Türkiye dış politikada olağanüstü günler geçiriyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy hafta sonu Türkiye’deydi. Libya’nın yeni kabinesi Başbakan Dibeybe liderliğinde Ankara’ya çıkarma yapıyor.Ukrayna-Rusya krizi bir tarafta, Libya’da yeni denklem bir tarafta. Tam da böyle bir ortamdaMısır ile başlayan yakınlaşma yakın gelecekte Doğu Akdeniz’de de Türkiye’nin elini güçlendirecek yeni denklemi görüyoruz.NEDEN ERKEN SEÇİM İFADESİNİ KULLANIYORLAR?İşte tam da böyle bir ortamda iç politikada muhalefet“Erken
Türkiye dış politikada olağanüstü günler geçiriyor. Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy hafta sonu Türkiye’deydi. Libya’nın yeni kabinesi Başbakan Dibeybe liderliğinde Ankara’ya çıkarma yapıyor.
Ukrayna-Rusya krizi bir tarafta, Libya’da yeni denklem bir tarafta. Tam da böyle bir ortamda
Mısır ile başlayan yakınlaşma yakın gelecekte Doğu Akdeniz’de de Türkiye’nin elini güçlendirecek yeni denklemi görüyoruz.
NEDEN ERKEN SEÇİM İFADESİNİ KULLANIYORLAR?
İşte tam da böyle bir ortamda iç politikada muhalefet
diyerek yine gündem oluşturma peşinde. Aslında biliyorsunuz yeni sisteme göre erken seçim artık yok. Sadece seçimlerin yenilenmesinden söz edebiliriz. Bir de
“Cumhurbaşkanı’nın fesih yetkisi”
ni.
Hal böyleyken muhalefet biraz da dışarının bastırmasıyla
çığırtkanlığını sürdürüyor. Ya da hiç bir araya gelemeyeceklerin ortak motivasyon kaynağı olarak gördükleri erken seçimi dillendiriyorlar.
Böyle bir ortamda Haber Global’a konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili şu açıklamayı yaptı:
“Adayı nasıl belirleyeceğimize dair oturup konuşacağız. Bir kişinin sözünü dinlemeyeceğiz. Her aday (parti) ayrı mı çıkarmak isteyecek yoksa tek bir kişi mi çıkaracağız oturup konuşacağız.
Güçlendirilmiş parlamenter sistemde ittifak olarak hemfikiriz. Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı adayı olurum.”
Kılıçdaroğlu,
“Güçlendirilmiş parlamenter sistemde ittifak olarak hemfikiriz”
derken
sadece Millet İttifakı’nı mı kast etti diye bir soru geliyor insanın aklına. Cevap bize göre hayır.
Zira, güçlendirilmiş parlamenter sistem konusunda Millet İttifakı tek başına görünmüyor.
İttifakın gizli ortakları da aynı fikirde.
O zaman Kılıçdaroğlu’nun
“Parlamenter sistem konusunda ittifak olarak hemfikiriz”
cümlesinin açılımı,
“Millet İttifakı ve zımni ortağı HDP ve Ak Parti’den oy çalmak üzere kurulan iki küçük parti
(İfade bana ait değil CHP’li gazeteci Gürkan Hacır’a ait) parlamenter sistem konusunda hem fikir.”
KILIÇDAROĞLU EN SADIK MÜTTEFİKİ DEMİRTAŞ’I KAYBETMEK ÜZERE
Hemfikir olmadıkları konu ise seçime
mı yoksa
“her parti kendi adayıyla mı”
gidecek mevzuu.
İşte tam da burada geçtiğimiz hafta bir açıklama yapan eski HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuklu olduğu Edirne Cezaevi’nden özellikle
İyi Parti’ye yaptığı salvo akıllara geliyor.
Ne önermişti Demirtaş,
“HDP öncülüğünde demokratik ittifak!”
Demirtaş 3’üncü bir ittifak önermişti.
Çünkü, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde İstanbul’un
Belediye Başkanı sağına İyi Parti lideri Meral Akşener’i, soluna HDP eş Başkanı Pervin Buldan’ı aldığını ima eden tiviti atmıştı da İyi Partililerin bir kısmı ayağa kalkmıştı.
O İyi Partilileri kastederek Demirtaş da
ifadesini kullanmıştı.
Yine o günlerde Haber Türk’e konuşan Meral Akşener, Millet İttifakı için,
“Bizim ittifakımız proje bazlı ittifaktır”
diyerek,
“yeni projeler olursa ittifak devam eder”
anlamı taşıyan cümleler kurmuştu.
Kılıçdaroğlu’nu zora sokan da sanırım bu tablo oldu. Pazılın dağılmaması, parçaların birbirinden kopmaması için
Kılıçdaroğlu “Ortak görüş olursa Cumhurbaşkanı adayı olurum” dedi.
Bir de… Evet bir de İstanbul’un Belediye Başkanı’nın belediye başkanlığından daha çok 2023 cumhurbaşkanlığı seçimi için çalıştığını her fırsatta deklare eden “hali” Kılıçdaroğlu’nun tedirgin etmiş görünüyor.
Kılıçdaroğlu, aday olur mu sorusunun bizdeki karşılığı; hayır!
CHP, HDP’Yİ YEDEĞİNDE TUTUP, İYİ PARTİ VE KÜÇÜK PARTİLERLE İTTİFAKI SÜRDÜRMEK İSTİYOR
Peki 3’üncü bir ittifak meselesi CHP’yi etkiler mi sorusunu sorduğumuzda o ittifakın kapısını kapatmak için çalışmaların başladığını da görüyoruz. Zira dün Milliyet’e konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu Demirtaş’ın fikrine karşı çıkarak şöyle diyor,
“Şu anda HDP ile kimsenin ittifak yapması mümkün değil. Doğrudan ittifak söz konusu olmaz. Herkes HDP’nin oyuna talip ama doğrudan bir ittifak yapacak bir parti de görünmüyor.
Dolayısıyla çok gerçekçi değil. Millet İttifakı’nı, muhalefeti bölmeye yönelik de bir algı yaratmış oldu. Bu iktidara verilen bir mesaj olarak da algılanabilir. İçerideki bir genel başkanın mesajı olarak da değerlendirilebilir. Göreceğiz önümüzdeki günlerde. Ama normal bir zeminde söylenmiş bir söz değil. Kendisini özgürleştirmeye, partisi üzerindeki baskıların kalkmasına yönelik bir açıklamadır diye düşünüyorum.”
Görebildiğimiz kadarıyla eş Başkan Pervin Buldan’ın yerel seçimlerden hemen sonra dillendirdiği,
“Halkımız bizden açık-şeffaf ittifak istiyor. Gizli kapaklı ittifak istemiyor”
diye başlayan
eleştirisi, HDP’de Demirtaş tarafından da dillendirilmeye başlandı. Demirtaş İyi Partililere “faşist” diyerek tepkisini gösterirken, CHP’liler Demirtaş’a, “Sizinle kimse doğrudan ittifak yapamaz. Zımni ittifaka devam edelim” mesajı gönderiyor. Hatta “Millet İttifakı’nı bozmaya dönük bir çabadan vazgeç” diyor.
Bizim kanaatimizse, ilk seçimde Akşener’in önüne bir “proje” konursa o projenin gereği olarak 3’üncü ittifakı inşa edebilir. HDP ise CHP’yi kendi tarafına çekmek için yakın gelecekte başka hamleler yapacak.
Allah aşkına, seçim milletin gündeminde yok.
Milletin gündeminde geçim var. Geçim derdi, seçim gündeminin çok önünde.
#Hükümet
#Muhalefet
#Erken seçim