CHP’nin hem seçim gününe hem de seçim gününden sonra Türkiye’yi idare etmeye hazır olmadığı itirafı CHP karşıtı kişi veya siyasi parti yetkililerine ait değil. Türk milleti veya seçmenince zaten bilinen bu gerçeğin ilk kez sahada görevli CHP’nin üst düzey bir yöneticisi tarafından sadece özel davetlilerin katıldığı ve basına kapalı olarak gerçekleştirilen Taksim toplantılarında dile getirilmesi birçok açıdan önem taşıyor. Öncelikle Kılıçdaroğlu’nun partiye hakim olamadığı parti içinde oluşan çeşitli kliklerin parti disiplini dışında kendi ideolojileri doğrultusunda hareket ettikleri açık bir şekilde görülebiliyor. İkincisi CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Millet ittifakı liderlerinden bu durumu gizlediği gibi bir durum ortaya çıkıyor. Üçüncü ve en önemlisi de Kılıçdaroğlu’nun KRT TV’de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yaptığı erken seçim çağrısında iktidarı eleştiren sözlerinin de gerçeği yansıtmadığı anlaşılıyor. Kılıçdaroğlu’nun erken seçim çağrısında Bahçeli’ye “Ülke yönetilemiyor. Bu ülkenin kurtuluşu bir an önce seçime gitmektir. Bu ülkeyi seviyorsan çık kardeşim yarın sabah de ki ‘Yeter artık’. Türkiye’yi seçime götür’’ yönündeki çağrı ve tespitlerinin yalan ve manipülatif bilgilerden oluştuğunu gözler önüne seriyor.
AK Parti eski Milletvekili Emin Şirin, gazeteci Şaban Sevinç ile Bizim TV Youtube kanalında yaptığı söyleşide Taksim Toplantıları’na kendisinin de katıldığını açıklamıştı. Taksim Toplantıları’na son konuşmacı olarak katılan Canan Kaftancıoğlu çok önemli açıklamalar yaptı. Kamuoyunun Kaftancıoğlu’nun Atatürk sözlerini tartıştığını oysa Kaftancıoğlu’nun bu toplantıda daha önemli şeyler söylediğini belirten Emin Şirin, Kaftancıoğlu’nun ‘’CHP seçime de Türkiye’yi idare etmeye de hazır değil’’ itirafı veya açıklamasında bulunduğunu belirtmişti. Bir taraftan sözde erken seçim isteyen Kılıçdaroğlu diğer taraftan CHP’nin erken seçime ve ülkeyi idare etmeye hazır olmadığını açıklayan İstanbul İl Başkanı. Kılıçdaroğlu’nun neden CHP’yi tek başına veya ortaklarıyla iktidara taşıma hevesi ve iddiasının olmamasının arka planı tam bu duruma işaret ediyor sanırım.
Uğur Dündar 18 Ocak 2015 tarihli yazısında İletişim uzmanı Sedef Kabaş’ı yakından tanıdığını belirterek kendisini şu sözlerle takdir ederek övgüyle bahsediyor. Dündar, Kabaş’ı aile terbiyesinin ve üst düzeydeki eğitiminin yanısıra, ilkeli, üretken, disiplinli çalışma anlayışı ve sağlam kişiliğiyle medyamızda haklı güven ve saygınlık kazanmış değerli bir kişi olarak takdim ediyor. Kamuoyu ise Kabaş’ı TELE1 ekranında İmamoğlu’na gösterdiği aşırı ilgi nedeniyle ‘Yandaşlığın kitabını yazdı!’ manşetleriyle veya Ahmet Hakan’ın “Kabaş’ın yeni bir kitap yazması halinde adını ‘Yalakalığın incelikleri’ ya da ‘Yalakalık sanatı’ koyabilir” şeklindeki tepkisinden hatırlayabilirler diye düşünüyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Körfez turundaki karşılama sırasında elini kalbinin üzerine götürerek verdiği selamı ‘’Baş eğmek’’olarak millete yutturmaya kalkan Kılıçdaroğlunuın izinden giden KABAŞ Erdoğan’ın Mayıs ayında Kuveyt’e yaptığı ziyarette el öptüğü bir fotoğrafı dik duruş mesajı ile paylaştı. Ancak Kabaş’ın gözünden kaçan eli öpülenin bir çocuk olduğuydu. Hal böyle olunca tepki yağdı. Tele 1’de İmamoğlu’na yalakalık yapan Kabaş, Kılıçdaroğlu’nu desteklemek için ‘’Dik duruş‘’ mesajı ile Erdoğan’ın Mayıs ayında Kuveyt’e yaptığı ziyaretteki bir fotoğrafı kullandı. Fotoğrafta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir çocuğun elini öptüğü görülüyor. Ziyaretin yapıldığı tarihte muhalif medya aynı fotoğrafı Kuveyt Emiri’nin oğlunun elini öptü yalanı ile servis etmişti. Sonrasında ise AA tarafından çekilen fotoğrafta ve Kuveyt Emiri’nin yanındaki kız çocuğunun Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çiçek vermek için karşılamaya dahil edilen ve Kuveyt Emiri ile alakası olmayan Kuveyt’li iki çocuk olduğu ortaya çıkmıştı.
Sedef Kabaş’ın fotoğraflarda eli öpülenin bir çocuk olduğu belliyken ve yine Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocuklara karşı benzer hassasiyetleri hep gösterdiği bilinirken böyle bir algı operasyonuna kalkışması bu kez kime yalakalık yapıyor sorusunu sormamıza neden oldu. Kılıçdaroğlu’na gelince son açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hitaben “Biraz ezik bir şeyler talep etmeye gelen bir ruh hali var” açıklaması Kılıçdaroğlu’nun muhalefet ile devlet ilişkilerini bilerek karıştırdığının açık işaretlerini taşıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.