Cumhurbaşkanı Erdoğan “Türkiye’nin bugüne kadar 500 bin Suriyeliyi gönderdiği ‘güvenli bölge’ye şimdi de 1 milyon göçmen daha göndermesi ve onlara güvenli bir yaşam imkânı sunması AB ve ABD’den oluşan Batı Ekseni’nin hiçbirinin işine gelmiyor. Bu politikayı, Türkiye’nin hem Suriye’de hem de bölge halkları nezdinde itibarını artıracağı için engellemek, hem de bölgede KAOS ve İSTİKRARSIZLIK yaratmak için istiyorlar. Kimse vatanını, evini, düzenini sebepsiz yere terk etmez. Kimse keyfi yere belirsiz bir geleceğe doğru yürümez. Böyle bir mecburiyetle karşı karşıya kalanlara sınır ve gönül kapılarımızı açmak, onlara her türlü desteği vermek bizim insanlık borcumuzdur. Medeniyetimiz de tarihimiz de bize böyle davranmamızı öğütlüyor. Biz bu vazifemizi yerine getirmenin huzuruyla dünyanın karşısına çıkıyoruz’’ demişti.
MİT görevlisinin Libya’da şehit edilmesini gayri kanuni olarak deşifre eden Ümit Özdağ’ın bu sefer de kirli operasyonlar ile Batı ekseninin Türkiye’yi karıştırmak için kullandığı fonlanmış medya ve vakıflara para tedarik işlemlerini yönettiği iddia ediliyor. Türkiye’de sığınmacılar ile Türk toplumu arasına nifak-kin ve nefret tohumları ekmeyi amaçlayan fonlanmış medya ne yazık ki Türkiye aleyhindeki faaliyetlerini sürdürmeye devam ediyor. Üstelik Ümit Özdağ bu kez sığınmacı karşıtı ‘Sessiz İstila’ isimli provokatif filmi kendisinin fonladığını itiraf ederek bir nevi devlete meydan okuyor.
Sessiz İstila filmi senaryoya göre 3 Mayıs 2043’te geçiyor. Kısa filmde doktor olduğu anlaşılan bir genç, sığınmacıların ‘işgal ettiği’ Türkiye’de anne ve babasına geçmişte ‘gerekli tepkiyi göstermedikleri için’ sitem ediyor. Video, program yapımcısı Karacasu’nun sığınmacı karşıtı bir monolog sonrası okuduğu Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabe’sinin bir kısmıyla son buluyor. Emniyet’in açıklamasında söz konusu kısa filmin ‘sığınmacılarla ilgili bilgileri manipüle edip çarpıttığı’ öne sürüldü. Karacasu dün Sakarya’da gözaltına alındı. Açıklamada ayrıca sığınmacılarla ilgili ‘provokatif gönderiler paylaştığı’ iddia edilen ‘Militer Doktrin’ adlı hesabın yöneticisi olduğu değerlendirilen şahsın da İstanbul’da gözaltına alındığı kaydedilmişti. Karacasu, ifadesinin ardından serbest bırakıldı???
MİT görevlisinin Libya’da şehit edilmesini ifşa eden Ümit Özdağ, MHP’nin tepkisini çekti. Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ‘gerçek yüzünü gösterme zamanı’ diyerek Özdağ’ın FETÖ’nün Yurtta Sulh Konseyi’nde yer alabileceğini iddia ederek Twitter’dan şu iddialarda bulundu:
--- Özdağ, İsrail ve Yahudi lobileriyle ve ABD’deki Yahudi think-tank kuruluşu JINSO ile kurduğu gizli ilişkilerin, Rant Corporation ile görüşmelerinin sebebini açıklamalıdır.
--- Özdağ, ASAM bütçesiyle gerçekleştirdiği İsrail gezilerinde Mescid-i Aksa’yı mı yoksa MOSSAD’ı mı ziyaret etmiştir? --- Ümit Özdağ’ın “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi olup olmadığı araştırılmalı; bu sözde milliyetçinin, aslında Türk milliyetçiliğinin kripto düşmanı ve Türkiye’de küresel aktörler adına görev yapan pis bir ajan olup olmadığı acilen aydınlatılmalıdır.
Bu ifadeler 15 Aralık 2020 tarihinde Haber Global’de Julide Ateş’in konuğu olduğu programda Ümit Özdağ’a ait. Devamında; “Şimdi bakın ben bir stratejik araştırma kuruluşunun başkanı olarak Rus istihbaratıyla da, Rus Genelkurmayı’yla da, Rus akademik çevreleri ile de, İran’la da, İran askeri istihbaratıyla da, Çinlilerle de, Amerikalılarla da, İsraillilerle de, Mısırlılarla da, hepsiyle görüştüm. Bunu görüştüğünüz zaman askerin asker olduğunu anlarsınız da istihbaratçının istihbaratçı olduğunu her zaman bilmezsiniz, tahmin edersiniz bazen ve evet İsrail’e gittiğimiz zaman, hiçbirine tek başıma gitmedim, hep kadro olarak gittik. Belirli bir düşünce kuruluşu görüşmesi çevresinde yani… Giderken yanımda Türkiye’nin eski hava kuvvetleri komutanı, kuvvet komutanları vardı, eski helikopter filoları komutanı vardı. Eski MGK genel sekreteri vardı. Yani tek başıma gidip turistik tatil yapmadım. Mescid-i Aksa’ya gittim, dua da ettim. Ama MOSSAD’a gidip MOSSAD ile görüşmedim. MOSSAD’cılarla görüşmüş olabilir miyim? Tabii görüşmüş olabilirim, toplantılara geliyorlar ve mesela askeri istihbaratın, İsrail askeri istihbaratının şefi tuğgeneral geldi bir brifing verdi. Brifingi dinledik, ama yanımda da Türk Dışişleri Bakanlığı›nın temsilcisi oturuyordu. Özetle Ümit Özdağ’ın yaptığı her şeyden Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bilgisi vardır.’’
Doğru mu söylüyor hangi tarih, hangi komutanlar. Böylesine önemli konularda isimsiz, tarihsiz konuşmalar buz üzerine yazı yazmaya benzer. Ümit Özdağ; hatırlarsanız yıllar önce birlikte bir TV programına katılmıştık. Ben size ‘Bu değirmenin suyu nereden geliyor?’ diye sormuştum Siz hiç cevap vermeden yayını terk etmiştiniz. Neyi kastettiğimi anlamıştınız. O gün bu gün bu sorunun cevabını vermemiştiniz. Ama artık cevap vermenize gerek kalmadı. İçişleri Bakanı Soylu ne diyor “İstihbarat elemanı olduğu apaçık bellidir’’ Başka söze ne hacet!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.