Türkiye’de, 14 Haziran’da Brüksel’de NATO Liderler Zirvesi’nde Başkan Erdoğan ile ABD Başkanı Biden arasında baş başa yapılacak mini zirve ile ilgili haftalardır sosyal medya ve TV’lerde yapılan tartışmalarda S-400’ler olmak üzere birçok konuda geri adım atılacağına yönelik neredeyse kara propaganda sayılabilecek yorumlar yapılıyordu. Ancak Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Biden ile olan sıcak görüntüleri ve aile fotoğrafında Erdoğan’ın ön sırada yer alması, ABD ve Türkiye Başkanlarının ‘Görüşmeler pozitif. Ekiplerimiz görüşmeye devam edecek. Son derece samimi ve yararlı bir görüşme oldu. Çözülmeyecek hiçbir sorun yok” ifadeleri NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in, Türkiye’nin NATO için kilit bir öneme sahip olduğu yönündeki açıklamaları kaos beklentisi içinde olan şer kesimleri şüphesiz hayal kırıklığına uğrattı. Bu zirvede uzun yılların yarattığı sorunları çözmek şüphesiz imkansız. Üstelik F-35 ve S-400’ler konusunda Amerika Senatosu’nda Türkiye aleyhinde alınmış yaptırımlar konusunda Biden’in yapabilecekleri sınırlı sanırım. Ancak burada Amerika ile Türkiye arasında bir diyalog kapısının açılması şüphesiz önemli. Diğer önemli bir konu da Başkan Erdoğan’ın Biden’e F-35 ve S-400’ler konusunda Türkiye’nin daha önceki düşünceleri neyse aynısını ifade etmesi olmuştu. Aynı şekilde Başkan Erdoğan, son günlerde İdlip’e yönelik hem rejim hem de PKK/YPG’nin yoğunluklu saldırılarının artmasının bu bölgeyi kaosa sürüklemeyi amaçladığını ifade etmişti. YPG terör örgütünün 14 masumu katletmesinin bu örgütün kanlı çirkin yüzünü göstermeye kafi olduğu, ikili görüşmelerde PKK’ya verilen hizmetin sona erdirilmesi Başkan Erdoğan tarafından Biden’e açıkça ifade edilmişti. Yakalayıp kaynak ülkelere teslim ettiğimiz teröristlerin ellerini kollarını sallayarak serbestçe dolaşabilmesi hatta kimi ülkelerde eylem yapabilmesi zafiyettir. Türkiye’nin yabancı savaşçıların engellenmesine yönelik çabalarında tek başına bırakıldığı da tenkit edilmişti.
NATO’nun 2030 hedefleri içinde 2010 stratejik konseptinin güncellenerek “Yeni Bir Çağ İçin Birliktelik” Raporu’nda yer aldığı gibi NATO’nun siyasi rolünün kuvvetlendirilmesine yönelik tedbirler açıklanmaktadır. NATO’nun 2030 hedeflerini gerçekleştirebilmesi için, Türkiye’ye ciddi anlamda ihtiyacı vardır. Türkiye’nin kendi güvenliğini NATO’ya odak noktası yaptığı düşünülürse Amerika’nın da bu konuda Türkiye ile masaya oturarak FETÖ, PKK/YPG sorunlarını ve maddi sorunları çözmesi gerekir. Cumhurbaşkanı Erdoğan NATO’ya üye devletlerin liderleriyle önemli toplantılar yapmıştır. Bu liderlerin içinde Macron’un Erdoğan’a İslam düşmanı olmadığını ifade etmesi, Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile Türkiye arasında kırmızı telefon hattı kurularak sorunların bizzat iki ülke arasında görüşülmesi 3’üncü ülkelerin devreye sokulmaması yönündeki görüşmeler Türkiye’nin askeri gücü yanında diplomatik gücünü de orta koyması açısından önemlidir.
Son dönemde Karadeniz’de Ukrayna- Rusya arasında başlayan gerilim ABD ve NATO’nun Ukrayna’ya açıktan destek vermesi sonrasında boyut değiştirerek yeni bir soğuk savaşın başlamasına neden olmuştu. Rusya, bu süreçte ABD ve NATO ile tarihinin en gergin dönemini yaşamıştı. Tüm bu gelişmeler öncesinde Rusya’nın bu gelişmeleri öngörerek yeni nesil silahlanmaya yaptığı yatırımları ve gizemli savaş araçlarına yönelik Ar-Ge çalışmalarını hayli arttırdığı Rus yetkilileri tarafından açıklanmıştı. Rusya gündeminde ilk sırada NATO gerginliği ve tehdidi yer almaya devam ediyor. NATO’nun Rusya sınırlarının yakınlarında askeri altyapısını güçlendirdiğine dikkati çeken Putin, “NATO’nun sınırlarımıza yakınlaşması, Rusya ve Rus vatandaşlarının güvenliğini etkileyecek kadar önemli bir husus” dedi. Ukrayna’nın NATO üyesi olmak istediğine dikkati çeken Putin, bunun boş bir mesele olmadığını vurgulayarak, “Polonya ve Romanya’daki Amerikan füzeleri, Rusya’nın merkez bölgesini 15 dakikada vurabilir. Ukrayna’nın NATO üyesi olduğunu farz edelim. Amerikan füzelerinin Harkiv veya Dnipro kentlerinden Moskova’ya uçuş süresi 7-10 dakikaya düşecek” ifadelerini kullandı.
Rusya’nın envanterine girmeye hazırlanan yeni nesil bir araç Rus devlet medyası tarafından kamuoyuna tanıtıldı. Söz konusu askeri gemi düşman gemileri tarafından tespit edilmekten kaçınabilecek ilk gizli savaş gemisi olarak dikkat çekiyor. Devlet medyası, savaş gemisinin seyir füzeleri, uçaksavar füzeleri ve toplarla silahlandırıldığı bilgisinin de altını çizdi. Radar emici kaplamaya ev sahipliği yapan gemi ‘düşmanı kör ediyor’ yorumlarının yapılmasına neden oldu. RIA’nın haberine göre, gövdesi tamamlanan geminin önümüzdeki yıl donanmanın envanterine girmesi bekleniyor.
Putin dünyanın önde gelen haber ajansları yöneticilerinin sorularını video konferans yöntemiyle yanıtladı. Rusya ve ABD arasındaki ilişkilere değinen Putin, ABD’nin ikili ilişkileri kötüleştirdiğine işaret ederek “Rus-Amerikan ilişkilerini bu duruma düşüren biz değiliz” yorumunda bulundu. İki ülkenin birbirine saygı duyması ve birbirinin çıkarlarını dikkate alması gerektiğini vurgulayan Putin, ABD Başkanı Joe Biden ile 16 Haziran’da İsviçre’nin Cenevre kentinde görüşeceğini anımsattı. Putin, “Bu görüşmenin sonuçlarıyla ilgili çok büyük bir gelişme beklemiyorum. Ancak, Rusya tarafının yaratmadığı çelişkilere rağmen, uyuşan çıkarlarımız var” şeklinde konuştu.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.