Hürriyet Gazetesi yazarlarından Ahmet Hakan 13 Temmuz’da kaleme aldığı “Muhalefetin bir İsveç politikası var mıydı” başlıklı köşe yazısında özetlersek “Erdoğan İsveç’in NATO’ya girişine onay verince... Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm muhalefet ayağa kalkmış durumda:- E hani İsveç NATO’ya giremeyecekti?- E hani İsveç teröre destek veriyordu?- E hani AB şartını ileri sürmüştün? Falan. Bu zamana kadar İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda izlenen politikayla ilgili tek bir kelam bile etmemiş muhalefet,
Hürriyet Gazetesi yazarlarından Ahmet Hakan 13 Temmuz’da kaleme aldığı “Muhalefetin bir İsveç politikası var mıydı” başlıklı köşe yazısında özetlersek “Erdoğan İsveç’in NATO’ya girişine onay verince... Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm muhalefet ayağa kalkmış durumda:- E hani İsveç NATO’ya giremeyecekti?- E hani İsveç teröre destek veriyordu?- E hani AB şartını ileri sürmüştün? Falan. Bu zamana kadar İsveç’in NATO’ya üyeliği konusunda izlenen politikayla ilgili tek bir kelam bile etmemiş muhalefet, Erdoğan’ın İsveç kararı ortaya çıkınca maşallah bülbül kesildi. Ama bir sorun var: Türkiye’nin yönetimine talip bu muhalefet, süreç boyunca İsveç konusunda derin bir sessizliğe bürünmüştü. Ne ‘Bırakın ayak sürümeyi, verin onayı bu iş bitsin’ dediler, ne ‘Ayak sürüme doğru politika, tam destek veriyoruz’ dediler.” Pasif tutumları ve bu önemli konuya Fransız kalmaları konusu Ahmet Hakan tarafından eleştirilmişti. Ahmet Hakan’a göre bu durum muhalefetin neden seçim kazanamadığının açık işaretlerinden sadece biriydi. Sanırım Ahmet Hakan bu konuda yanılıyor. Zira muhalefetin, 7’li masayı oluşturan siyasi partilerin yerli ve milli bir İsveç politikası yok. Bu doğru ancak 7’li masaya İsveç’ten gelen milyon dolarlardan oluşan bir fon mevcut. Amerika Başkanı Biden’ın talimatı ile İsveç Türkiye’nin içişlerine Amerika’dan aldığı fonlarla müdahale etmeyi sürdürürken İsveç’in fon stratejisi de deşifre edildi. NATO’ya girmek için Türkiye’nin kapısında bekleyen İsveç’in, ülkemize yönelik vazgeçmesi beklenen ‘beşinci kol’ faaliyetlerini son sürat devam ettirmesi de enteresan doğrusu.
7’li masayı bir araya getiren ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi’nin arkasından da İsveç’in çıkması oldukça dikkat çekti.
İsveç devletinin açık kaynaklı fon bilgilendirme sistemi Openaid’de yer alan bilgilere göre; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli’nden dönülmesi ve yeniden parlamenter sisteme dönülmesi için İsveç Uluslararası Kalkınma ve İş birliği Ajansı (SIDA) aracılığıyla Türkiye’deki bazı kuruluşlara fon aktarıldı. İYİ Parti’nin bir dönem Medya ve Propagandadan Sorumlu Başkan Yardımcılığı’nı yapmış olan Adem Taşkaya, yine İYİ Parti’den ayrılarak AK Parti saflarına katılan milletvekili İsmail OK A Haber’de yaptıkları açıklamalarda ABD Başkanı Biden’e bağlı emperyalist güçler tarafından desteklenen dışarıdan fonlanan ‘Denge Denetleme Ağı’ içinde olan bir kişinin Akşener tarafından başkanlık divanına atanmasından rahatsızlık duyduklarını ifade ederek “Zira bu kişiler her yere sızabilir ancak bir partinin genel başkanı bilerek atıyorsa, orada soru işaretleri vardır. İşte bu süreçte yaşananlar sonrası biz isyan bayrağını açtık” demişlerdi.
