Yahudilerin Kuranıkerim’de sayılan temel özellikleri

Irkçılığa dayalı, Siyonizm anlamında Yahudilik sadece Müslümanların değil aslında bütün bir insanlığın meselesidir. Tıpkı her türlü ırkçılık gibi. Yahudi’ninki kötü olur da Hitler’inki iyi olabilir mi? Biz de Cumhuriyet öncesinde ve sonrasında becerebildiğimiz kadarıyla ırkçılık yaparak koca bir imparatorluğu sonlandırmadık mı? Kendimizin de başkalarının da canımızı acıtmadık mı? O halde Yahudiler için söylenenler aslında kızım sana söylüyorum kabilinden hepimize söyleniyor demektir. Bu sayılan özellikleri olanlar belki başkalarının canını acıtabilirler ama sonra kendi canları daha çok çok acır demektir.

Şimdi önce kendi kitaplarından bir bilgi verdikten sonra, Kuranıkerim onlar için neler söylemiş görelim:

Onlar ataları Yakub’un (as) ismi olan İsrail’i ‘tanrıyı yenen adam’ diye anlarlar. Güya bir gün Yakup yolda yürürken iriyarı bir adama rastlamış ve onunla güreşerek onu yenmiş, bu adam tanrı imiş.

Bu hikayeden de anlaşılacağı üzere Yahudiler Allah ile adeta rekabet halindedirler. ‘Allah cimridir, eli kolu bağlıdır derler. Elleri bağlanasılar. Bu yüzden lanetlenmişlerdir. Aksine Allah’ın eli açıktır ve dilediğine dilediği kadar verir. Ey Muhammed, sana indirilenler onların azgınlığını ve küfrünü artırır. Biz onların kendi aralarına da kıyamete kadar sürecek bir kin ve düşmanlık koymuşuzdur. Ne zaman savaş ateşi yaksalar Allah onu söndürecektir. Yeryüzünde fesat için çalışırlar, Allah fesatçıları sevmez’ (Mâide 64).

Onların müminlerin en şedit düşmanları olduklarını daha önce söylemiştik. ‘Çünkü büyüklük taslarlar (Mâide 82). Seçkin ve üstün ırk olduklarına inanırlar. Hıristiyanlar ise böyle olmadıkları için müminleri sevebilirler’.

‘Kendilerini Allah’ın sevdiği özel çocukları olarak bilirler. O halde onlara sormalısınız, peki neden günahlarınız sebebiyle O sizi de cezalandırıyor? Aksine siz de diğer insanlar gibi O’nun yarattığı bir beşersiniz. O dilediğini bağışlar, dilediğine ceza verir. Göklerde ve yerde ve ikisi arasında ne varsa hepsi O’nundur. Dönüşünüz de O’nadır’ (Mâide 18). ‘De ki, ey Yahudiler, Allah’ın dostunun, başkaları değil de siz olduğunuzu sanıyorsanız ve bunda samimi iseniz, hadi ölümü isteyin bakalım. Ama onlar önceden beri yaptıklarını bildikleri için ölümü asla isteyemezler. Allah kimin zalim olduğunu iyi bilir’ (Cuma 6-7). ‘Hatta hiç ölmemeyi en çok isteyenlerin onların, sonra da müşriklerin olduğunu görürsünüz. Oysa Allah onları bin sene bile yaşatsa yine de cezadan kurtulamazlar. Bu Kuran’ı senin kalbine Cebrail indirdi diye ona bile düşmandırlar. Oysa bu Kuran onlara indirileni de tasdik ediyor, müminlere hidayet ve müjde veriyor’ (Bakara 97).

Hatırlanacağı gibi, bazı Gulatı Şia da Cebrail’in vahyi Ali’ye (kv) getireceğine yanlışlıkla Muhammed’e (sa) götürdüğünü söyler ve bu yüzden ona düşmanlık ederler.

‘Allah’a verdikleri sözü bozmaları sebebiyle lanete uğramışlar, kalpleri katılaşmıştır. Allah’ın kitabını tahrif edip, onu kendi isteklerine uydururlar. Çok azı dışındakilerin her zaman hainliklerine şahit olursun’ (Mâide 13).

İsyanları ve tecavüzleri sebebiyle ve ayrıca yaptıkları kötülükleri kendi aralarında yasaklamadıkları için onlar Davud’un ve Meryem oğlu İsa’nın diliyle lanetlenmişlerdir. Bakın ne kötü şeyler yapıyorlar!’ (Mâide 78-79).

‘Lanetlenmişlerdir çünkü Allah’a verdikleri misaklarını bozmuşlar nice peygamberleri öldürmüşler. Allah’ın ayetlerini, bizim kalbimiz kilitlidir, anlamayız diye inkâr ederler… Meryem’e iftirada bulunurlar’ (Mâide 155-156). ‘Bir kısmı Üzeyr’e (as) Allah’ın oğludur demiş, kendi din adamlarını rab yerine koymuşlardır’ (Tevbe 30-31).

‘Allah’ın kitabı aranızda hakem olsun dendiğinde işlerine gelmediği için yüz çevirirler. Ahirete imanları çok zayıftır’ (Âl-i İmran 23-24). ‘Kitabın bir kısmına inanırlar bir kısmına inanmazlar’ (Bakara 85).

‘İyilikleri kendileri yapmazlar ama başkalarının yapmasını isterler’ (Bakara 44).

Ve siz ey müminler unutmayın ki ‘ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar, siz onların dinine girmedikçe sizden hiç hoşlanmayacaklardır. Doğru yol Allah’ın gösterdiği yoldur’ (Bakara 120).

‘O halde siz Yahudileri de Hıristiyanları da veli edinmeyin. Onlar birbirlerinin velisidirler. Kim onları veli edinirse o da onlardandır. Allah zalimlere hidayet vermez’ (Mâide 51).

Tekrar edelim, Yahudiler bu vasıflarla yaratılmamıştır, bunları onlar kendi iradeleriyle edinmişlerdir. Kim böyle olursa o da onlar gibi olur. Elimizi vicdanımıza koyarak düşünelim, şu anda bu vasıfların pek çoğu Müslümanlarda da yok mudur? O halde sonuç bellidir.