Türkiye’de ve dünyada son yaşanan gelişmeler ışığında ‘’Türkiye’de var olmadığı yönünde yargı kararı olan Ergenekon Terör Örgütü’nü yeniden ele almadan önce daha önce özellikle kendilerini yargıya verdiğim Veryansın T V gibi yayın organları ve onların yazarlarına bir iki mesajım var. ‘Ergenekon’un tartışılmasından neden rahatsız oluyorsunuz? Kamuoyunu doğrular üzerinden bilgilendirmek sizin de göreviniz değil mi? Bu yazıları doğru bulmuyorsanız fikirlerinizi yazdığınız gazete ve köşenizde kendi doğrularınızı delilleri ile savunamayıp hakaretlere başvurmanız sizi asla haklı çıkarmaz. Bilakis millet iradesini destekleyen kamuoyu sizin neden hakaretlere başvurma acizliğinizi bu örgütle bir ilişkiniz var mı yok mu diye sorgular. Sizin ve trollerinizin her türlü hakareti şüphesiz yargı tarafından değerlendirilecektir. 30 yılı aşkın bir süre görev yaptığım Emniyet Teşkilatı’nda yalnız kendisine değil trollere güvenerek saldırmanın anlamını ve tarafımdan verilecek cevabı iyi bildiğinizden şüphem yoktur. 4 Haziran 2020 tarihinde şahsım ile olarak yazdığınız “Ergenekon terör örgütünün var olduğunu ve halen faaliyette bulunduğunu” iddia ederek Zaman ve Taraf gazetesinin bıraktığı yerden kumpasları savunmaya soyunmuştu‘’ yönündeki içi boş iddialarınız iki yönden yanlış. İlki hangi Ergenekon’dan bahsediyorsunuz? ABD’nin yeni Başkanı Biden’in ilk açıklamalarında bahsettiği 1950-60’lı yıllar arasında tüm NATO ülkelerinde kurulan ‘’Gayri Nizami Harp’(Gladyo) kıtalarının 21’inci yüzyıla adapte olarak görevlerinin başında olduğu itirafından mı? Yoksa FETÖ’nün Ergenekon Terör Örgütü’ne yapılacak operasyonları sulandırma amacı ile 1996 yılında Türkiye’de kurduğu Kumpas Ergenekon’dan mı? Gelelim en önemli konuya. Yazınızda şahsımın FETÖ kumpaslarını savunduğumu iddia etmişsiniz. O halde neden hakkımda cumhuriyet savcılarına suç duyurusunda bulunmadınız. Bulunamazsınız, siz okurlarınızı yalan ve iftiralarla kandırabilirsiniz ama yargıyı asla. Ben bildiğiniz gibi sizi ve trollerinizi iftira ve hakaretten yargıya şikayet ettim. Hepiniz hakkında maddi manevi tazminat haklarımı sonuna kadar kullanacağımı da biliyorsunuz herhalde. Gelelim FETÖ iftiranıza! Bunlar bana sökmez yakında anlayacaksınız bu durumu. 17/25 Aralık ve 15 Temmuz sonrası en az 100’den fazla televizyonlarda FETÖ ile mücadeleye kendi katkılarımı sundum. Yeni Şafak Gazetesi’nde onlarca yazı yazdım. 15 Temmuz gecesi TSK’ya sızmış FETÖ’cü sözde askerlerin iç savaş ve Türkiye’yi işgal planlarının darbe olduğunu A Haber’de gazeteci yazar Cem Küçük’ten sonra açıklayan 2’nci kişiydim. 17/25 Aralık’tan yaklaşık 15/20 gün önce FETÖ’nün finans merkezi ‘’Kaynak Holding’’hakkında yazdığım iki köşe yazısından dolayı Kaynak Holding ticari itibarları bozulduğu savıyla şahsım hakkında şikayette bulunmuştu. 15-20 gün sonra bu birime MASAK ve Organize Suçlar ile müştereken operasyon yapıldı. Yine 25 Aralık darbe girişiminin savcısı Celal Kara, Zekeriya Öz ile birlikte yurt dışına kaçarken tarafıma suç duyurusunda bulunarak tazminat davası açmıştı. İnşallah siz de bu anlamda FETÖ ile mücadele etmişsinizdir. Yoksa yalnızca Ergenekon’un olmadığına yönelik savunma yapmışsanız bu yazımı iyi okumanızı dilerim.
Gazeteci olduğunuza göre ABD Başkanı Biden açıklamalarında bizzat gayri nizami harp kıtalarını (Ergenekon) Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede lojistik desteklerle takviye edilmiş bir şekilde devreye sokacaklarmış. Biden’e göre “Amerikalılar, silahlı kuvvetlerinden yalnızca krizlere tepki vermesinden daha fazlasını beklemekteymiş. Amerikan halkı Biden’den dünya ile rekabet etmelerini hegemonik güçlerine kavuşmuş tekrar dünyanın jandarması olan küresel bir ülke olarak dünyayı karıştırmaya devam etmelerini istiyormuş.” Biden’e göre Amerikalıların kendilerinden istediği buymuş. Mantığa bak. Pandemi sürecinin Amerika’yı kasıp kavurduğu milyonların kovid’e ve yeni versiyonu ile yüzbinlerin ölmeye devam etmeleri umurlarında değilmiş. Kendi insanının ölmesini umursamayan bir Amerika? Hegemonik güç olmayı ancak rüyanda görürsün.
Bu sırada medyanın 1 numarası eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ paşa da son açıklamasıyla beraber Türkiye’nin gündemine oturdu. Zamanlama harikaydı. Başbuğ, “Eğer Menderes, 25 Mayıs 1960 günü Eskişehir’de erken seçim tarihini açıklasaydı, 27 Mayıs askeri darbesi büyük bir olasılıkla önlenebilirdi” demişti. Bu nedense tüm Türkiye’de iktidara yönelik olarak “Hemen seçime gitmesen darbe olur” şeklinde anlaşıldı.
Devam edeceğiz.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.