini sıradan bir vatandaş olarak değerlendirmek istiyorum.
Konuyu biliyorsunuz, Yılmaz’ın aracı polisler tarafından durduruluyor ve
“ihbar olduğu için durdurduklarını”
söylüyorlar. Buraya kadar her şey normal. Ama bundan sonrası hem milletvekili için hem de polisler için gerçekten tuhaf, garabet ve biraz da yüz kızartıcı doğrusu.
Zeynep Gül Yılmaz, kendisinin milletvekili olduğunu söylüyor. Polis memuru aracın kayıtlarda milletvekiline ait görünmediğini belirtince işler biraz karışıyor.
Milletvekilimiz, polis memuruna “Adını söyle” diye başlayıp, “Yüzüme çemkiriyorsun. Ş…” diye devam ediyor.
Bir milletvekili hem de bir kadın milletvekili bu kadar seviyeyi düşürebilir mi? Düşürüyor işte.
Mersin Valiliği açıklama yaptı. Konunun muhatabı polis memurlarının aracın milletvekiline ait olduğunun ortaya çıkmasına rağmen yarım saat bekletilmesi nedeniyle mevzuata aykırı davrandıklarını belirtip, işlem yapıldığı bilgisini paylaştı.
Tamam da Sayın vekile kim işlem yapacak?
O polis memurları, kasten ve bilerek böyle bir cürüm işlemiş olabilir. Gereği de yapılır. Ne ki Sayın Yılmaz’dan insan olarak hele hele bir vekil olarak vakarınca meseleye tepki koyması beklenmez mi?
Sanırım, Ak Parti Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz, bir süre önce aracını durduran ve kendisini tanıyamayan polise “Meclis Milletvekili Albümü’nü alıp bakacaksın. Bakanın aracını durdurabiliyor musun” diye çemkiren CHP İstanbul Milletvekili Turan Aydoğan’a özenmiş.
Yapmayın etmeyin. Yarın bir gün o görüntüleri izleyen ve sizin yolda kontrolsüz araç kullanan şoförleriniz yüzünden trafikte zor anlar yaşayan vatandaşın kapısını çalıp oy isteyeceksiniz.
Bakalım o zaman ne yapacaksınız?
#Zeynep Gül Yılmaz
#Turan Aydoğan
#Ak Parti
#CHP
#Mersin