Saadet Partisi Genel Başkanı ve Milli Görüşün lideri Karamollaoğlu ulusal bir gazeteye yaptığı açıklamalarda ‘İmamoğlu ya da Yavaş kazanır demek cahilce bir iddia! Erdoğan’ın politik birikimini mali imkanlarını yargıdaki imkanlarını hafife alıyorlar. Erdoğan buldozer gibi ezip geçer’ buyurmuş. Karamollaoğlu’nun bu açıklamasını duyan veya okuyan okurlarımızın ilk tepkisi ‘Karamollaoğlu’nun başına taş mı düştü’ sorusu olacak sanırım. Acele etmeyin değerli okurlarımız ‘Turp’un büyüğü heybede’ atasözünde olduğu gibi Temel Karamollaoğlu da kahin niteliğindeki bu karşılaştırmayı Kılıçdaroğlu ile yaparken CHP liderini kamuoyu araştırmalarında Başkan Erdoğan’dan ileride olduğu iddiasını ortaya atıyor. Karamollaoğlu’nun bu açıklaması 6’lı masayı ikiye indirgeyen Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener arasındaki gerilimi fersah fersah aşan bir çatışmayı ‘adaylık krizini’ ortaya koyarken Akşener ve Kılıçdaroğlu’nun kamuoyuna sorun yok açıklamalarının koca bir yalandan ibaret olduğunu açık ediyor. Karamollaoğlu bu açıklama ile Kılıçdaroğlu cephesinde yer aldığını açıklarken diğer 4 liderin kimi desteklediği veya çoklu adayı mı savundukları şimdilik bilinmiyor. Ancak 6’lı masanın Kılıçdaroğlu dışında bir adayı destekleme şansı bulunmuyor. Bu nedenle 6’lı masanın üzerinde anlaşacağı Kılıçdaroğlu dışındaki bir aday 6’lı masaya bırakılmış bir bomba misali masayı darmadağın edecek sanırım. Her ne kadar Kılıçdaroğlu zoraki bir şekilde çoklu aday olabilir derken HDP ile ilişkilerini özellikle örtülü olarak geliştirme çabası gözlerden kaçmıyor.
Habertürk gazetesinden Nihal Bengisu Karaca’nın sorularını yanıtlayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Ocak ayından itibaren Türkiye’nin seçim sathı mailine girmiş olacağına vurgu yaparak 6’lı masanın 5 Ocak’ta yapacağı yeni toplantıda aday konusunun gündeme gelmesi gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu ayrıca 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için inanılması çok zor olan iddialarda bulundu. Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanacağını söyleyen Karamollaoğlu, “Son zamanlarda bana gelen bilgileri söyleyeyim. Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın en az 3 puan üzerinde görünüyor. Yüzde 15 civarındaki kararsız seçmen dağıtılmadan önce” dedi. Karamollaoğlu’na Allah akıl fikir versin diyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan karşısında hiçbir şansı olmayan Kılıçdaroğlu’nun % 12 oy oranı nasıl oluyor da bir hafta 10 gün içinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı 3 oy farkı ile geçiyor? Sayın Karamollaoğlu bu yazımda Kılıçdaroğlu’nun avukatı M.Kemal Çiçek’in 650 milyon lirayı yandaş anketçi ve bir kısım medya kuruluşlarına neden dağıttığı açıklamasını okursanız gerçekleri saptırmazsınız sanırım.
Bu önemli iddia Kemal Kılıçdaroğlu’nun avukatı Mustafa Kemal Çiçek tarafından ortaya atıldı. Milli iradeyi örseleyen korkunç olayı Türkiye ilk defa M. Kemal Çiçek’ten öğrendi. Tabii, sadece araştırma kuruluşlarına değil aynı zamanda bir kısım medya kuruluşlarına da kaynağı belli olmayan paradan verilmiş. Üç yılda 650 milyon TL’den bahsetti sayın Çiçek. Ve milli iradeyi hedef alan, örseleyen bu alçakça dezenformasyon girişimini basın açıklamasıyla televizyon programlarıyla ve gazete röportajlarıyla anlatmaya çalıştı. Bu konuda olayın iddiadan öte belgeli ve doğru olduğu anlaşılmıştı. Sayın Çiçek’i mahkemeye vermekle tehdit etmişlerdi o zamanlar ve kendisi de bundan memnuniyet duyacağını söylemişti, ama CHP’den bu korkunç ve şok iddia hakkında ne bir açıklama yapılmış ne de iddia sahibi hakkında bir dava açılmış. Korku dağları bekliyor anlaşılan!
Bu yapılan araştırmalara ve yayınlara baktığımızda bu paraların ne için kullanıldığı apaçık ortada görünüyor. Kamuoyu araştırmaları için fonlanan bir kısım kuruluşların bu işi bilimsel maksatlarla ve etik sınırlar çerçevesinde yapmadıkları paranın kaynağından ve miktarından anlaşılmaktadır. Bir kere böyle bir araştırma bütçesi çok çok büyük bir bütçe. İkincisi Amerika’dan ve Avrupa’dan fonlanan ve kendilerine fondaş medya denilen bir kısım medya kuruluşlarının sadece Batı’dan değil aynı zamanda aynı maksatlar için iş birliği içinde içerden de fonlandığı anlaşılmaktadır.
Bu düzmece anketlerin amacının ne olduğunu anlamak zor değil…Belli aralıklarla açıkladıkları verilerin gerçeklerle hiçbir alakası olmaması büyük bir sorundur. Tamamen dezenformasyon maksatlı olarak bu işleri yaptıkları çok açık. Dahası, araştırmaların ve medya yayınlarının iktidarı hedef alan gayri nizami harp aracı olarak kullanıldığını göstermesi ABD’yi ve Başkan Biden’i size de mi hatırlattı ne dersiniz?
Ak Parti’nin oyu % 40‘ı aşmış durumda. Cumhurbaşkanlığı seçiminde adaylığı kesin olan sadece bir kişi var. O da sayın Recep Tayyip Erdoğan. Başka bir isim belli olmadığı için Ak Parti araştırmalarda doğru yöntem olarak herhangi bir isim vermeden açık uçlu soru türünü kullanıyor. 2023 seçimlerinde Türkiye’de kimi cumhurbaşkanı olarak görmek istedikleri soruluyor vatandaşlarımıza. Gelen cevaplar arasında Sayın Erdoğan açık ara birinci sırada oluyor ve takip eden isimlere üç kat, hatta dört kat fark atıyor. Bu da yeni cumhurbaşkanımızın kim olacağına Türk milletinin çoktan karar verdiğine işaret ediyor. Hayırlı olur inşallah!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.