Çevik Bir İmralı’da terörist başı Öcalan’ı kaç kere neden ziyaret etti?

04:0010/03/2021, Çarşamba
G: 10/03/2021, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

Çevik Bir’in PKK lideri Öcalan’ı Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinden sonra İmralı adasında ziyaret etmesi dikkat çekici bir gelişme olduğu kadar çok ta manidardı! Zira bu ikinci ziyaret Öcalan’ın idam cezası almasından tam bir ay sonrasına denk geliyordu. 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral Çevik Bir’in 15’inci Kolordu Komutanı Hurşit Tolon ile birlikte İmralı adasını ziyaret ettiği haberlerinin medyada yer alması üzerine yaptığı açıklamalar rutin bir ziyaret olarak takdim ediliyordu. Çevik

Çevik Bir’in PKK lideri Öcalan’ı Kenya’da yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinden sonra İmralı adasında ziyaret etmesi dikkat çekici bir gelişme olduğu kadar çok ta manidardı! Zira bu ikinci ziyaret Öcalan’ın idam cezası almasından tam bir ay sonrasına denk geliyordu. 1’inci Ordu Komutanı Orgeneral Çevik Bir’in 15’inci Kolordu Komutanı Hurşit Tolon ile birlikte İmralı adasını ziyaret ettiği haberlerinin medyada yer alması üzerine yaptığı açıklamalar rutin bir ziyaret olarak takdim ediliyordu. Çevik Bir bu ziyaretin amacını gazetecilere sorumluluk sahasında olan İmralı’da devam eden çalışmaları yerinde görmek amacıyla gerçekleştirdik diye açıklıyor. Ancak MİT’in üst düzey yöneticilerinden X şahıs Çevik Bir’in ilk ziyareti değildi diyerek Bir’i yalanlıyor. Üst düzey MİT’çi ‘İmralı’nın güvenliğinden sorumlu bir askerin aylar önce kendisine anlattığı bilgiye göre Çevik Bir Öcalan’ın ifadesinin alındığı sırada da İmralı’yı ziyaret etmişti. Öcalan’ın ifadeleri bu ziyaret sonrasında son şeklini almıştı. Burada sorulması gereken en önemli soru Çevik Bir Öcalan’ın ifadelerine ne kadar müdahale ettiğidir sanırım? Çevik Bir Öcalan’ın hangi olay veya konuları konuşmasından çekindi ve korktu. İfadeyi savcılar mı alıyordu yoksa askerler mi? Öcalan Çevik Bir ile görüştüğünü açıklarken Çevik Bir’in inkar etmesi ne anlama geliyor? Öcalan ile birlikte ülkenin ulusal güvenliğini karşı işledikleri suçlar mı söz konusu?İşte ihtimaller.

TSK İÇERİSİNDEN ÇEVİK BİR’E BAĞLI BİR EKİP PKK İLE NEDEN GÖRÜŞTÜ?

Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı, darbe sürecinde, TSK içerisinde Çevik Bir’e bağlı bir grubun PKK ile görüştüğünü tespit etmişti. Bu ekibin, PKK terör örgütünün bazı üst düzey mensuplarıyla görüştüklerini ve bu durumdan da mevcut siyasi iktidar Refah-Yol’un haberinin olmadığı anlaşılmıştı. Anayasal bir şekilde halkın oylarıyla seçimle iş başına gelmiş siyasi iktidar bizzat Genelkurmay 2’nci Başkanı Çevik Bir tarafından yok sayılarak terör örgütü ile yapılan görüşmeler iktidardan gizlenerek yapılıyordu.
Bu durum siyasi iktidardan gizlendiği için açık bir şekilde vatana ihanet suçunu oluşturuyor.
Görüşmeler Abdullah Öcalan ile Bursa Cezaevi’nde tutuklu olan sözde PKK cezaevleri sorumlusu Sabri Ok arasında geçiyordu. Sabri Ok, Öcalan’a Çevik Bir’den bahsediyor ve diyor ki: “Geldiler, konuştular. Askerler şu anda çözüme sivil iktidardan daha yakın.”
Güneyde özerk bir Kürdistan devletinin kurulması, Türkiye için geçici köy koruculuğunun kaldırılması gibi
o süreç içerisinde çok ciddi anlamda suç olabilecek birtakım görüşmeler yapılmış.

