2023 seçimlerine gidilirken“3’ncü ittifak olabilir”diyenlerin başında geliyorum. Bu iddiamızı Mart 2019 yerel seçimlerinden hemen sonra HDP eş Başkanı Pervin Buldan’ın,“Halkımız açık şeffaf ittifak istiyor”cümlesini kurmasından hemen sonra dillendirmiştik. O günden bugüne köprünün altından çok sular aktı.Ve her geçen gün 3’üncü bir ittifakın oluşma ihtimali yükseldi.Bizim görebildiğimiz,İyi Parti’nin, HDP ile iç içe geçmişCHP ile ittifakta kalamayacağı yönündeydi.Bu nedenleİyi Parti öncülüğünde
2023 seçimlerine gidilirken
diyenlerin başında geliyorum. Bu iddiamızı Mart 2019 yerel seçimlerinden hemen sonra HDP eş Başkanı Pervin Buldan’ın,
“Halkımız açık şeffaf ittifak istiyor”
cümlesini kurmasından hemen sonra dillendirmiştik. O günden bugüne köprünün altından çok sular aktı.
Ve her geçen gün 3’üncü bir ittifakın oluşma ihtimali yükseldi.
Bizim görebildiğimiz,
nin, HDP ile iç içe geçmiş
CHP ile ittifakta kalamayacağı yönündeydi.
Bu nedenle
İyi Parti öncülüğünde yeni bir ittifakın kurulabileceğini her seferinde söyledik.
İddiamızı doğrulayan emareleri de İyi Parti lideri
ve sözcülerinden duyduk. Örneğin Akşener,
“Bizim ittifakımız proje bazlı ittifaktır”
diyerek,
“yeni projeler olursa ittifak devam eder”
anlamı taşıyan cümleler kurdu. Yine İyi Parti sözcülerinden,
“Bizim ittifakımız seçim ittifakıydı. Seçim bitti ittifak bitti”
cümlelerini duyduk.
İyi Parti’nin inisiyatif alarak 3’ncü bir ittifakı inşa etme şansı doğduğu andan itibarense başka bir şey olmaya başladı.
Durum şimdi biraz değişmiş görünüyor.
DEMİRTAŞ “3’NCÜ İTTİFAK” DEDİ
Siyaseten her durumda bir pozisyon alma gayretine giren Edirne’de tutuklu eski HDP eş Başkanı Selahattin Demirtaş,
“HDP öncülüğünde 3’ncü bir ittifak”
tan söz etti.
Demirtaş’ın 20 Ağustos 2020’de tivitter üzerinden yaptığı açıklamada
diyerek bütün muhalefeti bir çatı altında toplamaya çalıştığını görmüştük. Yine Millet İttifakı paydaşlarının kullandığı
“Güçlendirilmiş parlamenter sistem”
ifadesi Demirtaş’ın da dilindeydi.
Yaptığı açıklamalarda
çağrısına CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yekten destek verdiğini de gördük.
Ne var ki 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde attığı tivit ile
sol yanına HDP eş Başkanı Pervin Buldan’ı, sağ yanına İyi Parti lideri Meral Akşener’i almış
gibi gösteren İstanbul’un belediye başkanına yönelik İyi Parti’den yükselen sesler
Demirtaş’ın damarını kabarttı.
Tartışmanın ayyuka çıktığı gün
üzerinden mesajını verdi ve şöyle dedi:
“İyi Partili bazı ırkçı siyasetçilerin faşizan söylemleri her türlü diyalog ve çözüm zeminini maalesef tahrip ediyor. HDP’ye hakaret etmek, ayar vermeye kalkmak başka bir partinin temsilcilerinin haddi değildir, buna güçleri de yetmez.”
Demirtaş’ın İyi Partililere “
” demesine İyi Parti lideri Akşener güçlü bir itiraz getirmedi. İyi Partililer
“Hadi oradan faşist sizsiniz”
demedi ama bir şey oldu.
