CHP medya FETÖ eL-Muhaberat ve DHKP/C arasında inanılmaz ilişkiler

04:0027/04/2020, Pazartesi
G: 27/04/2020, Pazartesi
Bülent Orakoğlu

DHKP/C terör örgütünün, Türkiye’deki son eylemi Kovid-19 salgını öncesinde 15 Mayıs 2019 tarihinde başarısızlıkla sonuçlanan TBMM’yi hedef alan terör eylemi girişimi olmuştu. DHKP/C terör örgütünün TBMM’yi hedef alması şüphesiz öncelikle milli iradeye karşı yapılan bir saldırıdır. DHKP/C örgütüne destek veren Lavrion, Kinesa Dileysi ve Orapa kamplarında bu terörist grupları eğitip Türkiye’de siyasi istikrarsızlık yaratma çabası içinde olan Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de enerji savaşlarında

DHKP/C terör örgütünün, Türkiye’deki son eylemi Kovid-19 salgını öncesinde 15 Mayıs 2019 tarihinde başarısızlıkla sonuçlanan TBMM’yi hedef alan terör eylemi girişimi olmuştu. DHKP/C terör örgütünün TBMM’yi hedef alması şüphesiz öncelikle milli iradeye karşı yapılan bir saldırıdır. DHKP/C örgütüne destek veren Lavrion, Kinesa Dileysi ve Orapa kamplarında bu terörist grupları eğitip Türkiye’de siyasi istikrarsızlık yaratma çabası içinde olan Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz’de enerji savaşlarında emperyalist güçlerle kurduğu ittifaklarla Türkiye’yi dışlamaya çalışıyor. Uzun zamandan beri büyük bir eylem yapamayan DHKP/C’nin uyandırılmasının asıl nedeni ise Doğu Akdeniz’de enerji savaşlarında Türkiye’yi etkisiz kılma amaçlıydı. DHKP/C terör örgütünün Yunanistan, Güney Kıbrıs ve Suriye başta olmak üzere Avrupa ve Türk Gladyosu’ndan ciddi destek aldığı da biliniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan; ‘’Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirerek, evlatlarımıza çok daha güçlü bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Koronavirüs salgın sonrası yeniden kurulacak dünya düzeninde ülkemizi hak ettiği yere ulaştırmak için hep birlikte daha çok çalışacağız" açıklamalarıyla şüphesiz Türkiye karşıtı Körfez bloku ülkeleri ile Şam rejimi arasındaki ittifakı hedef alıyordu. Zira Türkiye aleyhindeki faaliyetlerini Suriye’ye taşıyan Birleşik Arap Emirlikleri ile Suudi Arabistan, başarılı askeri harekatlarla bölgedeki denklemleri yeniden şekillendiren Ankara’nın nüfuzunu kırmayı hedefliyorlar.

31 Mart 2015 tarihinde, Savcı Mehmet Selim Kiraz, Çağlayan Adliyesi'ne eylem silahı ile sızan DHKP/C’li iki terörist tarafından makamında şehit edilmişti. Yapılan soruşturmalarda savcı Kiraz’ı şehit eden silahın Grup Yorum üyesi terörist Mustafa Koçak tarafından temin edildiğinin tespit edilmesi sonrasında sanığa ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti. Terörist Helin Böke’nin ardından terörist Mustafa Koçak da girdiği ölüm orucunun 297. gününde hayatını kaybetmişti. DHKP/C terör örgütü üyeleri Helin Bölek ve Mustafa Koçak’ın ölüm orucunda hayatlarını kaybetmelerine CHP’nin üst düzey yöneticileri terör eylem ve faaliyetlerini meşrulaştırarak şarkı söyletseydiniz ölüm orucunu bitireceklerdi gibi kamuoyunu aldatan ifadeler kullanarak DHKP/C terör örgütüne ve eylemlerine açık destek veriyorlar. Oysa DHKP/C terör örgütünün sözde legal organı olan Halkın Hukuk Bürosu ise ölüm orucunda başka müvekkillerinin ve avukatlarının da olduğunu hatırlatarak bu kişileri yaşatmak için TALEPLERİNİ KABUL edin diyorlar. Oysa teröristlerin operasyon yapılmamasını istedikleri ana karargah’ları olan İstanbul İdil Kültür Merkezi'nde 26.02.2019 tarihinde yapılan operasyonda Türkiye sorumlusu dahil olmak üzere yeşil listeden1, gri listeden 2, terörden arananlar listesinden toplam 7 aranan teröristi bir sığınakta ele geçirmeleri taleplerin samimiyetsizliğini açıkça ortaya koyuyor. Aynı şekilde terör listesindeki bazı aranan DHKP/C militanlarının bu listeden çıkarılmalarını istemeleri de terörle mücadele açısından mantık dışı.

