Zımni ortaklığı aleni ortaklığa çevirme aracı olarak terörle mücadele tezkeresini kullandılar.Irak ve Suriye’de terörle mücadele için gerekli askeri varlığımızın devamı için Meclis’e gönderilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresine CHP “hayır” dedi.CHP’nin hayır demesine neden olansa HDP’nin iki eş başkanının birkaç gün ara ile CHP’ye,“Tezkereye hayır deyin”telkini ve baskısıydı.CHP, HDP’nin telkin ve baskısına boyun eğdi. Irak ve Suriye’de terörle mücadele için “elzem” olan tezkereye “hayır” dedi.Sudan
Zımni ortaklığı aleni ortaklığa çevirme aracı olarak terörle mücadele tezkeresini kullandılar.
Irak ve Suriye’de terörle mücadele için gerekli askeri varlığımızın devamı için Meclis’e gönderilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresine CHP “hayır” dedi.
CHP’nin hayır demesine neden olansa HDP’nin iki eş başkanının birkaç gün ara ile CHP’ye,
telkini ve baskısıydı.
CHP, HDP’nin telkin ve baskısına boyun eğdi. Irak ve Suriye’de terörle mücadele için “elzem” olan tezkereye “hayır” dedi.
Sudan sebepler söyledi hem CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hem parti yönetimi. Aynı ifadelerin yer aldığı bir önceki tezkereye “evet” demişlerdi ama bu seferkine hayır dediler.
Çünkü, asıl sebep,
HDP’lilerin telkin ve uyarılarıydı! Asıl sebep, HDP ile kurulan zımni ittifakı açık ittifaka çevirmekti.
CHP, HDP ile kurduğu zımni ortaklığı tezkereye hayır diyerek alenileştirdi.
HDP AÇIK AÇIK ‘HAYIR’ DEYİN” DEDİ; CHP TIPIŞ TIPIŞ “HAYIR” DEDİ
Önce Mithat Sancar,
“Çağrılarımızı yeniliyoruz: İktidarın tezkere ve savaş oyunlarına hayır deyin. Buna şimdiden karşı çıkalım”
dedi. Bu cümlenin önüne de bir tehdit olarak
“Üçüncü ittifakı inşa etmekten söz eden”
cümleyi yerleştirdi.
Ardından, Pervin Buldan,
“Suriye barışının yanında yer alın”
diye başlayan böylece PYD/YPG-PKK’ya göz kırpan cümlenin ardından “Diyaloğun, çözümün ve müzakerenin yanında yer alın. Kürt sorununun çözüm yerini parlamento olarak görenler tezkereye ‘hayır’ demelidir. Tezkereye ‘evet’ demeniz bu kadim sorunun çözümsüz kalmasına hizmet etmektir. Bundan kaçının diyoruz” diye seslendi.
Milet İttifakı’nın ana bileşenlerinden CHP bu çağrılara kayıtsız kalmadı ve bugüne kadar “evet” dediği terörle mücadele tezkeresine bu kez “hayır” dedi.
HDP açıktan tehdit etti, CHP tehdide boyun eğdi, tıpış tıpış hayır oyu verdi.
Böylece İyi Parti’den gelebilecek tepkileri bile kulak arkası etti. HDP ile ittifakını şeffaflaştırdı.
2019 yerel seçiminde özellikle İstanbul ve bazı büyükşehirlerde HDP oylarını adaylarına kanalize ederlerken,
“Neden gizli ittifak kurdunuz”
sorularına muhatap olan CHP’liler, bu ittifakı hep inkar yolunu seçmişti.
O yüzden seçim sonrası ilk fırsatta Pervin Buldan,
“Halkımız bizden açık, şeffaf ittifak istiyor” c
ümlesini kurmuştu.
Hakkını teslim edelim.
HDP ve yönetimi, CHP’ye kendi politikalarını dayattı ve başarılı oldu. Sonunda açık, şeffaf ittifak “tezkere oylaması” ile ortaya çıktı.
CHP, HDP ile aleni ittifakını tabanına izah edebilecek mi
Peki, CHP yönetimi PKK, DEAŞ ve türevleri terör örgütleri ile sınırın öbür yakasında mücadele etmek için Meclis’ten istenen izine karşı çıkışını tabanına nasıl izah edecek?
Bugün 29 Ekim. Yani Cumhuriyet Bayramı. Cumhuriyetin 98’inci yıl dönümünde, “Cumhuriyeti kuran parti” olarak CHP yönetimi, tabanına
“Biz cumhuriyeti yıkmak isteyen terör örgütleriyle mücadele için istenen izne hayır dedik. Çünkü…” diye başlayan cümleler kuramayacak.
En fazla, kahvehane ağızıyla, “Mehmetçiği değil TÜGVA’lı gençleri gönderin oralara” diyecek. Ama tabanlarına izah edemeyecekler.
Daha bir ay önce İran sınırından değişik zamanlarda çekilmiş görüntüleri üst üste koyup,
pankartları asanların, hududu korumak için tezkereye evet demeleri beklenirdi.
Yapamadılar. Çünkü, HDP’ye mahkumlar.
Ama bunu böylece tabanlarına anlatamazlar.
Yapacakları tek şey,
nı ve “kutuplaştırmayı” körüklemek olacak. Erdoğan’dan kurtulmak için HDP’nin araçsallaştırıldığını söylemek olacak.
Olur ya bir CHP’li bu yazıyı görürse ona da diyeceğim şu dur: Bugün bayram. Bu bayram bir milletin tarih yürüyüşünde imparatorluktan cumhuriyete geçişte önemli bir eşik. Nice Cumhuriyet Bayramları kutlayabilmemizin ön şartı ise, cumhuriyet düşmanlarının bertaraf edilmesidir.
Cumhuriyetin, devletin ve milletin düşmanı PKK, DEAŞ ve türevleri terör örgütleri değil midir?
Onunla mücadeleye “hayır” diyen partinize bir çift sözünüz yok mu?