Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 tarihinde, Libya’da Kaddafi’nin ABD ve Koalisyon güçleri, tarafından gerçekleştirilen operasyonda öldürülmesiyle Libya fiili olarak ikiye bölünmüş iç savaş başlamıştı.
Savaşan taraflardan ilki Birleşmiş Milletler tarafından tanınan Libya’nın meşru temsilcisi Mustafa Fayez El Serrac tarafından yönetilen Ulusal Mutabakat Hükümeti diğeri ise darbeci General Hafter liderliğinde kurulan meşru olmayan ‘Libya Ulusal Ordusu’dur. Günümüz konjonktüründe Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni, AB, Türkiye, İtalya ve Katar desteklerken, illegal Libya Ulusal Ordusu’na ise açıktan Fransa, Suudi Arabistan, Mısır ve BAE, örtülü olarak da ABD ve İsrail destek vermektedir. Rusya ise geçmişte bu illegal blok içinde yar alırken günümüzde Türkiye ile birlikte hareket etmektedir. Darbeci Hafter ABD vatandaşı ve CIA mensubudur. 1993 yılında CIA’nın desteklediği darbe girişimini yönettiği gerekçesiyle idam cezasına çarptırılan Hafter paçayı zor kurtarmıştır. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de dengeleri değiştiren Libya mutabakatlarını imzalamasının ardından çeteci Hafter haddini aşarak kendine bağlı unsurlara “Türk gemilerini batırın” talimatı vermişti. Tobruk’taki Temsilciler Meclisi Başkanı Salih’in dışında birçok ülke, Türkiye ile Libya arasında imzalanan mutabakat zaptını kabul etmediklerini belirterek Birleşmiş Milletler’i baskı altına almalarına rağmen BM Hafter’i tanımadı, Fayez El Serrac’ı tanıma konusunda ısrarcı davrandı. Daha önce de bölge basınında yer alan bazı haberlerde, Hafter’in destekçileri arasında yer alan Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’nin Libya’nın eski BAE Büyükelçisi Arif en-Nayid liderliğinde oluşturulacak yeni bir hükümeti Libya’da yönetime getirmeye hazırlandığı ileri sürülmüştü.
Libya’da meşru hükümete karşı gelen ve terör eylemleriyle birlikte darbe yapmaya çalışan Hafter’in ipini tutan güçler ve gizli bağlantılar bir bir ortaya çıkıyor. Daha önce Kaddafi’yi devirme operasyonunda da başrol oynayan Hafter, Serrac hükümetini devirmek için de karanlık odaklar tarafından sahneye çıkarıldı. Doğu Akdeniz’de Libya’nın stratejik öneminin yanısıra petrol kaynaklarına da göz diken güçler Hafter’i piyasaya sürdü. Geçmişte CIA ile oldukça sıkı ilişkiler içerisinde bulunan ve hatta 1980’li yıllarda esir düştüğü Çad’dan CIA tarafından kurtarılarak ABD’ye götürülen Hafter, burada CIA’nın Langley’deki genel merkezi ile yakın ilişki kurdu. Birkaç kez başarısızlıkla sonuçlanan Kaddafi’ye suikast girişimini de destekleyen Hafter, bu doğrultuda ABD istihbarat servislerine hizmet etti.
2011’de Kaddafi’ye karşı başlayan ayaklanmanın ardından Hafter, doğudaki derme çatma isyan kuvvetinin kilit komutanı olduğu Libya’ya döndü ve Kaddafi’nin iktidardan indirilmesinde önemli bir rol oynadı. Kaddafi’nin çöküşünün ardından kayıplara karışan darbeci isim, 2014 yılında yeniden piyasaya çıktı. Son dönemlerde meşru hükümete karşı yaptığı ayaklanma ile adından sıkça söz ettirdi.
Olmaması hayatın doğal akışına aykırı bir durum. Öncelikle yurt dışına kaçan çok sayıda FETÖ’cü asker var. NATO’da görevli olanların neredeyse tamamı Türkiye ile ilgili gizli ve kritik bilgi ve belgeleri çaldılar. Ve sığındıkları ülke istihbarat birimlerine verdiler. Hatırlanırsa Türkiye’den kaçan firari, FETÖ’cü savcıların yanlarında çok kritik dosyalar ile Almanya başta olmak üzere AB’nin birçok ülkesine sığındıkları medyada dahi yer almıştı. Firariler, bu ülkelerde kabul ve destek gördüler. Türkiye’nin aleyhinde olabilecek her konuda bu ülkelerdeki istihbarat birimleriyle birlikte Türkiye’nin aleyhine çalıştıklarına yönelik güçlü duyumlar alınıyor. Zira Libya ile yapılan mutabakatla Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum kesimi, BAE, Mısır ve İsrail ile birlikte yapabilecekleri Türkiye’nin aleyhine olacak birçok anlaşmanın önüne geçildi. Onun için de bu anlaşma hukuka aykırıdır diye propagandaya başladılar. Fakat Adalet Divanı’nın açılmış olan davalarda bizim pozisyonumuza uygun olarak verilmiş sayısız karar var. Hafter’in “İktidara gelirsem bu mutabakatı iptal edeceğim” sözleri üzerine Doğu Akdeniz’de farklı çıkarları olan ülkeler, Türkiye düşmanlığı üzerinden bir araya geldiler. Tabii onların kontrolünde olan FETÖ de... Bu çok açık. Deniz Kuvvetleri’nin eski yönetim kadrosunda olan firari amiral, kurmay albayların sosyal medya hesaplarından yayınlarla Libya ile ilgi ters algı yaparak bizim haksızlığımızı ortaya koymaya çalışıyorlar. Hafter’in, Yunanistan’ın, Fransa’nın görüşlerini seslendiriyorlar... Bu organizasyonun başında CIA/MOSSAD işbirliği var. İsrail, Mısır, BAE, Fransa ve Pentagon Türkiye’ye karşı FETÖ PKK/PYD başta olmak üzere terör örgütlerini kullanıyorlar. Terör örgütleri neyse de Hafter ile birlikte Türkiye aleyhine neredeyse bire bir aynı söylemleri paylaşan CHP’ye ne demeli? Bir de Ulusal Mutabakat Hükümeti ile ilişki kurarken Hafter ile de ilişki kurun diyen cenaha ne demeli?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.