DHKP/C terör örgütünün devletin bir savcısını şehit etmesini nerdeyse basit bir eylem gibi göstererek skandal açıklamalara imza atan, teröre meşruiyet kazandırma ve destek vermeye yönelik, terör örgütünün propaganda amaçlı fotoğraflarını yayınlayan medya kuruluşları bir kez daha millet iradesine ihanet içinde suçüstü yakalandılar. Doğan Grubu'na ait yayın organları, FETÖ medyası, Cumhuriyet, Birgün Yeniçağ gazeteleri gibi basın organları, ülke menfaatlerine aykırı ve etik olmayan gazetecilik faaliyetleri nedeniyle akreditasyon uygulanarak cenaze törenine alınmamışlardı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise DHKP-C terör örgütünün Türkiye’de gerçekleştirdiği tüm sansasyonel terör eylemlerinde olduğu gibi son terörist saldırılar sonrasında da yine iktidarı ve güvenlik güçlerini suçlayan açıklamalar yaptı.

Kılıçdaroğlu, Çağlayan Adliyesi’ndeki terör eyleminde iktidarın parmağı olduğunu öne sürerek, resmi Twitter hesabı üzerinden attığı tweetlerde akıl almaz iddialarda bulunmuştu. Savcı Mehmet Kiraz’ın odasını basan iki terörist, astıkları flamalarla ‘karargah evi’ne çevirdikleri odada talepleri gerçekleşmediği için şehit savcımızın vücudunu kesici aletle yaralamış, işkence müziği olarak da Grup Yorum’un parçalarını dinletmişti. Daha önce defalarca Esed’e kayıtsız şartsız desteğini bildiren Grup Yorum, Esed diktatörlüğünü en açıktan savunan grup olarak biliniyor. Esed-Muhaberat -Grup Yorum ilişkisi şüphesiz Dursun Karataş’ın, 1994 yılında DHKP-C ‘yi Şam’da kurması ve örgütün Şam’ın arka bahçesi olarak Muhaberat tarafından kullanılmasıyla yakından ilgili. Körfez çetesinin ŞAM ile ittifak kurmalarındaki asıl amacının DHKP/C başta olmak üzere bu örgütle ilişkili FETÖ ve PKK unsurlarını Türkiye'ye karşı kullanma amacı olduğu aşikar.

DHKP-C terör örgütünün, Gladyo’nun maşası ve taşeron bir örgütü olması, legal faaliyetlerini daha gizemli kılarken, terör örgütünün illegal ve legal unsurlarının, Batılı ülkelerin derin yapı veya gizli servisleri ile ilişkileri, Türkiye’de medya ve siyaset mekanizmaları içindeki gücünün bilinen kaynağını(!) deşifre veya açık edilebilecek operasyon el çalışmalara hız verilmesini elzem hale getiriyor. CHP ile DHKP/C irtibatını ortaya çıkaracak Emanetçinin kimliği ile ilgili çalışmalarımız devam ediyor.

#DHKP/C
#FETÖ
#PKK
#Beşşar Esad