Dikkat çeken bir şey var. Kaç zamandır militan sol ve militan laikçi kesim buldukları her fırsatta dine diyanete, İslami sembollere, başörtüsüne, çocukların namazına takkesine, ilahi okumalarına, medreselere, imam hatiplere, ilahiyatlara, din adına ne varsa hepsine saldırıyorlar. ‘İslamcı’ların tivitlerini birer dedektif gibi takip edip yazılanları, keserek saptırarak vaveyla koparıyorlar. Bir pedofili edebiyatıdır gidiyor. Bir vakıfta çalışan densiz bir şahıs bir suç işlediyse onu vakıf yapmış gibi aylarca vakfa vuruyorlar. Kendi özel hayatları belli. ‘Dinime ta’n eyleyen bari müselman olsa’ dendiği gibi. Hadi bu işi kökten halledelim deseniz kabul etmezler.
Peki, bu cüreti nereden alıyorlar? Bu saldırılara hak ettikleri cevabı veremiyoruz. Vermeye kalkışmamız bile ayrı bir saldırı sebebi oluyor, yeni bir hamle başlatıyorlar. Ve bunlar gittikçe artıyor, sıkışmış bir gaz gibi, nereden menfez buluyorsa oradan patlıyor. Bu gidiş hayra alamet değil. Bakın size son birkaç günde söylenen ve yapılanlarla ilgili tamamen basından aldığım bir özet sunayım:
“İBB Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli, toplantı yaptığı İSMEK’in kadın bölge sorumlularını aşağılayıp taciz etti. Bekâr olanların ellerini kaldırmalarını isteyen Şişli daha sonra erkek müdüre dönerek, “Bunları akşam itfaiyecilerle buluşturun. Bir gece düzenleyin, ne bu böyle herkes bekâr” ifadelerini kullandı”. Bu parayla otobüse minibüse nasıl biniyorsunuz? Siz başörtülerinizle otobüse binince terlemiyor musunuz? Zor olmuyor mu?” gibi sorular sordu, hatta kadınlara “kokuyorsunuz” ifadesini kullandı. Bu tahammülfersa aşağılayıcı ifadeler elbette aynı zamanda bir libido, bir bilinçaltı deşifresidir.
Hemcinslerini bu inanılmaz düzeyde aşağılayan bu bayan hakkında soruşturma açılmış imiş, sonucu göreceğiz.
“Karaköy’de, ben cumhuriyet kadınıyım, gericiler, diyerek başörtülü iki genç kıza yapılan çirkin saldırının yankıları sürerken; Beşiktaş’ta öğretmenlik yapan başörtülü genç bir kadının kaldırımda yürürken bir başka kadının yumruklu saldırısına uğradığı olayın görüntüleri ortaya çıktı”.
“Sözcü’den Ali Ekber Ertürk, Diyanet akıl almaz bir fetva daha verdi. Sol elle yemek yenilmemesini istedi ve “sol elle şeytanlar yemek yer” dedi diye aşağıladı.
“ODTÜ’deki olayın kahramanlarından olan ve isminin yazılmasını istemeyen B.Ş. şöyle dedi: “Tepkileri başörtümüzeydi. ‘ODTÜ’de gerici ve yobaz istemiyoruz’ diye tepki gösterdiler. Oradan ayrılmasaydık saldırılar sürecekti. Fiziki saldırı bile olabilirdi. Bütün yurtlar öğrenci kaydetmek için çalışıyordu. Bizim de yaptığımız öğrencileri yurtlarımıza yönlendirmekti. Yurtlarımızın özelliklerini anlattık. Ne dinden bahsettik, ne karalama yaptık ne de iftira attık. Özgürlükten bahseden bu arkadaşlar başörtümüze tahammül edemiyorlar.”
“Antalya’da 3 aylık hamile öğretmen 30 yaşındaki Neziha Ş., işe giderken kimliği belirsiz bir kişinin önce sözlü tacizine, ardından yumruklu saldırısına uğradı. Başörtülü öğretmen saldırı anını anlattı…”.
Bunlar bir bakışta benim gördüklerim. Elbette dahası da var.
Acaba bir çatışma ortamı mı oluşturulmak isteniyor, yoksa bunlar önceden de böyle mi idiler? Ya da bu yaptıklarımız, biz iktidarda olursak neler yapacaklarımızın teminatıdır mı demek istiyorlar. Bu saldırılara aynıyla mukabele etmek elbette aynı seviyeye düşmek ve onların başlattığı çatışmayı alevlendirmek anlamına gelir. İnançlı insanlar bu yolu denemezler. Ama hukukun, aklın, vicdanın, cehdin ve gayretin gereği neyse onu da yaparlar.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.