Bu sefer bir şey daha oldu.
Derneğin, kurucuları dikkat çekici!
Derneğin internet sitesinde şu ifadeler var:
“Türk Demokrasi Projesi, Türkiye’nin son zamanlarda demokrasiden uzaklaşmasına ve otoriterliğe dönüşmesine yanıt olarak oluşturulmuş, kâr amacı gütmeyen, partizan olmayan, uluslararası bir politika örgütüdür.”
Vay be..! Türkiye’nin demokrasisini güçlendirmek için bilâ bedel proje geliştirecekmiş arkadaşlar..! Tabii yerseniz!
Zaten Kasım 2020’de CHP’li Ünal Çeviköz, “Biden’den beklentimiz Türkiye’de demokrasi vurgusu” dememiş miydi?
Peki, muhalefet dedikleri yani Millet İttifakı ve bileşenleri son dönemde “demokrasi” diye başlayan afili cümleler kurmuyor mu?
Çünkü bütün bu coğrafyayı işgal ederken “demokrasi” ihracını bahane etti.
Bugüne kadar işgal ettiği ülkelerde Amerika sadece talancılık yaptı!
Milyonlarca sivilin ölümüne, ülkelerin parça parça edilmesine, devlet mekanizmalarının çözülmesine neden oldu!
Afganistan’dan çekiliyor ama şu anda orada devlet otoritesi can çekişiyor. Irak’tan çekilecek ama işgal ettiği günden bu yana Irak diye bir ülke kalmadı. Parça parça edildi. Ölen sivillerin sayısı bir milyonu aştı. Terör grupları sadece Irak’ı değil, Türkiye’yi, Suriye’yi, İran’ı tehdit edecek boyutlara ulaştı.
Bakın, Amerika, NATO zirvesiyle yeniden Avrupa Birliği (AB) ve NATO üyelerine “sahaya dönüyorum” sinyali verdi.
Aynı günlerde, Türkiye’ye de demokrasi kisvesiyle müdahale sinyali veriyor.
Tam da böyle bir dönemde, CHP lideri Kılıçdaroğlu, Gaziantep ziyareti dönüşü çok çok dikkat çeken ifadeler kullandı.
Sayın Kılıçdaroğlu, bunu bütün Suriye olarak algılamış ya da bize öyle yutturuyor.
Ve Suriyeli geçici koruma altındaki insanların AB’nin inşa edeceği PKK bölgesine elini kolunu sallaya sallaya döneceğini vehmediyor!
Birincisi, şu anki Suriye’den doğrudan sorumlu olan ülkelerin başında Amerika ve AB var. Ve Türkiye’nin “biriket evler” projesine bile bir Euro katkı vermeyen AB’dir.
İkincisi, Suriye’yi bölüp PKK terör devletini kurmak isteyen yegâne güç Amerika ve partneri AB.
Üçüncüsü, AB’nin Suriyeli geçici koruma altındaki insanlarla ilgili “entegrasyon” projelerinin tamamı uzun vadede büyük sorunlar doğuracak projeler. Dahası, AB kendi içinde uyumu ve birliği savunurken bize ve bölgemize sürekli etnisite, coğrafya ve milliyetler üzerinden ayrışmayı öneren bir düşünceye sahip.
Dördüncüsü, Suriye’den kaçanlar sadece Esad’dan kaçmadı. Amerika’nın kara gücüm dediği PKK terör örgütünden… Trump’ın tanımıyla, “Anası Hillary, babası Obama olan” DEAŞ terör örgütünden…
AB ülkelerinden bölgeye gelen ismini sayamadığımız birçok teröristten kaçtı.
Ama nedense, Sayın Kılıçdaroğlu, AB’nin Suriye’yi imar edeceğini ve bu imar işinden sonra da iktidara geldiklerinde Suriyelileri evlerine geri göndereceğini söylüyor. “Bize söz verdiler” de demeyi ihmal etmiyor..!
***
Türkiye’yi “yumuşak güç” ile vuruyorlar, haberiniz olsun.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.