26 Nisan 2021 tarihli köşe yazımda ‘’Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk ile 2’nci kez bir araya gelmesinin ‘yerli ve milli ittifak’ ve Türkiye için hayırlı bir adım olduğunun altını çizmiştim. Zira Karamollaoğlu yönetimindeki Saadet Partisi rahmetli Erbakan Hoca’nın ‘’Milli Görüş çizgisinden’’ savrularak PKK/HDP’nin de içinde olduğu Millet İttifakı’na payanda olmuştu . Saadet Partisi’nin Millet İttifakı’nda yer alması hem CHP’ye daha fazla milletvekili kazandırıyor hem de dindar-muhafazakâr seçmen nezdinde meşruiyet sağlıyor. 2018 seçimlerinde CHP’nin, Saadet Partisi’nin oylarının katkısıyla, hiç milletvekili çıkaramadığı yerlerde yıllar sonra ilk kez milletvekili çıkarması dikkat çekmişti. CHP, ittifak sayesinde Adıyaman, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kırıkkale, Kırşehir, Kütahya, Nevşehir, Şanlıurfa ve Yozgat’ta yıllar sonra milletvekili çıkardı. Buna karşın Saadet Partisi 2018 seçimlerinde hiç milletvekili çıkaramamıştı.
Saadet Partisi YİK Başkanı Oğuzhan Asiltürk ’’Millî Görüş’ün partisini, diğer partilerden ayıran en önemli yönü, ahlâki ve mânevi değerlere bağlılığını ön planda tutmasıdır. Erbakan Hoca’dan sonra, Saadet Partisi’nde görev yapan kardeşlerimiz, sâdece iktidarı tenkit etmekle yetindiler. Böyle olunca, ahlâki ve mânevî değerleri savunduğu için, Saadet Partisi’ni destekleyenlerin desteği azaldı. Bu destek azaldığından dolayı, bir önceki seçimde milletvekili çıkaracak kadar oy aldığımız illerde, seçim işbirliği dolayısıyla baraj uygulanmadığı halde, aynı oyu alamadığımız için milletvekili çıkaramadık. Bir siyasi partinin başarılı olması için, inandığı gerçeklere hizmet etmesi gerekir. Bundan dolayı bizim öncelikli hedefimiz, toplumu ahlâki ve mânevi değerlere yönlendirmeye çalışmak olmalıdır” görüşünü dile getirdi.
Asiltürk “büyük kongrenin toplanmasını” da içeren 53 maddelik bir manifesto ile Saadet Partisi mevcut yönetimine karşı harekete geçti. Asiltürk’ün 53 tweet atarak kamuoyuyla paylaştığı girişim Saadet Partisi yönetiminde deprem etkisi yarattı. Karamollaoğlu’nun Asiltürk’ün bu girişiminden haberinin olmaması, Asiltürk’ün Karamollaoğlu’nun yerine Prof.Dr. Mete Gündoğan’ı getirmek istediği iddialarını güçlendirdi. Asiltürk’ün bu hamlesi emperyalist ve hegomonik küresel güçlerin Türkiye’de muhalefeti kullanarak “Erdoğan’sız bir Türkiye Projesi”ni çöpe atarken siyasetin de dizayn edilmesinin önüne set çekti. Şahsım olarak eski İçişleri Bakanı ve Saadet Partisi YİK üyesi Sayın Oğuzhan Asiltürk’e bu onurlu ve cesaretli hamlesinden dolayı şükranlarımı sunuyorum. Zira Ak Parti içinde Başbakanlık makamı da dahil olmak üzere önemli görevlere getirilen ancak şu anda Millet İttifakı içinde AK Parti’ye karşı tavır alan DEVA ve GELECEK Parti liderlerine de geç olmadan aynı yolu izlemelerini tavsiye ediyorum. Zira Türk milleti küresel güçlerin taşeronu olan PKK/HDP ile işbirliği yapan siyaset mekanizmalarını asla affetmeyecek.
Saadet Partisi’nin oy oranı çok düşük ancak Milli Görüş tabanında etkisi çok büyük. Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılması milli ve muhafazakar kesimde birlik ve beraberliği sağlayarak ülkemizin ulusal güvenliğinin tehdit altında olması nedeniyle Cumhur ittifakı açısından büyük bir oy patlamasına neden olabilir. Saadet Partisi’nin Millet ittifakı içinde olmasından dolayı PKK/HDP açısından kendilerini rahat hisseden İYİ Parti, DEVA ve GELECEK partilerinin Saadet Partisi’nin Cumhur İttifakı’na katılmasıyla PKK/HDP ilişkisini kamuoyuna anlatmaları oldukça zorlaşacaktır.
Yeniçağ Gazetesi yazarı Orhan Uğuroğlu Asiltürk’ün Saadet Partisi’ni kongreye götürerek Temel Karamollaoğlu yerine kendi adayını ortaya çıkaracağını 53 maddelik bir manifesto ile kamuoyuna duyurması sonrasında yine yanlış ve iftira niteliğinde, Jandarma Genel Komutanlığı’na göre kasıtlı bir habere imza attı. Asıl hedef tabii ki Oğuzhan Asiltürk ve yeğeni Celal Asiltürk’tü. Yalan ve iftira niteliği taşıyan bu haber İçişleri Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Celal Asiltürk ve Forte firmasınca tekzip metinleri yayınlanarak yalanlandı. Orhan Uğuroğlu 19 Haziran’da kaleme aldığı ikinci yazısında haber kaynağına duyduğu güven neticesinde ihale sonucu hakkında hiç kimseye iftira atmadığını, yanlış bilgi verdiği için ilgili kişi ve kurumlarından ve okurlarından özür diledi. Yazar Orhan Uğuroğlu 17 Haziran’da kaleme aldığı yazısında ‘’İçişleri Bakanlığı’na bağlı Jandarma Genel Komutanlığı İstihbarat Daire Başkanlığı’nın ihalesini 3,8 milyon dolara MRD Bilişim A.Ş kazandığını, ancak ihalenin iptal edilerek yeni bir ihale yapılmadan 2. olan Oğuzhan Asiltürk’ün yeğeni Celal Asiltürk’ün Forte Şirketi’ne verildiğini” iddia etmişti. Aslında ihale iptal edilmemiş, Celal Asiltürk’ün firmasına ihale verilmemişti. Bu tamamen uydurma bir haberdi. Ancak bana göre Oğuzhan Asitürk’ün hamlesinin ülke için ne kadar doğru olduğunu da ispat eden kasıtlı bir yalandı.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.