İSVEÇ DEVLETİNİN AÇIK KAYNAKLI FON BİLGİLENDİRME SİSTEMİ OPENAİD’DE YER ALAN BİLGİLERE GÖRE SİDA ARACILIĞI İLE İYİ PARTİ İÇİNDE ‘DENGE DENETLEME AĞINA’ TÜRKİYE’DEKİ 14 MAYIS ÇİFTE SEÇİMLERİNİN İLK TURUNDA VE 28 MAYIS CUMHURBAŞKANLIĞI 2’NCİ TURUNDA MİLYON DOLARLAR GÖNDERİLDİ!
İsveç devletinin açık kaynaklı fon bilgilendirme sistemi Openaid’de yer alan bilgilere göre; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli’nden dönülmesi ve yeniden parlamenter sisteme geçiş için İsveç Uluslararası Kalkınma ve İş birliği Ajansı (SIDA) aracılığıyla Türkiye’deki bazı kuruluşlara fon aktarıldı. Bu fonların arkasında ABD Başkanı BİDEN var. Biden Başkanlık seçimleri sürecinde Erdoğan iktidarını gayrinizami harp birliklerini (Avrupa Gladyosu) kullanarak düşüreceklerini açıklamıştı. İYİ Parti içinde kurulu bulunan “Denge Denetleme Ağına’’ İsveç’ten SİDA aracılığıyla gönderilen milyon dolarların 14 -28 Mayıs çifte seçimlerini kapsaması bu fonun arkasındaki hegemonik güce ABD ve Başkanı BİDEN’e işaret ediyor sanırım. “Amerika merkezli İSVEÇ SIDA aracılığıyla AK Parti iktidarını yıkmak için gönderilen milyon dolarlardan 7’li masa liderlerinin tamamının haberi var mı?” sorusunu sormak herhalde abesle iştigal sanırım. Zira liderlerden birinin bile haberi olmaması durumunda bu yazılarıma itiraz edeceklerini düşünüyorum. İtiraz gelmediğine göre tüm liderlerin bu fondan haberi olduğunu varsayabiliriz sanırım.
MERAL AKŞENER PROFESYONEL BİR YALANCI MI?
26 Eylül 2022 tarihli köşe yazımda İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in “HDP’yi PKK yanında konumlandırıyoruz” açıklamalarını unutarak FETÖ ve HDPKK destekli CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nu dolaylı olarak Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı olarak desteklediğini manidar bularak eleştirmiştik. Zira Akşener Kılıçdaroğlu ile birlikte yaptığı açıklamalarda Kılıçdaroğlu’na neden destek verdiğini uzun uzun anlatmış, vefa borcu olduğunu belirtmiş. İYİ Parti’nin kuruluş aşamasında CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun İYİ Parti’ye 15 milletvekili göndererek seçime girmesini sağlamasını “Ölünceye kadar şükran duyacağım. Ben sülaleme, ‘Sayın Kılıçdaroğlu’nu çocuklarıyla beraber’ vasiyet ettim” sözleri kamuoyunda Akşener’in HDPKK terör örgütü muhibbi Kılıçdaroğlu’na verdiği desteğin vefa ve minnet duygusu olduğu izlemini yaratmıştı. Ancak ortaya çıkan gerçekler Akşener’in kamuoyuna yalan söyleyerek aldattığını ortaya koyuyor. Bizzat tarafımdan defalarca açıkladığım gibi mandacı bir zihniyetle Amerika ile birlikte yerli ve milli bir iktidarı devirmek üzere işbirliği yaptıkları, ihanet içinde oldukları şüphesiz doğru! Siyaseti yalan
dolan sananları, hegemonik güçlere boyun eğenleri millet affetmez, asla da Kılıçdaroğlu gibi sittin sene iktidara taşımaz. Böyle biline!
#Politika
#Siyaset
#CHP
#FETÖ
#Bülent Orakoğlu