2001 krizinin patlak verdiği günlerde, Sabancı Holding Başkanı Sakıp Sabancı kameraların karşısına geçmiş ve Adana şivesiyle şöyle söylemişti:“Vah vah vah. Vah vah vah memleketime diyorum. Böyle niye yaptılar? Kim yaptı? Vah vah vah bunu yapanlar.”2001 krizinde bankaların içini boşaltanlar için ve boşalan bankalar üzerinden batan memleket için söylenmiş cümlelerdi bunlar.O günlerin unutulmaz bir görüntüsü daha var. Başbakan Ecevit’in Başbakanlık eski binada“Cumhurbaşkanı Sezer bana Anayasa kitapçığı
2001 krizinin patlak verdiği günlerde, Sabancı Holding Başkanı Sakıp Sabancı kameraların karşısına geçmiş ve Adana şivesiyle şöyle söylemişti:
“Vah vah vah. Vah vah vah memleketime diyorum. Böyle niye yaptılar? Kim yaptı? Vah vah vah bunu yapanlar.”
2001 krizinde bankaların içini boşaltanlar için ve boşalan bankalar üzerinden batan memleket için söylenmiş cümlelerdi bunlar.
O günlerin unutulmaz bir görüntüsü daha var. Başbakan Ecevit’in Başbakanlık eski binada
“Cumhurbaşkanı Sezer bana Anayasa kitapçığı fırlattı. Bu bir devlet krizidir”
dediği basın toplantısının görüntüleri…
2001 KRİZİNİN MÜSEBBİPLERİ
2001’de bankaların içini boşalttılar. Birilerine paraları peşkeş çektiler. Memleketi batırdılar. Bütün bunları yaparken de
taktiği uyguladılar. 28 Şubat süreciyle başlayarak ellerindeki medya organlarından her gece Fadime Şahin, Müslüm Gündüz, Ali Kalkancı sahtekarları üzerinden
pompaladılar.
Krizin ardından IMF’nin bir adamını (
) Türkiye’nin başına getirdiler. Kemal Derviş de gelir gelmez Hazine Müsteşarı olarak
’ı atadı. Hani şu, bugünlerde
“128 milyar dolar nerede”
balonunu uçuran CHP’li ismi.
Aynı ismi biz 2001 krizinde
“Türkiye dalgalı kura geçiyor”
bilgisini medyaya sızdıran ve bu sızıntıyla eşine dostuna milyarlarca dolar vurgun yaptıran olarak da biliyoruz arşivlerden!
Türkiye tarihinin en derin krizinde rol almış ismin bugünlerde “yalan” üzerinden oluşturulmak istenen atmosferin müsebbiplerinden biri olması tesadüf olabilir mi?
DÜN KRİZ ÇIKARTIP TÜRKİYE’Yİ IMF’YE MAHKUM EDENLERLE BUGÜN “YALAN” ÜRETENLER AYNI
Hiç tesadüf değil. Çünkü o kriz ve sonrasında
Kemal Derviş tarafından Türkiye’de kurulan düzen tam da IMF düzeniydi.
Tam da müstemleke düzeniydi. Ve
Kemal Derviş giderayak hükümete kendi yeri için Faik Öztrak’ı önermişti.
Aynı isim CHP’de önemli bir konuma getirildi ve 2019 yılının eylül ayında
IMF ile Türkiye’de gizli bir görüşme de yaptı.
Türkiye, IMF defterini çoktan kapattığı halde…
Anlayacağınız 2001 krizinin başında ve kriz sonrası Türkiye’nin IMF’nin tutsağı yapılması sürecinde Öztrak bizzat rol aldı. Aynı isim bugünlerde “yalan” üzerinden oluşturulan algı ve manipülasyon ile hükümeti halk nezdinde zora sokmak ve bir başka CHP’linin (
) ifadesiyle,
“Hükümeti bir şekilde düşürmek”
hesabının içine girmiş görünüyor.
BİR CHP’Lİ BİR CÜMLE İÇERİSİNDE “MENDERES’İN AKIBETİ” İFADESİNİ KULLANIRSA…
CHP temsilcileri rolleri paylaşmış. Öztrak doğrudan IMF sözcülüğüne soyunmuş.
ise
diye başlayan cümle ile
aba altından sopa gösteriyor.
Gerçi açıklamasının tamamına baktığımızda
Menderes ve arkadaşlarının idamına karşı çıkan bir tutum sergiliyor.
Ne var ki
27 Mayıs darbesine giden yolun taşlarını döşeyen CHP’nin bir temsilcisinin konuşmasında “Menderes’in akıbeti….” cümlesini kurması tarihsel arka planıyla bakıldığında başlı başına problemdir!
Çünkü
27 Mayıs darbesine giden yolda, CHP gençlik kolları üniversite öğrencilerini kışkırtıp sokaklara dökerken…
(İnönü’nün damadı Metin Toker’in
dergisi) o öğrenci eylemlerini düzenleyenlere ödül veriyordu….
“Üniversite öğrencileri kıyma makinalarında kıyma yapılıp yola serildi üzerine asfalt atıldı”
yalan haberini yapıyordu.
Darbeciler tarafından darbeden hemen sonra Eskişehir Örfi İdare Kumandanlığı Tebliği olarak yayınlanan tebliğde,
“Ankara’da bütün hükümet erkânı ve Demokrat Parti Başkanları yabancı memlekete kaçarlarken yakalanmışlardır. Beraberlerinde 12 uçak dolusu altın mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar. Sabık Başbakan Adnan Menderes ve sabık Reisicumhur Celal Bayar askeri kumandanlık tarafından tevkif edilmiştir. Eskişehir’de matbaası olan herkes bu havadisi basıp yayınlamalıdır”
deniyordu.
Hatırlıyor musunuz? 17-25 yargısal darbe sürecinde
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu FETÖ’nün yayın organlarına çıkıp, Erdoğan için, “Uçağa binip kaçacak. Ama biz onu getirip yargılayacağız” diyordu.
Yine başka bir iddiada
deniyordu.
27 Mayısçıların Adnan Menderes ve arkadaşları için ürettikleri ne kadar yalan ve iftira varsa CHP bugün Erdoğan için üretiyor ve söylüyor.
Bakın bugünlerde sosyal medyada her gün onlarca hesaptan,
“Yargılanacaksınız. Asılacaksınız. Hesap vereceksiniz”
diye başlayan tehditkâr paylaşımlar var.
Bulunanların motivasyon kaynağı da yine 27 Mayıs’ın kötü ruhu. O kötü ruh hâlâ aramızda. Ve maalesef ki CHP’nin bazı aktörlerinin bedenlerinde yaşıyor.
O yüzdendir ki siz
“Sonu Adnan Menderes’in akıbetine benzemesin…”
diye bir cümle kurarsanız, insanın aklına
27 Mayıs’a giden süreç, haksız yargılamalar, haksız ithamlar ve darağacı gelir!
Bize de
“O halde 15 Temmuz’da ne oldu? Siz de bunu unutmayın”
demek düşer.
#2001 krizi
#Sabancı Holding
#Sakıp Sabancı
#Başbakan Ecevit
#Cumhurbaşkanı Sezer
#Anayasa kitapçığı
#IMF
#Faik Öztrak
#Kemal Derviş