Uzunca bir süre önce… Ak Parti’den kopmaya çalışanlardan eski bir milletvekili misafir olduğu odada oturduğu koltukta purosunu yaktı.Henüz çakmağını cebine koymamıştı ki“Eh işte burada yorum yaparak puro paramızı kazanıyoruz”diyerek gevrek gevrek sırıttı. Arkasına yaslandı. Purosundan bir nefes aldı; sağındaki gazeteciye dönerek,“Yanaşma! Ne haber?”dedi.Ortam bir anda buz kesti! Ev sahibi,“O, puro parası dediğin ücretle insanlar burada bir ay ev geçindiriyor. Ayıp olmuyor mu?”diyerek tepki gösterdi.Biraz
Uzunca bir süre önce… Ak Parti’den kopmaya çalışanlardan eski bir milletvekili misafir olduğu odada oturduğu koltukta purosunu yaktı.
Henüz çakmağını cebine koymamıştı ki
“Eh işte burada yorum yaparak puro paramızı kazanıyoruz”
diyerek gevrek gevrek sırıttı. Arkasına yaslandı. Purosundan bir nefes aldı; sağındaki gazeteciye dönerek,
dedi.
Ortam bir anda buz kesti! Ev sahibi,
“O, puro parası dediğin ücretle insanlar burada bir ay ev geçindiriyor. Ayıp olmuyor mu?”
diyerek tepki gösterdi.
Biraz önce
diye itham edilen gazeteci, elinde purosu olan Ak Parti’nin eski milletvekilinin yanına sokuldu. Kulağına eğildi.
KENDİLERİNE MÜBAH, BAŞKASINA HARAM
Ama ortamdaki herkesin duyacağı şekilde,
“Dün senin oturduğun koltuk, o gün meşruydu da bugün ben oturunca mı gayri meşru oldu? Dün sen yanaşma değildin de bugün ben mi yanaşmayım?”
dedi.
Ortam iyice gerginleşti. Elindeki puroyu çay tabağına bastıran Ak Parti’nin eski vekili odayı terk etti!
O günden sonra kararlı bir şekilde uzun zamandır “Kibir” yazıları yazıyor, belki de aynaya bakarak..!
“BABACAN’IN FAİZ POLİTİKASI ÜLKEYİ BATIRACAK”
“Beni gazeteden Ali Babacan’ın faiz politikasını eleştirdiğim için attılar”
diye söze başladı bir ekonomi editörü.
“Türkiye mutlaka üretim ekonomisine geçmeli. Ancak Ali Babacan orada oturduğu sürece bu mümkün değil. Faiz sarmalı, ekonomiyi batıracak”
diye ilave etti.
Bir süre sonra, “Beni attılar” dedikleriyle birlikte çalışmaya başladı. Ali Babacan’ı eleştirdiği günler geride kaldı. Onunla doğu ve güneydoğuyu gezdi. Methiyeler düzen yazılar yazdı. Türkiye’nin üretim ekonomisine geçiş çabasını aşağılayan, popülizm kokan düşüncelerini CHP medyasında dillendirmeye devam ediyor.
POLİS ESKORTU İLE GAZETEYE GİDEN GAZETECİ BUGÜN “KİBİR” DİYOR
Çok
girdi. Kurduğu her cümleyi, yazdığı her yazıyı bir şeye tahvil etmişti. Gazeteye geç kaldığı günlerde İstanbul Emniyeti’ni arayıp,
“Bana bir motosikletli eskort gönderin yolu açsın”
diyecek kadar cüretkârdı. Bir gün iki gözü iki çeşme bir odaya girdi.
“Abi beni sosyal medyada linç ediyorlar”
diye bağırıyordu. Karşısındaki,
“Sana bir tavsiyem olsun. Birkaç gün hesabını kapat. Rahat edersin”
dedi.
diye karşılık verdi. Karşısındaki,
“Oradan beslendiğin için zaten bunu yapamazsın. O halde ağlamayı bırak”
diyebildi.
Şimdi FETÖ’cülerin “adil yargılanıp, yargılanmadığı” ya da 15 Temmuz sonrası Kanun Hükmündeki Kararnamelerle kamudan atılanların görevlerine geri dönüp dönmemelerini kendine vazife edinmiş.
Ha bir de onu bir yerden alıp bir yere taşımış isme, aşağılayıcı ifadelerle dolu yazılar yazmakla meşgul; bol kibir soslu yazılar!
“Ak Parti’den oy çalmak üzere kurulan”
(İfade CHP’li gazeteci Gürkan Hacır’a ait) partilerin genel başkanları bugünlerde başta Ak Parti Genel Başkanı Erdoğan ve çevresini “kibirli” olmakla, “müsriflikle” itham ediyor.
Siyasette özellikle aynı tabana hitap eten partilerin rekabetleri daha sert olabilir. Bunu anlayabiliriz. Bu sertliğin “mertlik” içinde kalması da siyasetin seviyesini gösterir.
Ancak, son günlerde müsriflik ve kibirle ilgili eleştirileri yapanların geçmişlerini düşündükçe insan gerçekten hayret ediyor..!
Asıl hayretimi ise Erdoğan tarafından “müsrif” ve “kibirli” oldukları için tasfiye edilen bir takım kalem erbabı ve gazetecinin geçmişlerini unutup, bugün kalem oynatıyor olmaları.
Arsızlık böyle bir şey.
1 MİLYAR DOLAR IMF KREDİSİ İÇİN HAFTA SONU MESAİ YAPAN MECLİS’İ UNUTTUK MU?
Millet İttifakı ve paydaşlarının bütün “benzemezlikleri”ni bir kenara bırakıp iktidarı alaşağı etmek üzere oluşturdukları motivasyona ilaveten
ve pandemi sürecindeki psikolojiyi kendi lehlerine kullanma eğilimleri artmış görünüyor.
Bu konuda sadece şunu söyleyip bitirelim: 2001 krizinde IMF’den verilecek
lık kredi ile işçi ve memur maaşlarını ödemeyi planlayan hükümet, bir gecede 20’ye yakın yasayı Meclis’ten çıkartmayı taahhüt etmişti. Bir cuma gecesi ulusal kanallar canlı yayına geçmiş ve
New York’tan şöyle seslenmişti:
“Hafta sonu Meclis’ten yasalar çıkarsa pazartesi günü 1 milyar dolar kredi serbest bırakılacak!”
Bugün, sadece Sosyal Koruma Kalkanıyla fakir fukaraya doğrudan aktarılan miktar 53 milyar lirayı buldu. Kısa Çalışma Ödeneği ile 3,7 milyon çalışana 28 milyar lira ödendi.
Günlük yevmiye ile çalışan insanlarımız şu anda sıkıntıda. Bazı sektörlerde esnafımız zorda.
Ama şu anda, dünyanın dev ekonomileri bile ayakta durmakta zorlanırken, Türkiye’nin pandemi sürecinde ekonomi çarklarını onca olumsuzluğa rağmen çeviriyor olması en azından küçük bir takdiri hak ediyor!
#AK Parti
#Milletvekili
#Ali Babacan
#Faiz
#İstanbul Emniyeti
#FETÖ
#Erdoğan
#Millet İttifakı
#IMF
#Kemal Derviş