Yalakalar parlamentosundan skandal karar?

04:0017/03/2021, Çarşamba
G: 17/03/2021, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

Avrupa Parlamentosu mu yoksa yalakalar parlamentosu mu? Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nda yazdığı ‘Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar’ dizeleri ile Batı veya Avrupa medeniyeti tek dişi kalmış bir canavara benzetilmiştir. Geçmişte Anadolu’yu işgal edenler bu işgali meşru kılma adına Anadolu’yu medenileştirmek için geldikleri yalanına sarılmışlardı. Aslında asıl niyetleri ise günümüzde ortaya çıktığı gibi hegemonik küresel güçlere yaranmak ve kolonyalist politikalarını

Avrupa Parlamentosu mu yoksa yalakalar parlamentosu mu? Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nda yazdığı ‘Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar’ dizeleri ile Batı veya Avrupa medeniyeti tek dişi kalmış bir canavara benzetilmiştir. Geçmişte Anadolu’yu işgal edenler bu işgali meşru kılma adına Anadolu’yu medenileştirmek için geldikleri yalanına sarılmışlardı. Aslında asıl niyetleri ise günümüzde ortaya çıktığı gibi hegemonik küresel güçlere yaranmak ve kolonyalist politikalarını bölgede uygulamak içindi. Avrupa, tarihinde hiç bu kadar alçalmamıştı. Hıristiyan Batı ve Avrupa medeniyeti ile Türk İslam medeniyeti asla bağdaşmaz. Türk ve İslam medeniyetinde ahlak, namus, insan hakları, din ve vicdan hürriyeti çok önemlidir. Ancak Hristiyan Batı ve Avrupa medeniyetinde bu saydıklarımızın hiç önemi yoktur. İnsanları din, ırk ve mezhep olarak ayırmışlardır.

BÜYÜK İSRAİL PROJESİ İÇİN BİDEN’İN ÖNÜNDEKİ EN BÜYÜK ENGEL TÜRKİYE

Avrupa veya yalakalar parlamentosu geçtiğimiz günlerde skandal bir karar aldı. Suriye’de iç savaşın başlamasının 10. yılında PKK/YPG terör örgütünü müttefik, Türkiye’yi işgalci olarak nitelediler. Oysa Mart Ayının başlarında ABD’nin eski Avrupa Kuvvetler Komutanı emekli Korgeneral Ben Hodges Amerika’nın YPG’ye silah vermesini taktiksel bir hata olduğunu açıklamıştı. AP ve ABD Başkanı Biden kendilerine yakışanı yaparak PKK’nın uzantısı olan bir terör örgütünü kendilerine müttefik yapmışlardır. Neden? ABD, 2015’ten itibaren terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG ile iş birliği yapmaya başlamıştı. Türkiye’nin bu ilişkiye itirazı ve Washington’un da tavsiyesi üzerine terör örgütü YPG/PKK, adını “Suriye Demokratik Güçleri” (SDG) olarak değiştirmişti. Amaç ABD’nin terör örgütleri ile işbirliği yaptığını örtmekti. Tıpkı devekuşu gibi. ABD, 2015’ten bu yana SDG ismini kullanan YPG/PKK’ya binlerce TIR silah ve ekipmanın yanısıra örgütün saflarında çatışan militanlara da maaş veriyor. Sözde SDG (PKK/YPG terör örgütü) Ortadoğu’da yeniden canlandırılan DEAŞ ile mücadele için kullanılıyormuş. Ama terör uzmanları ve NSA ajanı Snowden, DEAŞ’ın ABD, İsrail ve İngiltere’nin gizli servisleri tarafından kurulduğunu belirtiyor. Amerika kendi kurduğu DEAŞ ile desteklediği SDG (PKK/YPG terör örgütü) mizansen savaşlar yaratarak bütün dünyayı kandırdığını sanmıyor herhalde. Asıl Türkiye’ye karşı desteklediği PKK/YPG (SDG) terör örgütünü Türkiye’yi istikrarsızlaştırmak için kullanıyor. DEAŞ’ı da Türkiye’yi uluslararası arenada yıpratarak teröre destek veren ülkeler kategorisinde göstermek amacıyla sayısız algı operasyonlarına imza atıyor. ABD’nin yeni Başkanı Biden’in hedefi Büyük İsrail Projesi’ni hayata geçirmek. Türkiye önlerindeki en büyük engel. Biden’in isteği üzerine AP, PKK/YPG’yi müttefik ilan ederken Türkiye’yi de işgalci ülke olarak lanse etti.

Türkiye PKK/YPG muhibbi AP’nin aldığı bu trajikomik karara şiddetle itiraz etti. Avrupa Parlamentosu’nun asıl eleştirmesi gereken, PKK/YPG’nin son dönemde bölgede barış ve istikrarı bozmaya yönelik artan terör saldırıları olduğu belirtilerek, kararda PKK/YPG’nin bölgenin demografisini değiştirme çabaları ve DEAŞ’lıları serbest bıraktığı hususlarına değinilmemesine de dikkat çekildi. Pentagon sözcüsü John Kirby’nin bir gazetecinin “Türkiye Kuzey Irak’ın dağlık bölgelerinde PKK’ya yönelik operasyon düzenliyor. Ancak Suriye’deki SDG örgütü, Türkiye’nin operasyonlarına karşı kaygı ve kınama açıklamalarında bulunuyor. Amerikan halkının vergileri ile desteklenen bir grubun tanımlı bir terör örgütüne destek açıklamaları yapması bu kurumu hiç mi kaygılandırmıyor?” sorusuna hiç cevap verememesi DEAŞ ile mücadeleden bahsetmesi bu kez DEAŞ ile mücadele yalanı ile Ortadoğu’yu kan gölüne çevirmeye yönelik Yinon planlarının tutmayacağının işaretlerini veriyor.

TSK’NIN FIRAT KALKANI HAREKATI DEAŞ’LA MÜCADELEDE BİR MİLATTIR.
Çünkü Mehmetçik göğüs göğüse çarpışarak 3 bin 700 DEAŞ’lıyı etkisiz hale getirmiştir. ABD’nin DEAŞ’la mücadele bahanesiyle terör örgütü PKK’dan hiçbir farkı olmayan YPG’ye destek vermesini Türkiye olarak doğru bulmuyoruz. Çünkü PKK eşittir YPG. ABD’nin bir terör örgütü olan YPG ile işbirliği yapmak yerine 70 yıldır NATO üyesi ve müttefiki olan Türkiye ile çalışması gerektiği aşikardır. Böyle yapmıyorsa Türkiye ile ilgili olarak gizleyemediği bir ajandası var demektir. Türkiye başta FETÖ, PKK/YPG ve DEAŞ olmak üzere tüm terör örgütlerine karşı kendisinin ve bölgesinin güvenlik ve istikrarı için yurt içinde ve sınır ötesinde operasyonlara en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar artan bir şiddet ve tempoda, taarruzi bir anlayışla devam edecektir. Sırtlarını terör örgütüne
dayayanların
sonu hüsrandır. Amerika’nın tarihinde bir ilk olarak Kongre’nin basılması ve darbe teşebbüsü Amerika’yı dünyanın yeni hasta devleti olduğunu ortaya koymuştur. Trump Başkanlık törenine katılmadan ayrılırken Biden’e verdiği “Ben kazandım biliyorsun” mesajı Amerika’da yaşanması muhtemel kaos ve istikrarsızlığın ilk işaretleridir.
#Avrupa Parlamentosu