Zillet İttifakı Cumhurbaşkanı Erdoğan karşıtlığı konusunda hemfikirler, ancak kendilerinin cumhurbaşkanı adayı konusunda hemfikir olamıyorlar. İttifak liderlerinin ajandaları, aday kriterleri çok farklı. Cumhur İttifakı’na karşı bir araya gelen 6 +1 Zillet İttifakı’nın oluşturduğu blokta, işler her geçen gün daha da karışıyor. 24 Nisan’da 3’üncü kez bir araya gelmesi planlanan 6+1 İttifakı güçlendirilmiş parlamenter sistem üzerinde uzlaşmaya varsa da bugüne kadar cumhurbaşkanı adayının ismini belirlemekte aciz kaldı. Cumhur İttifakı’nın adayı olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşısına rakip çıkarmakta zorlanan muhalefet liderlerinin, ortaya attığı aday kriterleri ile adeta birbirleriyle yarışıyor olması da dikkat çekici bir duruma işaret ediyor.
Türkiye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan karşıtlığı veya düşmanlığında bir araya gelen ‘Zillet İttifakı’ parti temsilcilerinin, ABD ve Avrupa misyon temsilcileri ile yaptıkları görüşmeler ve yurt dışı temaslarda tek dertleri Batı’nın desteği ile Erdoğan’ı iktidardan uzaklaştırmak. Bu konuda Türkiye düşmanları ile işbirliği yapmakta sınır tanımamaları da enteresan doğrusu. ‘Zillet İttifakı’nın, ABD ve Avrupa’ya bu illegal ve yasadışı yardımlarından dolayı karşılığında hangi tavizleri verdikleri ise meçhul! Anlaşıldığı gibi ‘Zillet İttifakı’nın tek derdi ülkemizin barış ve huzuruna kastetme pahasına yabancı ülkeler ile işbirliği yaparak ‘Erdoğan’sız bir Türkiye kurgulamak. Bu nedenle ABD veya Batı’dan kendilerine cumhurbaşkanlığına kimi getirecekleri konusunda bir işaret bekliyorlar zannımca. Zira ‘Zillet İttifakı’nı oluşturan liderlerin kendilerinin bu adayı belirlemesi durumunda zor günler yaşayan İttifak’ın dağılması kaçınılmaz görünüyor.
Cumhuriyet tarihinde Türkiye çok sayıda darbe ve darbe teşebbüsleri ve ihanetle karşılaştı. Ancak ‘Zillet İttifakı’nı oluşturan partilerden CHP ve İYİ Parti’nin cumhurbaşkanının kim olacağına yönelik farklı ülkelerden işaret beklediğine dair iddialar var. Aslında ‘Zillet İttifakı’nın cumhurbaşkanının kim olacağı konusunda bir karar verememesi ‘Cumhurbaşkanı adayını ve milletvekili seçim işbirliği modelini seçim takvimi açıklanana kadar ertelemiş olmasının’ ABD ve Batı’dan gelmesi muhtemel işaretle yakından ilgili olması kuvvetle muhtemel görünüyor. Türkiye’de iktidarın değişmesini isteyen ülkeler arasında ABD, İngiltere ve Almanya ön plana çıkıyor. Ülkemizde ekonomik dinamikler üzerinden iç siyasette tansiyon yükseltilirken gayri milli unsurların FETÖ ve YPG terör örgütleri başta olmak üzere ve bilhassa yabancı misyon şeflerinin temas trafiklerini hızlandırması da dikkatlerden kaçmıyor. İYİ Parti-CHP hattında yoğunlaşan diplomatik kılıf giydirilmiş görüşmelerin İstanbul ve Ankara Belediye Başkanlarını da kapsadığını gözardı etmememiz lazımdır. Bu güçlerin parti liderleri ve düzey yöneticileri ile de irtibat kurarak siyaseti dizayn etmeye çalıştıkları ciddi bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Örneğin ABD Kongre üyesi Bill Keating ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu arasında yapılan ihanet görüşmesinin görüntüleri ortaya çıkmadan önce İBB Basın Danışmanı Murat Ongun’un görüşmeyi inkar etmesi bu görüşmenin içeriği hakkında bir itiraf niteliği taşır sanırım. Nitekim ABD Kongre üyesi Bill Keating, Türkiye’yi Batı rotasına sokmak istediklerini ve bu konuda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’yla görüştüklerini açıklamıştı.
Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, 28 Şubat’ta yuvarlak masanın ‘Altılı zirve bildirisinin bir ülkenin büyükelçisine gönderildiği’ iddiasını köşesine taşıdı. Likoğlu, “6’lı masada Brexit gölgesi’’ başlıklı yazısında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili iddiasındaki ismin Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Jürgen Schulz olduğunu öne sürdü. Likoğlu yazısında “Bu AB soslu bildirinin perde arkası İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bomba açıklamasıyla bambaşka bir boyut kazandı. Soylu, bildiri metninin imzalanmadan önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından emekli bir büyükelçi eliyle AB üyesi bir ülkenin Ankara büyükelçisine iletildiğini, metnin gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra ilân edildiğini söyledi.’’ ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu başından beri Almanlarla iş tutuyor. cumhurbaşkanı adaylığı ile yanıp tutuşan Ekrem İmamoğlu, gelecek tepkileri umursamadan kar küreme aracı eskortluğunda kiminle ‘yemek’ buluşmasına gitti? İngiltere Büyükelçisi’ne. Şimdi dikkat: Türkiye’de iktidarın değişmesini hem ABD, hem de İngiltere istiyor. AB adına da Almanya istiyor. Erdoğan karşıtlığında hemfikirler, ancak aday konusunda hemfikir değiller. İngiltere malum Brexit ile AB’den ayrıldı. Yeni bir arayışta. Dolayısıyla kendine yoldaşlık yapacak aday peşinde. Almanya, AB’yi ayakta tutmak istiyor ve kendine candaş aday istiyor. ABD ise her zamanki politikasıyla her yere oynuyor.
Bu saatten sonra ‘Zillet İttifakı’nın cumhurbaşkanı dayı çıkarması çok zor. Şimdi merak edilen husus ‘Zillet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayını ABD, İngiltere yoksa AB adına Almanya mı belirleyecek? Bekleyip görelim.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.