Uzunca bir süre, “Küreselleşme, globalleşme” deyip durdular… “Dünya artık büyük bir köy… Sermaye hızlı hareket edebiliyor… Artık ulus devletlerinin bir önemi kalmadı” filan diye de devam ettiler.
Rusya’yı ekonomik, siyasi ve askeri yönden bitirmek; hatta uzun vadede parçalamak niyetindeler.
Böylece, kendi hegemonyaları için çıban başı gördükleri başta Rusya ve Çin’i durdurabileceklerini öngörüyorlar. Kendilerine başka bir yol arayanlara da göz dağı veriyorlar.
Çok kutuplu bir dünya düzenini istemiyorlar. Hegemonyalarından vaz geçmiyorlar.
Çin ellerini ovuşturup, küreselleşmenin keyfini çıkarıyor. Dünyanın her devletine, her şehrine, her mahallesine bir ürün satma becerisini kazanmış Çinli orta sınıf, üst orta sınıf olmanın iştahıyla tüketmenin hazzını yaşıyor.
Amerika, Biden ile tekrar sahaya dönme hesabıyla, yeni düşmanlar icat ediyor.
***
Memleketlerinde ırkçılık yükselişte. İslamofobi almış başını gidiyor. Yabancı düşmanlığını alenen yapıyorlar. Savaşlar yüzünden batıya göç etmek zorunda kalan doğunun çocuklarını insan yerine bile koymuyorlar. Ukrayna’dan kendilerine sığınanlara ise “mavi gözlü ve sarışın” diyerek kapılarını açıyorlar. Nereye kadar onlara tahammül edecekler göreceğiz.
Kötüye gidiyorlar, fark ettikçe “öteki”ne bulaşıyorlar, hırslanıp saldırıyorlar!
***
Uzaktan salladıkları parmak çoktan kırıldı… Lakin hala parmak sallıyorlar.
2014’te Kırım’ı kurban verdiler, hala parmak sallıyorlar. 24 Şubat’tan bu yana Ukrayna halkını kurban veriyorlar hala sallıyorlar.
Sanıyorlardı ki savaşlar ve yıkımlar hiç kapılarını çalmayacak. Ama şimdi yanı başlarında yıkım ve ölüm var. Parmak sallamaya devam ederlerse, bu yıkım kendilerini de vuracak.
Yeni bir dünya kuruluyor… Sancılı, kanlı bir süreç elbet.
Ulus ötesi organizasyonları çatır çatır çatlıyor. Yakın da ekonomik ve askeri ortaklıklarda da kavga çıkacak. Çıkıyor da… Yoksa NATO’ya rağmen, Fransa, Yunanistan ile ikili askeri anlaşma yapar mıydı, mesela?
O yüzdendir ağır bedel ödüyoruz…
Yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye güçlü bir şekilde o dünyada yerini alıyor.
Zira, dünyadaki enerji fiyatlarındaki astronomik artış ve gıda tedarikindeki sıkıntılar hayat pahalılığını tetikledi. Enflasyon aldı başını gidiyor.
Hükümet, uzun bir süredir geride kalma ihtimali olan dar gelirli vatandaşlara yönelik destek paketleri açıklıyor. Kendi haklarından feragat ediyor. Doğalgazda, elektrikte sübvanse var. Vergi indirimi, vergi muafiyeti, KDV indirimi de son dönemde hayata geçirildi.
Temel tüketim mallarının alt ve üst sınır fiyatlarının belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Yoksa, tamahkarların her geçen gün daha da zenginleştiği ortamda, ücretliler, dar gelirliler, dezavantajlı gruplar geride kalır ki bu en büyük tehlike.
Ya devlet başa ya kuzgun leşe!
Haksız mıyım?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.