Helikopter düştükten sonra Yazıcıoğlu sağ mıydı?

BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopter kazası verilmiş bir ‘suikast’a kurban gitmesinin üzerinden yaklaşık 12 yıla yakın bir süre geçti. Maalesef tüm FETÖ suikast ve cinayetlerinde olduğu gibi özellikle yaratılan dezenformasyon kaynaklı bilgi kirliliği, Türkiye’yi yasa boğan ‘suikast’ın üzerindeki sis perdesinin de tamamen kalkmasını engellemiş görünüyordu. Ancak Yazıcıoğlu’na suikast emrinin FETÖ elebaşı Gülen tarafından dönemin sözde Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz’e verildiğinin de bilinmesi ‘suikast’ın aydınlatılmasında ayrı bir öneme sahip. Yazıcıoğlu ve 5 kişiyi taşıyan helikopter havada iken, bölgede bulunan ve FETÖ’cü pilotların kullandığı 2 adet F-16 ve 1 adet F-4 savaş uçağının da aynı bölgede eğitim çalışmalarını yoğunlaştırmaları, üç savaş uçağının helikopterin uçuş güzergâhının olduğu bölgede havada olması helikopteri kasıtlı bir şekilde jetlerin hava sirkülasyonu yaratarak düşürdüklerinin ortaya çıkarılması da şüphesiz ‘suikast’ı aydınlatabilecek önemli gelişmelere işaret edebilir. Cinayet masası dedektifleri ve terör uzmanlarının dillendirdiği kamuoyuna da mal olmuş ’’Kusursuz cinayet veya suikast yoktur” tespiti Yazıcıoğlu suikastının her aşamasında belirgin bir şekilde olayı aydınlatacak yeni deliller ışığında gündemi sarsmaya devam ediyor. Soruşturma sonucunda açığa çıkarılan en yeni bilgi helikopter düştüğü sırada o bölgede havada olan F-4 uçağındaki silah sistemlerini kullanan eski Albay Ali Armağan’ın o dönem Hava Kuvvetleri’nin FETÖ imamı olan 15 Temmuz darbe girişiminin baş aktörlerinden Adil Öksüz ile irtibatlı olduğunun belirlenmesiydi. Bu önemli bilgi üzerine yapılan incelemede helikopterin düştüğü sırada o bölgede bulunan iki F-4 uçağındaki 4 pilottan birinin FETÖ soruşturması kapsamında TSK’dan ihraç edilen FETÖ’cü Ali Armağan olduğu belirlendi. Armağan’ın örgütsel hattını o dönem Hava Kuvvetleri imamı olan Adil Öksüz ve Kemal Batmaz ile iletişime geçmek için kullandığı ve Adil Öksüz’le 152 kez iletişim kurduğu tespit edildi. Öksüz’ün sigorta poliçesine yazdığı adreste 2018’deki aramada evde bulunan FETÖ elebaşına ait kitaplardan birinin ön kapağında Ali Armağan’ın eşinin parmak izine rastlanmıştı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca Armağan ile eşi hakkında ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan iddianame düzenlenmişti. İrtibatları ortaya çıkan pilot Ali Armağan halen Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunuyor.

Kağan kod adlı gizli tanığın ifadelerine göre FETÖ elebaşı Gülen, Yazıcıoğlu’nun helikopterinden teknik parçaları söken ve bu nedenle yargılanan FETÖ’cü iki rütbeli askerin avukatlığını (Aydın Özsıcak ve Davut Uçum)FETÖ’cü bir avukatın yaptığının Türkiye’de duyulmasının ‘‘bomba etkisi yaratacağını” belirterek karşı çıkması üzerine avukat geri çekilmiştı. Ancak asıl bomba helikopter düştükten sonra Muhsin Yazıcıoğlu’nun sağ kurtulduğu iddiasıydı sanırım. Gizli tanık Kağan Avukat MA’nın kendisine Muhsin Yazıcıoğlu’nun görüntülerinin olduğu bir flash bellekten bahsettiğini iddia etmişti. Gizli tanığa göre bu bellekte Yazıcıoğlu’nun son anına kadar ki görüntüleri vardı. İzlemek istediğini ancak MA’nın kendisine ‘’Abi için kaldırmaz, ayrıca bu görüntüleri izlemeye sizin yetkiniz yok” dediğini belirtmiş. Ayrıca “Bu flash bellek birinin eline geçerse Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümü FETÖ’nün üzerine kalır” demişti. Bu ne anlama geliyordu Muhsin Yazıcıoğlu işkenceyle mi şehit edilmişti? Düşen helikopterde bulunan gazeteci İsmail Güneş”in işkence ile dövülerek öldürüldüğünü düşünürsek, Yazıcıoğlu’na kim bilir neler yapmışlardı? Flash belleğin MA tarafından Elazığ il imamına ve il imamı tarafından 2015 tarihinde FETÖ elebaşına teslim edildiği belirtiliyor.

Yazıcıoğlu’nu FETÖ neden ortadan kaldırmıştı? Rahmetli Yazıcıoğlu”nun “Haberimiz olmadan bizim tarlayı sürmüşler” açıklaması Rahip Santora, Danıştay, Hrant Dink ve Zirve Katliamı sanık ve tetikçileri ile Dink cinayetini azmettiren Yasin Hayal’in BBP ve Alperen Ocakları ile ilgisi olduğu iddialarını ve büyük abi Erhan Tuncel”in kendisi ile aynı karede fotoğraflanmasının tesadüf olmadığını kendisinin ve partisinin derin bir komplo ile karşı karşıya kaldığını düşünüyordu. Yazıcıoğlu bu bilgilerin ışığında, Alperen Ocakları’nın üst düzey yöneticileri ve bazı il başkanları ile yaptığı toplantılarda, ocaklara sızmaların önlenmesini konusunda net ve kesin bir tavır alarak sorumluları ikaz etmişti. FETÖ Türkiye için yeri doldurulamayacak bir değer olan Yazıcıoğlu’nu alçakça şehit etmişti. Ruhu şad olsun, mekanı cennet olsun inşallah!