Savcı Kiraz’ı makamında şehit eden teröristlerin 36 sırrı ne anlama geliyor?

04:0031/03/2021, Çarşamba
G: 31/03/2021, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

DHKP/C’ye sızan FETÖ’nün hem örgütü yönettiği hem de eylem yaptırmak için KAOS timi kurduğunu bir önceki köşe yazımızda açıklamıştık. DHKP/C’ye suikast için verilen krokiler arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Üsküdar’daki konutu da var. Bu konuda İstanbul Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede; soruşturmanın başlama gerekçesi olan Tanık İ.Ö’nün beyanı ve verdiği dilekçelerden alıntılar yapılarak hazırlanan soruşturmada FETÖ’nün DHKP/C’ ye, hedefleri doğrultusunda kullanılmak üzere “Kaos Timi” kurdurduğu

DHKP/C’ye sızan FETÖ’nün hem örgütü yönettiği hem de eylem yaptırmak için KAOS timi kurduğunu bir önceki köşe yazımızda açıklamıştık. DHKP/C’ye suikast için verilen krokiler arasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Üsküdar’daki konutu da var. Bu konuda İstanbul Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede; soruşturmanın başlama gerekçesi olan Tanık İ.Ö’nün beyanı ve verdiği dilekçelerden alıntılar yapılarak hazırlanan soruşturmada FETÖ’nün DHKP/C’ ye, hedefleri doğrultusunda kullanılmak üzere “Kaos Timi” kurdurduğu belirtiliyor. DHKP/C’nin eski İstanbul sorumlusu olduğu ve örgüt tarafından infaz edilmek istendiği belirtilen Asuman Akça’nın mağdur olarak gösterildiği iddianamede, sanıklardan Mesut Aykın’ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Üsküdar’daki ikametinin kroki ve haritalarını FETÖ mensupları olan şüpheliler Mehmet Yılmaz, Ali İhsan Kaya ve Halil Karakuzulu’dan Ali Fuat Yılmazer’in bilgisi dahilinde teslim alıp sonrasında bu örgütün amaç ve stratejisi doğrultusunda terör örgütü DHKP/C’ye ilettiği anlatılıyor.

AMAÇ CASUSLUK FAALİYETİ

FETÖ’nün amacına ulaşmak için var olan terör örgütleri ile iş birliğinden çekinmediği, çoğu zaman bu terör örgütlerini kendi amaçları doğrultusunda yönettiği ve iş birliği içinde olduğu, bu kapsamda da PKK ve DHKP/C silahlı terör örgütleri ile iş birliği içerisinde olduğu bilinen gerçeklere işaret ediyor. Sözde DHKP/C üyelerinden ele geçtiği iddia olunan krokilerle toplumda ve ilgili kurumlar nezdinde algı oluşturularak devletin Başbakanlık koruma müdürü ve polislerin görevden alınmasının sağlandığı, bu kişilerin yerine FETÖ’cü bir koruma müdürü ve FETÖ ile iltisaklı 20 koruma personelinin atandığı belirtilmişti. Bu sayede “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın adeta çevrelenerek FETÖ/PDY tarafından kuşatma altına alındığı, Erdoğan’ın örgüt tarafından çevrelenerek gözlem altına alınmaya çalışıldığı, bu sayede devlet sırlarına ilişkin casusluk faaliyetlerinin amaçlandığı tespit edilmişti. İddianamede tanık İ.Ö. ifadesinde Ali Fuat Yılmazer’in kendisinden Hrant Dink cinayeti davası sanıklarından istihbarat elemanı Erhan Tuncel’i de öldürmesini istediği, bunu kabul etmemesi üzerine ölümle tehdit edildiği belirtilmişti. Sanıklardan eski emniyet görevlisi Ali Fuat Yılmazer, Ali İhsan Kaya, Halil Karakuzu, Mehmet Yılmaz ve Serdar Bayraktutan’ın, “kamu görevlisinin zincirleme şekilde resmi belgede sahteciliği”, “terör örgütü üyesi olmak” ve “suçu gizlemek amacıyla tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüse azmettirme” suçlarından 33 yıldan 61 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame sonrasında dava halen devam ediyor.

