Kavala, Çözüm Süreci’ni bitirmek için Demirtaş’ı tetikçi olarak kullanmış olabilir mi

Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş eş zamanlı olarak tutuklu yargılanıyor.

Neden acaba?

Osman Kavala ile Selahattin Demirtaş, farklı dosyalardan yargılanıyorlar… Ve fakat, yolları nedense bir yerlerde kesişiyor. Neden acaba?

İki ismin tutuklu yargılan-

malarına, dışarıdan sürekli tepki geliyor. Neden acaba?

İki isim Millet İttifakı’nın, Avrupa Birliğinin ve paydaşlarının gündeminden hiç düşmüyor. Neden acaba?

Acaba Kavala ile Demirtaş’ın yürüdükleri yol farklı gibi gözükse de hedefleri aynı mı? Menzilleri aynı mı? Amaçları aynı mı?

Bu iki isim aslında bir kurgunun iki önemli aktörü mü? Yoksa, biri oyun kurucu diğeri kullanışlı bir figür mü?

Bu köşeyi takip edenler hatırlayacaktır. Kızıl Soros olarak da tanımlanan iş insanı Osman Kavala ile ilgili açık kaynaklardan edindiğimiz birçok bilgiyi sizinle paylaştık.

F-16 savaş uçaklarının modernizasyonunu yapan şirketin sahibi de Osman Kavala, İmralı’daki PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a selam gönderen de…

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in kuzeni de Osman Kavala, Selahattin Demirtaş’a, “Seni

Başkan yaptırmayacağız” dedirten de…

Gezi Provokasyonu ve 15 Temmuz darbe ve işgal girişimindeki rolüne hiç girmeyeyim zira yargının gündeminde.

Meral Hanımla yolu kesişen Osman Kavala’nın, ne hikmetse Birgün Gazetesi ile de yolları kesişiyor. Bir keresinde bu köşeden sormuştuk, “Akşener ile kuzen misiniz, Birgün’ün ortağı mısınız” diye. Cevap olarak, “Meral Hanım ile kuzen değiliz, ortak kuzenimiz var” dedikten sonra, “Birgün gazetesiyle aramızda borç alış verişi oldu” diye açıklama göndermişti. Ne anladınız? Takdir sizin.

Aynı Osman Kavala’nın Türkiye’nin gurur kaynağı milli otomobili TOGG henüz daha proje aşamasındayken önemli bir adamını bu projeye yerleştirdiğini de bu köşede yazmıştık. Sonrasında o kişi TOGG projesinden çıkartıldı, hamdolsun.

Demirtaş’a “Seni başkan yaptırmayacağız” dedirten, Abdullah Öcalan’a selam gönderen, Kavala TOGG’un kalbine yerleştirdiği adamıyla ne yapardı düşünemiyorum. Aklıma sadece Devrim Otomobili’nin final anında nasıl da yolda kaldığı geliyor. Ben de bunu hatırlatayım, yetsin!

İşte böyle bir iş insanı ile HDP eski eş başkanı Demirtaş sadece eş zamanlı yargılama ile Türkiye gündeminde olabilir mi sizce?

O halde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son grup toplantısında söylediği bir cümle ile yeniden tartışma konusu olan İmralı ile Edirne arasındaki ya da PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile Selahattin Demirtaş arasındaki mücadeleyi anlatmaya devam edelim.

Bu kez Kavala-Demirtaş ilişkisi üzerinden bir

perspektif geliştirelim.

Bu köşeyi takip edenler, defalarca Kandil’in ve Edirne’de tutuklu olan Demirtaş’ın PKK elebaşı Öcalan’ı diri diri İmralı’ya gömdüğünü yazdığımızı bilir.

Çözüm Süreci’ni akamete uğratan eylem ve söylemlerin tamamının bir başka amacı da sözüm ona “Önder” dedikleri Abdullah Öcalan’ı boşa çıkartmaktı. Başardılar da… Böylece İmralı’ya PKK ele başını diri diri gömdüler de. Ayrıntıya girmeyeceğim, arşiv ortada duruyor.

Ama size bugün, son tartışmalar sırasında çok fazla gündeme gelmeyen, bir söyleşiden birkaç cümle nakledeceğim ki İmralı ile Edirne’nin arasındaki iç savaşı daha net görebilelim.

2019’da Abdullah Öcalan’dan aldığı mektubu kamuoyuyla paylaşan Sosyolog Ali Kemal Özcan, Medyascope’a konuştu. Konuşmasında, Selahattin Demirtaş’ı, doğrudan Çözüm Süreci’ni baltalanmasında tetikçi olarak kullanıldığını söylüyor. Arkasındaki güçlerin zaman içinde çıkacağını belirtiyor.

Özcan aynen şöyle diyor: “Çözüm sürecinin yerle yeksan edilmesinde Selahattin Bey baş figürdür. Kullanılan figürdür. Tetikçi olarak kullanılmıştır. Arkasında kimler var, tarih yavaş yavaş önümüze çıkartacak.”

Özcan söyleşinin bir bölümünde de şunları söylüyor:

“(…) 20 sene sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu bir devlet Öcalan’la muhatap oldu. Bu muhataba Kürtler adına Selahattin Bey neden ısrarla herkesten daha fazla düşmanlık yaptı ve ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ diye 3 cümlelik Meclis konuşması yaptı. En önce Erdoğan’a, Selahattin Bey saldırıyordu. Şimdi Demirtaş çıktığında, ben tahminimi söylüyorum, canını kurtarırsa eğer bırakın siyaseten iş yapmayı sadece Abdullah Öcalan kurtarabilir. Sadece Abdullah Öcalan Demirtaş’ın canını kurtarabilir.”

Toparlayalım…

Çözüm Süreci’ni akamete uğratanların başında Edirne’deki HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’tır. Demirtaş, “Başkan” dediği, PKK ele başı Abdullah Öcalan’ı, boşa çıkartmak ve İmralı’ya canlı canlı gömmek için kökü dışarıda olan “etkili” isimlerin güdümüne girmiştir. O isimlerden birinin Osman Kavala olduğu anlaşılıyor.

“Seni başkan yaptırmayacağız” diye partisinin grup toplantısında slogan atan Demirtaş, aslında bir yönüyle de İmralı’daki PKK elebaşını diri diri mezra koyuyordu.

Erdoğan’ın, “Edirne’deki en büyük hesabı İmralı’dakine verecek” cümlesinin ne anlama geldiği çok daha anlaşılır değil mi?

Demirtaş, Çözüm Süreci’ni birileri adına baltaladı, masayı tekmeledi ve devirdi. Masada oturanların biri şayet Öcalan’dıysa ki o dönem öyleydi. Demirtaş, Öcalan’ı da tekmelediği masanın altında bıraktı!

Yanılıyor muyum?