15 Temmuz kanlı kalkışmasının başarısızlıkla sonuçlanması üzerine 16 Temmuz sabahı darbe merkezi ‘ Akıncılar Üssü’nden’ kaçarken yakalanan darbenin karakutusu Adil Öksüz 3 yılı aşkın bir süreden bu yana güvenlik ve istihbarat birimlerimizin bütün çabalarına rağmen yakalanamadı.
Bu durum güvenlik birimlerimizin başarısızlığından çok Adil Öksüz’ün FETÖ ve arkasındaki azmettirici güç CIA tarafından infaz edilmiş olabileceği ihtimalini ortaya koyuyor. Diğer bir varsayım ise Adil Öksüz’ün hala sağ olduğu Öksüz’ün mahrem İmamlar içinde 1 numara olma nedeniyle diğer mahrem imamlar tarafından koruma altına alınmış olma ihtimalidir. Zira FETÖ’nün örgüt hiyerarşisinde ‘Mahrem Hizmet’ adını verdiği gizli yapılanması ile ilgili olarak Ankara Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmalarda çarpıcı bilgilere ulaşılmıştı. Örgüt elebaşı Gülen’in onun için 50 hakimi yakarım’ dediği Öksüz’ün TSK içindeki mahrem kadrolarının eğitilmesi ve yönlendirilmesindeki etkin rolü soruşturmada ortaya çıkarılmıştı. Kanlı kalkışmaya kadar TSK içindeki FETÖ’cü yapının Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının yaverleri, istihbarat, personel gibi kritik birimlere konumlanmasında Öksüz’ün de başında olduğu mahrem imamların etkisinin olduğu belirtiliyor. Mahrem imamların ayrıca gizlenme, saklanma ve sızma konularında profesyonelliği ise Öksüz’ün sağ olabilme ihtimalini göz ardı etmemizi elzem kılıyor. Adil Öksüz’ün darbe sabahı Akıncılar üssünden kaçarken yakalanması sonrasında bir FETÖ operasyonu ile yargıdan serbest bırakılması Kazan Emniyeti, Jandarması ve yargısına sızmış FETÖ’cüler vasıtasıyla gerçekleştirilmesi darbe öncesinde bu kurumlara sızarak yakalanma riskine karşı tedbir alındığını açıkça gözler önüne seriyor.
Öksüz’ün yakalanması sonrasında kendisine, gözaltına alındığı Kazan Jandarması’nda ve yargıda korunup kollandığına dair bir dizi özel muamele yapılarak, adli görev kötüye kullanılarak suistimal edildiği, bizzat HSYK müfettişleri tarafından tespit edilmişti. İsyan hareketini planlayan ve yöneten bu önemli ismin üç gün içinde serbest bırakılması ‘’Kalkışmanın’’ arka planını aydınlatabilecek en önemli delil olan GPS cihazının da bu alçağa teslim edilmesi, şüphesiz isyan hareketinin merkezi Akıncılar Üssü veya Kazan’daki FETÖ’nün kripto elemanlarının devreye girdiğinin önemli bir işaretiydi. Bu durum, yazılı ve görsel medya da Öksüz’ün günümüze değin neden yakalanamadığı, bu kişinin devletin elinde itirafçı mı, yoksa MİT ajanı mı olduğu iddialarından başlayarak bir dizi senaryo dile getirildi. Neredeyse FETÖ kalkışması ve yapılan soruşturmalar ikinci plana itilmişti.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişimi kapsamında FETÖ’nün Hava Kuvvetleri imamı Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasıyla ilgili yürütülen soruşturmayı tamamlayarak mahkemeye gönderilen iddianamede ‘’28 şüpheli yer aldı. İddianameye göre şüpheliler hakkında yurt dışına çıkış yasağı konulurken, 13 şüphelinin asker, 14 şüphelinin Emniyet Genel Müdürlüğü personeli, 1 personelin ise Başbakan’lıkta Başbakanlık Müşaviri olduğu belirtildi. İddianamede, darbe girişiminin ardından FETÖ’nün sözde “Hava Kuvvetleri Komutanlığı imamı” Öksüz yakalandıktan sonra düzenlenen tutanakların zamanında adliyeye gönderilmediği, üzerinde ele geçirilen suç delili niteliğindeki eşyaların gerekli incelemeler yaptırılmadan Öksüz’e teslim edildiği ve Ankara Batı Adliyesi’ne ulaştırılan soruşturma evrakının eksik olduğu belirtiliyordu.’’
Son operasyonda tutuklanan FETÖ’nün sözde “TSK imamı” firari Adil Öksüz’ün serbest bırakılmasıyla ilgili aralarında asker, polislerin ve eski başbakanlık müşavirinin de bulunduğu 28 sanık hakkındaki davada yargılanan Astsubay İlyas Kaytancı’nın bu kez örgüt içi haberleşme amacıyla kullanılan ankesör-sabit kontörlü hattan arandığı ortaya çıktı. GPS cihazı ve tutanağı karakola götüren astsubay olarak da bilinen Astsubay İlyas Kaytancı mahkemede Adil Öksüz’ü tanımadığını onu camia imamı zannettiğini belirtmesi mahkeme başkanı tarafından inandırıcı bulunmadığı için Kaytancı tutuklanmıştı.
Bu olay bize kripto FETÖ’cüleri deşifre etmede çok dikkatli olmamız gerektiğini açıkça ortaya koyması açısından önemli sanırım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.