Kolonyalist ve emperyalist ülke gizli servisleri ile irtibatlı FETÖ ve DHKPC terör örgütleri Kaos Timleri ile önce Savcı Selim Kiraz’ı şehit ederek Türkiye’de yeni bir istikrarsızlık ve kaos ortamı yaratmaya çalışmışlardı. Aslında Savcı Kiraz’ın şehit edilmesi yalnızca Türkiye’de değil dünyada yankı buldu. Teröristlerin iddia ettiği gibi şehit savcımıza yapılan saldırının nedeninin ‘Berkin Elvan’’ olduğu iddiası çok sığ bir yaklaşım olur. FETÖ’nün 17/25 Aralık’ta gerçekleştirmek istediği başarısızlıkla sonuçlanan polis ve yargı darbesinde FETÖ’nün yargı ve güvenlik güçleri içindeki önemli elamanları tasfiye edilince TSK içindeki FETÖ’cüler sıranın kendilerine geldiğini anlayarak bir an önce Türkiye’yi işgal ve iç savaş çıkarma projesini faaliyete geçirmek istediler ve 15 Temmuz’da kalkışma başlattılar. Bugün gelinen noktada FETÖ Gladyosu 15 Temmuz’da devlet millet işbirliği ile bozguna uğratıldı. Devlete ve millete isyan edenler günümüzde adalete hesap veriyorlar. Emperyalist güçlerin Türkiye planı çöktü. Türkiye yerli milli savunma sistemleriyle bölgesel güçten küresel güç olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.

36’NIN SIRRI

31 Mart 2015 tarihinde Türkiye’yi yeni bir istikrarsızlık ve karanlık sürece sokmak isteyenler ve onların Türkiye’deki tetikçileri KAOS TİMİ, DHKP/C hakkında çok önemli bilgilere ulaşan Savcı Selim Kiraz’ı Çağlayan Adliyesi'ndeki odasında şehit ederken 36 sayısı ile Ankara’ya mesaj verdiler. Şehit savcıyı hedef alan terör eylemi Çağlayan Adliye’sinde 10;36'da elektriklerin kesilmesi ile başladı. Teröristler savcıyı 12;36’da rehin aldı. 15;36’ya kadar süre verdi. Terör eylemini gerçekleştiren terörist piyonlar asla azmettiren kolonyalist güçlerin amaçlarını bilmiyorlardı. Bu terörist eylemi azmettirenler 36 ile doğrudan Ankara’yı hedef alarak mesajlarını veriyorlardı. Adres Türkiye’nin kalbiydi. 1299’da tarih sahnesine çıkan Osmanlı’nın yürüyüşü Osmangazi ile başladı 600 yıl sürdü. Tam 36 Sultan tahta geçti. 37’ncisi ‘Büyük Türkiye’ demekti. Erdoğan demekti. Dünyaca ünlü stratejistler Türkiye’nin Batı’cı ABD ve Doğu’cu RUS-ÇİN bloğundan sonra 3’üncü bir güç merkezi olduğunda hemfikirler.

Zira S-400, Suriye meselesi ve F-35 konularında Biden yönetiminden gelen yumuşama sinyalleri, NATO ve AB’nin yaptığı ‘müttefiklik’ açıklamaları, Mısır’ın Doğu Akdeniz’deki tezlerimizi kabul etmesi, İsrail’in Türkiye ile barışma teşebbüsleri, Türkiye’nin dış politikadaki etkinliğini ve bölgede artan nüfuzunu gözler önüne seriyor.

#Savcı Kiraz
#Şehit
#Terörist
#Sır
#FETÖ