Askerimi virüse yedirmem

Emperyalist politikalar ile Ortadoğu ve Uzakdoğu’yu, Doğu Akdeniz’i kan gölüne çeviren küresel hegemonik güçler ve Batı bütün Ar-Ge çalışmalarını ‘Yeni Nesil Silah’ sistemlerini geliştirme üzerine kurgulamışlardı. Konvansiyonel ve kimyasal silahların modernizasyonu yanı sıra uzay savaşlarında dünyaya hakim olacaklardı. Bölge Hava ve Füze Savunma sistemlerini de trilyon dolarlar harcayarak yenilemişlerdi. Yaklaşık 1 asırlık hegemonik ihtirasları ile 10 binlerce insanı kadın çoluk çocuk demeden katleden milyonlarca insanı evlerinden yurtlarından koparıp perişan eden zalimler nedense geçmişten ders almayarak “biyolojik savunma ve biyoteröre karşı savunma tedbirlerini” almayı nedense unutmuşlardı! Kovid-19 Virüsü ile baş edemeyen dünün zalim ve mağrur devletleri yaşlılarını, hastalarını alenen ölüme terk eden virüs karşısında mağlup olan aciz devletlere dönüşmüş durumdalar. Trilyon dolarlar, genetik bilimi, moleküler mikrobiyoloji ve gen mühendisliğine yönelik teknolojik gelişmelere ayrılsaydı halen 2,5 milyon insan bu salgına yakalanmaz 170 bin insan da hayatını kaybetmezdi. Hastalığı önleyecek aşı da herhalde bulunmuş olurdu. Ortadoğu’nun petrolünü gasp eden küresel ve hegemonik güçler ve Batı, Kovid-19 virüsü karşısında resmen mağlup olmuşlardır. 5000 mürettebatı bulunan ABD uçak gemisi Roosevelt’in kaptanı Binbaşı Brett Crozer, Guam adasında koronavirüs karantinasına alınan uçak gemisindeki personelin karaya çıkarılması için Savunma Bakanlığı’na yazdığı mektupta “Savaşta değiliz, ölmemiz gerekmiyor” demişti. Gemideki vakaların artması üzerine kaptan Crozer, ABD Donanmasına mektup yollayarak, tüm personelin karaya çıkarılıp karantinaya alınması için yardım talebinde bulunmuştu. ABD savaş gemilerinin görevdeyken personelini karaya çıkarmasının askeri kurallara aykırı olduğu ve daha önce böyle bir talebin Amerikan ordusunda söz konusu olmadığı belirtiliyor. Bu durum Amerika tarihinde bir ilk. Şimdiye kadar sadece donanma rıhtımına çıkma izin veriliyordu. Pentagon’daki üst yetkililer Kovid-19 salgınının bu şekilde devam etmesi durumunda Amerika’nın savaş gücünün azalacağını belirtmişlerdi. Uçak gemisinin kaptanı Crozer, Savunma Bakanlığı’na yazdığı yazıyı medyaya veya bazı sivillere de gönderdiği için görevden alınmıştı. Crozer, Savunma Bakanlığı’na gönderdiği dilekçe sonrasında yakınında bulunan yakın çalışma arkadaşlarına “askerlerimi virüse yedirmem” demişse de kendisinde de Kovid-19 pozitif çıkmıştı. 5000 personelin tamamı karantinaya alındı mı, kaçında virüs çıktı bilinmez ama Pentagon’da üst yetkililer yaptıkları toplantıda Korona-19 aşısının bulunamaması durumunda Amerikan’ın savaş gücünün azalacağı tespitinde bulunmuşlardı. 11 Eylül istihbarat zafiyeti Kovid-19 salgınında da mı söz konusu? CIA, Başkan Trump’un yazılı bir raporla uyarıldığını iddia ediyor.

Allah’a şükür, bizim Genelkurmay ve Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın zamanında ve yerine göre acil koduyla aldığı tedbirler sayesinde TSK virüsten etkilenmemiş görünüyor.

Türkiye Sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan’ın da açıkladığı gibi sağlık alanında destan yazıyor. Fransa’da kalp krizi geçiren Türk hastanın kaldırıldığı hastanede beyin ölümü gerçekleşti iddiasıyla fişi çekilip ölüme terkedilmesini yakınları önledi. Zira hastalanan Konyalı Zekeriya Kılıç sorulara az da olsa tepki veriyordu. Türk Konsolosluğu’nun araya girmesi ile Türkiye Fransa’ya ambulans uçak göndererek hastayı Konya’ya getirdi. Ve Hasta hayata döndürüldü.

İkinci olarak, salgın hastalık başladıktan sonra çeşitli nedenlerle yurt dışında bulunan 39 bin vatandaşımız hava köprüsü kurularak Türkiye’ye getirilmişti. Aynı şekilde Türkiye dışında çeşitli ülkelerde bulunan25 bin vatandaşımız daha Ramazan ayına kadar Türkiye’ye getirilmiş olacak.

Üçüncü olarak da güçlü sağlık sistemi ile dünyaya örnek olan Türkiye, bu alandaki tüm tedbirleri önceden alırken, sosyal devlet anlayışı ile yurt çapında ihtiyaç sahibi vatandaşlara destek olmak için bütün kurumlarıyla adeta seferberlik içinde çalışma yürüttü.

Türkiye ve Cumhur İttifakı ile ne kadar gurur duysak az. Millet iktidara ve devlete sahip çıkarken devlet de milletin her bir ferdine yurt dışında bile sahip çıkıyor. Oysa ABD ve Batı sağlık sistemleri çökmüş durumda. Yaşlı insanlara huzur evlerinde insanlık dışı muamele iddiaları üst düzey araştırma talepleri çığ gibi, ardı arkası kesilmiyor. Huzur evleri mi ölüm evleri mi iddiaları gündemden düşmüyor. Türkiye’de gerçekleri çarpıtarak asparagas haberleri gerçekmiş gibi göstermeye çalışan gazeteci maskesi altında faaliyet gösteren terör muhipleri siz neden bu Avrupa’yı ABD’yi eleştirmezsiniz, ölen yaşlıların gizlenen ölüm nedenlerini soruşturmazsınız? İpiniz o kadar kısa mı?