Demirtaş bugün
“HDP öncülüğünde demokratik ittifak”
çağrısı yapıyor. Anlaşılan o ki CHP’nin HDP’leşme sürecinin tamamlanmış olduğunu düşünüyor.
CHP’nin HDP ile HDP öncülüğünde bir ittifaka razı olabileceğini fehmediyor.
Sanırım Demirtaş’ı bu düşünceye iten de doğrudan CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, Demirtaş’ın “Demokratik ittifak” cümlesini duyar duymaz yekten verdiği destek.
HDP İLE CHP İÇ İÇE GEÇTİĞİNE GÖRE BİRLEŞSİN
HDP ve CHP yöneticilerine bir önerim var. Sayın Kılıçdaroğlu, çatı aday gösterme konusunda mahir olduğuna göre… Cumhurbaşkanlığına aday olma cesareti gösteremediğine göre. Hatta
için adaylıktan feragat ettiğine göre… HDP ile CHP de bu kadar aynîleştiğine göre,
POTANSİYEL ADAYLAR TEDİRGİN!
Ön görümüz İyi Parti öncülüğünde 3’ncü bir ittifaktı. Ama şimdi HDP öncülüğünde bir ittifak önerisi var. Bu ittifak önerisine HDP’li seçmene mavi boncuk dağıtarak muhalefetin çatı adayı olma hayali kuran İstanbul’un belediye başkanı ne der bilinmez ama, 2023 seçimlerine kadar muhalefette ve Millet İttifakı’nda çok şeyler olacağı muhakkak.
RAND’ın raporunu müstemleke kafalılar hayata geçirmeye çalışıyor
Son günlerde Türk Silahlı Kuvvetleri (
) hem de subay-astsubay yetiştiren okullar “
” üzerinden töhmet altına alınıyor farkında mısınız?
Çünkü bir plan adım adım işletilmek isteniyor.
’tır.
Uygulayıcılarıysa Türkiye’deki gönüllü müstemlekeler.
2020 yılının Ocak ayında gündeme gelen Amerikan düşünce kuruluşu
’ın Pentagon için hazırladığı raporunda aynen şu ifade vardı:
“Milli Savunma Üniversitesi’nin müfredatının belirlenmesinde pozisyon alınmaya çalışılmalı…”
Rapordan bir yıl sonra subay-astsubay kursları müfredatından
isminin çıkartıldığı yalanını CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun,
dediği
gazetesinin bir köşe yazarı ortaya attı. Dahası Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi derslerinin kaldırıldığı da iddia edildi. Oysa ne Atatürk ismi müfredattan çıkmıştı ne de söz konusu ders.
Harp Okullarına giriş yönetmeliğinde yapılan bir değişiklikte “
” kavramı çıkarılmış, onun yerine “
” ibaresi gelmişti ya bu değişiklik üzerinden de bir algı planlandı.
28 Şubat sürecinde TSK içindeki namazında niyazında insanlar “
” diye fişlenip Milli Güvenlik Kurulu (
) kararlarıyla kapı dışarı edilirken “
” FETÖ’cüler TSK’da hızla yükselmişti.
FETÖ’cülerin önceki yönetmeliği nasıl kullandığını hatırlamak isteyenler Yeni Şafak’ta pazartesi günü
Hüseyin Likoğlu’nun “Bir şişelik işi olan yönetmelik”
başlıklı yazısına bakabilir.
Yazıyı okumak istemeyenler için Likoğlu’ndan nakledeceğimiz şu bölüm bile yeterlidir:
“Bir içki şişesine kanıp, Fetö’nün TSK’ya sızmasını göremeyenler, yönetmelik değiştiği için Fetö’cülerin TSK’ya doluşacağından endişe ediyor. Bizden de buna inanmamızı istiyor.”
RAND yazdı, içimizdekiler oynuyor farkında mısınız?
#Demirtaş
#Akşener
#İttifak
#RAND
#FETÖ
#TSK