Yazıcıoğlu suikastı ile ilgili olarak Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan yeni iddianamede ilk olarak suikastı aydınlatacak en önemli delil niteliğinde olan ‘helikopter paneli üzerindeki Argus 5000CE Skymap 3C isimli GPS cihazlarının çalınmasına neden engel olunmadığının ve sorumlularının araştırıldığı ortaya çıktı. Zira Devlet Denetleme Kurulu raporların tetkikinden de anlaşılacağı gibi Yazıcıoğlu’nu ve beraberindeki 5 kişiyi taşıyan helikopterin neden düştüğünü açıklayacak bu iki cihazın ‘’helikoptere yaklaşan hava araçlarını tespit ettiğini‘’ bu nedenle olay yerinden MAK timlerinde görevli Yarbay Davut Uçum ve Astsubay Aydın Özsıcak tarafından sökülerek çalındığı anlaşılmıştı. Zira Yazıcıoğlu’nun ölümüne neden olan suikastta ortaya çıkan son dakika ayrıntısına göre bölgedeki F-4 uçaklarına ilişkin çok kritik bir bilgiye ulaşılmıştı. Hava radar kayıtlarına göre Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düştüğü an bölgede Malatya 7. Ana Jet Üssü’nden kalkan iki F-4 savaş uçağı bulunuyordu. Helikopter kazasından önce havalanan savaş uçaklarının radar kayıtlarıyla ilgili yapılan incelemede, 4 dakikalık radar görüntülerinin karartıldığı ya da silindiği belirlendi. Radar kayıtlarındaki ilk görüntülerde kaza yerinin 20 kilometre yakınında jetlerin bulunduğu, ancak genel radar hareketlerinin karartılması nedeniyle son görüntülere ulaşılamadığı anlaşılmıştı. İki F-4 savaş uçağı Muhsin Yazcıoğlu’nun helikopterine 20 kilometre yaklaştıktan sonra radar kayıtlarının silinmesiyle ilgili Sabah gazetesinde yer alan bilgilere göre F-4’ler 20 kilometre mesafeye 1 dakika 15 saniyede ulaşıyordu. Eğer radar kayıtları silinmeseydi, F-4 savaş uçaklarının Yazıcoğlu’nun helikopterine yaklaştığı açıkça ortaya konulacaktı. 4 dakikalık radar kaydının, uçakların Yazıcıoğlu’nun helikopterine yaklaşıp geri uzaklaştığı süreye denk geldiği öğrenildi. Helikopterin düştüğü sırada o bölgede bulunan iki F-4 uçağındaki 2 pilottan birinin FETÖ soruşturması kapsamında TSK’dan ihraç edilen FETÖ’cü Ali Armağan olduğu belirlendi. Armağan’ın örgütsel hattını o dönem Hava Kuvvetleri imamı olan Adil Öksüz ve Kemal Batmaz ile iletişime geçmek için kullandığı ve Adil Öksüz’le 152 kez iletişim kurduğunu geçen yazımızda açıklamıştık. Düşen helikopterden bu hayati önemi haiz iki cihazı çalan MAK timinde görevli Davut Uçum ve Aydın Özsıcak’ın TSK içine sızmış FETÖ’cü hainlerden olduğu anlaşılmıştı. 15 Temmuz’da darbe görünümlü ancak Türkiye’yi iç savaş ve işgal etmeye yönelik kalkışmada Marmaris’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik suikast girişiminde bulunmak isteyen MAK timinin içinde bu iki hain de görev almıştı.
Suikastla ilgili olarak yeni iddianamede ‘’arama ve kurtarma çalışmalarının’’ profesyonelce yönetilmediği belirtilmişti. Yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığı gerekçesiyle helikopterde bulunan cihazların çalındığı belirtilen iddianamede, somut olayda arama-kurtarma faaliyetlerinin havada Türk Silahlı Kuvvetleri, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne bağlı unsurlar tarafından gerçekleştirildiği, karada ise geçici olarak kurulan Kahramanmaraş Valiliği Kriz Merkezi, Başbakanlık Kriz Merkezi ve Adana Jandarma Bölge Komutanı ile Komutan Yardımcısı’nın sevk ve idaresinde İl Jandarma Komutanlığı ile Göksun İlçe Jandarma Komutanlığı tarafından gerçekleştirildiği, Devlet Hava Meydanları İşletmesi ile Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün bilgi akışı sağladığı ancak araç, gereç, teçhizat yahut bizzat arama kurtarmada icracı herhangi bir faaliyette bulunduğuna dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı ifade edildi. FETÖ’nün neredeyse tüm siyasi cinayet ve suikastlarında bir terör örgütü olarak organize bir şekilde hareket edildiği, suikast veya cinayetlerin hayatın doğal akışına uygun olmasına çok dikkat edildiği göz önüne alınırsa TSK’ya sızmış FETÖ’cü pilotlar tarafından kullanılan F16’ların yarattığı türbülans nedeniyle düştüğü her ne kadar iddianamede bahsedilmese de su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Ayrıca FETÖ elebaşı Gülen’in çok sayı da infaz emrini bizzat Adil Öksüz’ vasıtasıyla gerçekleştirdiği de artık bilinen bir sır kapsamında. İddianamede dönemin Jandarma Bölge Komutanı üst düzey bir asker ve 2 Genel Müdür hakkında hakkında görevi kötüye kullanmaktan açılan dava 5 Asliye Ceza Mahkemesi’nde kabul edilmişti.
Yazıcıoğlu suikastı ile ilgili olarak verilen bazı takipsizlik kararları 15 Temmuz FETÖ kalkışması arkasından yargıda bozulmuştu. Her ne kadar bazı AK Parti karşıtları tarafından aksi iddia edilse de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nda üst dereceli memurlarla ilgili olarak süren soruşturmada tıkanan soruşturmanın önünü Ak Parti açmıştı. Yazıcıoğlu’nun avukatları bu konuda Adalet Bakanlığı’na başvurmuşlardı. Adalet Bakanlığı’nın sadece tek bir şansı, yolu vardı; Adalet Bakanlığı, kanun yararına bozma talep ederse ancak o şekilde yeniden takipsizlik kararı Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda görüşülüyordu. İlgili avukatın bu konudaki açıklaması aynen şöyleydi: ’’Sağ olsun Adalet Bakanlığımız’ın, bakanlık yetkililerimizin bunu kabul etmesiyle birlikte konu Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda görüşüldü ve oradaki takipsizlik kararı da kaldırıldı ve 5. Daire’de yargılamalar başladı.”
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.