İRTİCA PKK’DAN TEHLİKELİ PSİKOLOJİK HARP SÖYLEMİ CIA MOSSAD MENŞELİ Mİ?

Ordu içinde Çevik Bir bağlı bir ekibin üst düzey PKK’lı yetkililerle görüşmesi MOSSAD ve CIA’nın telkinleriyle başlamıştı. 28 Şubat’ta Çevik Bir’in, İsrail’in menfaatlerini Türkiye’den daha çok koruma refleksi ile hareket etmesi, Cunta’nın üst düzey yöneticileri ile İsrail arasındaki kurulan dostluklar, Türkiye’deki Postmodern darbenin başarılı olması için İsrail’in Cuntaya 17 milyar dolar göndermesi ilişkileri daha da
pekiştirmişti
. Bu paranın 6 milyar dolarının Apoletli medyaya verilmesi sivil cuntacıların neden askerlerden daha öne çıktıklarını da izah ediyor sanırım. Çevik Bir’in tarihten 24 yıl önce bir ABD dergisine yazdığı makale açık çift taraflı bir itiraf niteliğinde. Darbenin yalnızca irtica ya karşı değil İsrail dostluğunun sürmesi için yapıldığını itiraf ediliyor. Çevik Bir’in İsrail’li analist Martin Sherman ile birlikte kaleme alınan makalede’’ Türkiye’de laik Cumhuriyeti korumakla yükümlü ordu Erbakan’a açıkça dedi ki:’’Ülkenin yüzünü İslam’a dönmesini ve İsrail –Türk askeri ilişkilerinin tehlikeye atılmasını izlemeyeceğiz. Erbakan kontrol altında tutuldu. Türkiye ve İsrail MGK baskısıyla İslamcı başbakan istifasını sundu.’’ Cunta Türkiye’nin iç ve dış tehditlerinin belirlendiği MGSB ve MASK’ta İsrail’in güvenliğini sağlama adına PKK tehdit olarak aşağı sıralara indirilirken Türk Milletinin milli ve manevi değerleri irtica yaftalamasıyla 1’inci tehdit olarak kabul edilmişti. Bu Konjonktürde Ortadoğu’da yeni yeni ittifaklar kurulurken, CUNTA eliyle Türkiye’de kutuplaşma ve kamplaşmaların önü açılarak Türkiye bir kez daha içe kapatılıyordu.

MİT’İN ÖCALAN’A SURİYE’DE YAPACAĞI SUİKAST PLANINI ÇEVİK BİR Mİ DEŞİFRE ETTİ?

MİT Özel İstihbarat Dairesinin 1996-1997 yıllarında Suriye’de Öcalan’a 1 ton bombayla yapmasını planladığı başarısızlıkla sonuçlanan suikast girişiminin Genelkurmay 2’inci Başkanı tarafından deşifre edildiği suikast’ı planlayan üst düzey MİT yetkililerince iddia edilmişti. Suikast hazırlıkları sırasında ‘’MİT 1 ton bombayı ne yapacak’’ ‘’Özel bir ekibin Suriye’ye gönderildiği’’ haberlerini basına sızdıran kişinin Çevik Bir olduğu iddia ediliyor. Öcalan’ın kendisine yönelik suikast’ı önceden haber aldığı biliniyor. Çevik Bir ve Ekibinin Öcalan’a suikast yapılacağı yıllarda CIA ve MOSSAD’ın telkinleriyle üst düzey PKK’lılar ile siyasi iktidar’a haber vermeden kendi başına yaptığı görüşmeler MİT’in bu tezinin doğru olabileceği kanaatini uyandırıyor. Bu konuda Çevik BİR’in hiç açıklama yapmaması da ilginç doğrusu!!! Sükut ikrardan gelir atasözünü unutmayalım derim.

#Öcalan