Türkiye, soğuk savaş döneminde NATO üyesi olmak için bedel ödedi. Acılar çekti.NATO’ya dahil olduktan sonra Türkiye’de ne kadar anti-demokratik müdahale olmuşsa arkasında hep Batı ve NATO çıktı.Bugün Ukrayna’da devam eden savaşta, Türkiye’nin dengeli politikası ne hikmetse içeride ve dışarıdaki NATO’cular tarafından sabote edilmek isteniyor.Türkiye’nin hem Ukrayna’nın haksız yere işgaline karşı koyduğu ilkeli tavır, hem Rusya ile ilişkilerini sürdürme kararlılığı, kimilerince kabullenilemiyor.Fırsat
Türkiye, soğuk savaş döneminde NATO üyesi olmak için bedel ödedi. Acılar çekti.
NATO’ya dahil olduktan sonra Türkiye’de ne kadar anti-demokratik müdahale olmuşsa arkasında hep Batı ve NATO çıktı.
Bugün Ukrayna’da devam eden savaşta, Türkiye’nin dengeli politikası ne hikmetse içeride ve dışarıdaki NATO’cular tarafından sabote edilmek isteniyor.
Türkiye’nin hem Ukrayna’nın haksız yere işgaline karşı koyduğu ilkeli tavır, hem Rusya ile ilişkilerini sürdürme kararlılığı, kimilerince kabullenilemiyor.
Fırsat bulunsa, Türkiye ile Rusya’yı kafa kafaya tokuşturacaklar.
NATO’cular her gün akıl almaz dezenformasyon ile kamuoyunu yönlendirmeye çalışıyor.
Hem de Türkçe konuşan, Türkçe yazan adamlarıyla..!
UKRAYNA’DA UZUN SÜRE KALACAK RUSYA, BATI’NIN İŞİNE GELİR
NATO ve Batı’nın Ukrayna’nın Rusya tarafından işgali meselesine nasıl yaklaştığına ilişkin şu tespitimizle devam edelim:
NATO, Rusya’yı
“Ukrayna bataklığında boğmak istiyor!”
Askeri ve ekonomik hiçbir riske girmeden,
olarak kodladıkları
yı,
olarak kullandıkları
’da ehlileştiriyorlar!
Bu savaş uzadıkça, siviller ölecek, Ukrayna yıkılacak… Ama aynı zamanda Rusya ve Putin ağır yara alacak. Rus ekonomisi çökecek. Amerika’nın başını çektiği NATO ve Batı, hegemonyasını sürdürecek.
Hesap bu! Tutar mı takip edeceğiz.
NATO, MÜTTEFİKLERİNİ DE TEHDİT ETTİ NE ÇABUK UNUTTUK
NATO meselesine geri dönelim.
Türkiye, Rusya ilişkilerinin “uçak krizinden sonra” önce normalleşmesi sonra her geçen gün güçlenmesi NATO’nun Türkiye’yi
nda görmesine neden olmuş olabilir mi?
Soruyu tersten de sorabiliriz. Yoksa Türkiye NATO’nun tehdidi altında olduğu için mi Rusya ile yakınlaşmıştır? S-400’leri alması, acaba NATO’nun tehditleri yüzünden miydi?
İkinci sorunun cevabı net: 15 Temmuz’a kadar “örtülü
” sürecini yönetenler o gün
girişiminde bulundu. 15 Temmuz’un diğer darbelerden farklı olarak iç çatışmayı körükleyecek
, iç savaşın çıkmasına yol açacak ve sonrasında dış müdahale ile işgalin gerçekleşmesinin önünü açacak olmasıydı.
Türkiye’nin hem “güçlü bir NATO” üyesi olması, hem de dış müdahaleye karşı “zayıf” tutulmasının anlamı buydu.
Düşünün, “piyade” olarak NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahipsiniz. Buna mukabil ne hava savunma sisteminiz var, ne sınır güvenliğiniz.
NATO’cu askeri bürokrasi 15 Temmuz’dan sonra geriletildi. Hatırlayın darbe girişiminden sonra
200’e yakın askeri personel ya geri çağrıldı ya ordudan atıldı. Geri çağırılanlar ise
siyasi sığınma talep etti.
Tam o dönemde,
NATO’nun Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı Orgeneral Curtis Scaparrotti FETÖ’cü askerler için şöyle konuşmuştu: “Bu subaylar, NATO’ya önemli hizmetler verdi…
Burada yetenekli ve yetkin insanlarla birlikte çalışıyordum ve şu anda ekibimde yetenek, uzmanlık ve üretilen iş anlamında bir zayıflama görüyorum!”
Sonuç: Türkiye, güvenliği için ve NATO tehdidine karşın mecburen yeni bir yol bulmuştur. Ancak bu yol, “Batı kampından uzaklaşmak” değil, bir denge politikasıdır. Çoklu dış politika perspektifidir.
Bu yüzden, Ukrayna’nın işgalini reddediyoruz. Bu yüzden, Rusya ile ipleri koparmıyoruz. Bu yüzden, NATO’nun ve müttefiklerin her istediğine “evet” demiyoruz.
Aylan bebek ölebilir ama “mavi gözlü sarışın insan” ölemez öyle mi
Neymiş,
“Avrupa’nın sarışın mavi gözlü insanları ölüyormuş…”
Neymiş,
“Az gelişmiş bir ülkede değil, Avrupa’nın tam orta yerinde füzeler patlıyor, silahlar ateşleniyormuş…”
Neymiş,
“Az gelişmiş ülkelerin insanları değil, uygar insanlar ölüyormuş…!
Ukrayna’daki Rusya müdahalesini dünya kamuoyuna aktaran sözüm ona gazeteciler ve yorumcuların dilini gördünüz mü?
Faşizmin ne olduğunu gördünüz mü?
Batılı insanın, “ötekine” bakışını gördünüz mü?
için, normal, kabul edilebilir, sıradan saydıkları, mermi, füze, tank, top, savaş uçağı, ölüm, işgal gibi kavramları kendileri için
miş!
merkezli
muhabiri
Kieve’deki canlı yayında
“Burası on yıllardır kaosla yaşayan Irak veya Afganistan değil. Burası böyle şeyleri görmeyi hiç ummadığınız medeni Avrupalılara has bir kenti”
dedi.
muhabir
da
“Burası gelişmekte olan bir üçüncü dünya ülkesi değil, burası Avrupa”
ifadesini kullandı.
BBC’ye konuşan Ukrayna’nın eski başsavcı yardımcısı David Sakvarelidze ise
“Mavi gözlü ve sarı saçlı Avrupalıların öldürüldüğünü görüyorum”
dedi.
Fransız kanalı BFM TV’de konuşan başka bir yorumcu,
“Suriye rejiminin bombalarından kaçan Suriyelilerden bahsetmiyoruz, Avrupalıların bizimkine benzeyen arabalarla kendilerini kurtarmak için ayrılmalarından bahsediyoruz”
dedi.
Bu faşist ifadeler, Batı’nın gerçek yüzünü göstermiştir. Ukrayna’yı, Rusya’yı durdurmak için yem yapan, kurban veren Batılıların “öteki”ne bakışını bir kez daha göstermiştir!
Onlara göre, Aylan bebek Akdeniz’de boğularak ölür, sorun olmaz… Ama bir mavi gözlü sarışın Batılı ölürse bu bir sorundur!
Zaten birkaç asırdır biz onların konforu ve hegemonyaları için ölüyoruz. Ve onlar bizim ölülerimiz üzerinden diri kalıyorlar!