TELE 1 ekranlarında Uğur Dündar’ın sunduğu ‘Demokrasi Arenası’ programına konuk olarak katılan sözde gazeteci özde tetikçi Sedef Kabaş, Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a ve makamına yönelik ağır hakaretlerde bulundu. Programın sunucusu Uğur Dündar’ın tetikçi gazeteci FETÖ muhibbi Sedef Kabaş’ı bırakın ikaz etmeyi hakaretlerine destek vererek RTÜK ve iktidar aleyhine tehditler savurması, programa sözde konuk olarak katılan CHP milletvekilleri Engin Özkoç ve Aykut Erdoğdu’nun Başkan Erdoğan’a yapılan bu hakaretleri sessiz kalarak, sırıtarak izlemeleri milli iradeyi hedef alan bir operasyona mı işaret ediyor? FETÖ muhibbi Sedef Kabaş’ın Devlet Başkanı Sayın Erdoğan’ı hedef alarak ağır hakaretlerle gerçekleştirdiği ‘kişilik suikastı’nın arka planında hangi ülkeler ve terör örgütleri var? FETÖ muhibbi Kabaş’ın böylesine büyük bir eylemi tek başına gerçekleştirdiğini düşünmek aklımızla alay etmek olur sanırım. Zira alçakça ve hukuk dışı bir şekilde gerçekleştirilen hakaret olayından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret etmekten tutuklanan tetikçi gazeteci Sedef Kabaş için anında bir destek örgütlenişinin organize edilmesi hayli manidardır. Özellikle de ‘Sedef Kabaş’ın’ tutuklanmasına yönelik tepkilerin sosyal medyada çığ gibi büyüdüğü, Twitter’da başlatılan “Sedef Kabaş Yalnız Değildir” etiketiyle Türkiye gündeminde üst sıralara yükseldiği iddialarının bot hesaplar üzerinden yapılıp yapılmadığı ciddi bir şekilde incelenip netice kamuoyu ile paylaşılmalıdır.
‘Devlet Başkanı Erdoğan’a hakaret’ suçundan hakkında başlatılan soruşturma kapsamında gözaltına alınan Sedef Kabaş, adliyeye gönderildi. Kabaş’ın kameralar önündeki ‘ters kelepçe’ oyunu dikkatlerden kaçmadı. Videoda Kabaş’ın elinde kelepçe olmadığı, gazeteciler çekim yaptığı esnada elini arkasından bağlayarak ters kelepçe takılmış gibi mağduriyet algısı yaratarak gündeme gelmeye çalıştığı görülüyor. Kabaş kendisine kelepçe takılmadığı halde ters kelepçe algısı yaratarak kamuoyunun büyük bir bölümünün desteğini almayı umuyordu sanırım. Ters kelepçe algısı yaratmaya çalışması Kabaş’ın etki ajanı eğitimi aldığını mı göstertiyor. Şüphesiz göstermez. Ancak Kabaş’ın FETÖ sicili ve devlet aleyhindeki faaliyetleri bir hayli kabarık. CHP yandaşı gazetecilerden Sedef Kabaş’ın FETÖ ile sıkı ilişkisi dikkat çekiyor. Kabaş’ın, FETÖ’nün medya yapılanmasına 17/25 Aralık sonrası açıktan destek paylaşımları yaptığı görülürken, örgütün de Kabaş’a büyük destek vermesi göze çarpıyor. FETÖ ile mücadelede milat olarak kabul edilen 17/25 Aralık sonrasında örgütün yayın organlarına attığı ‘tweet’ler ve katıldığı programlarla büyük destek verdi. Kabaş, FETÖ’nün en büyük medya kuruluşu Zaman Gazetesi’nde manşetleri süslerken, FETÖ’nün azılı isimlerinden Fuat Avni’den de ‘Geçmiş olsun güzel insan’ şeklinde mesaj aldı. Kabaş’ın MİT TIR’ları ile ilgili paylaşımları, Can Dündar ve Erdem Gül’e verdiği destek de dikkat çekerken, Sultanahmet’teki terör saldırısı sonrası açıktan teröre destek verdiği de görüldü. Şöyle ki ‘Kabaş’ın FETÖ’nün 15 Temmuz darbesinden yalnızca birkaç ay önce “Terör adım adım İstanbul’u vurmadıkça Türkiye uyanmaz” demişti.
Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin tarafından yapılan yazılı açıklamada Sedef Kabaş’a ters kelepçe takılmasının hesabının sorulacağı söylendi. Oysa Kabaş’ın tiyatro oyuncusu gibi rol yaptığını milyonlarca insan izlerken, Nazmi Bilgin de bu yalanı göz göre göre sürdürmeyi tercih etti. Gazeteciler Cemiyet Başkanı Nazmi Bilgin’in açıklamasının ilgili kısmı şöyle; “Gazeteci Sedef Kabaş’ın Tele 1 televizyonu canlı yayınında kullandığı ifadeler nedeniyle Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle sabaha karşı gözaltına alınıp tutuklanması kabul edilemez. Toplumdaki kamplaşmayı körükleyip bundan siyasi çıkar elde etmeye çalışanlar Kabaş’ın sözleri üzerinden yeni bir ayrımcılık ve saldırganlık dalgası başlatmıştır. Yaşamı toplumun gözü önünde geçen, gittiği her yerde tanınan bir televizyoncunun ifadesini almak yerine sabaha karşı evinin basılması tüm gazetecilere açık bir gözdağıdır. Vazifeleri yasayla belirlenmiş devlet görevlilerinin sabaha karşı bir gazetecinin kapısına dayanması hiçbir demokraside görmezden gelinemez. İktidara eleştirel yaklaşan tüm gazeteciler birer düşman gibi mi muamele görecektir? Ters kelepçe takanlar ve taktıranlar bir gün hukuk önünde bu ayıbın hesabını verecektir.”
İstanbul 16. Sulh Ceza Hakimliği tutuklama kararının gerekçeleri arasında, öngörülen cezanın “alt ve üst sınırı nedeniyle kaçma ve saklanma” ihtimalinin yüksek olmasını, bu nedenle bu aşamada “adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz” kalacak olmasını ve “tutuklamanın ölçülü olduğu kanaati”ne varılmasını saydı. Ayrıca Sedef Kabaş hakkında FETÖ iltisakı nedeniyle soruşturma yapıldığı iddiası da gündeme getiriliyor. Başta CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel olmak üzere “Hakaret yok ama olsa bile alt sınırı 1 yıl olan suçtan tutuklama kararı verilemeyeceğini” iddia ediyor. Oysa Adalet Bakanı Gül “Bu hadsiz ve hukuksuz ifadeler, milletin vicdanında ve adalet önünde hak ettiği karşılığı bulacaktır” dedi.
Kılıçdaroğlu başta olmak üzere ‘Zillet ittifakının tüm liderleri’ Kabaş’a destek verme yarışındalar. Neden acaba?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.