CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, Yenimahalle Belediyesi’nde düzenlenen “Muhtarlar Buluşması” programının çıkışında bir basın mensubunun “MGK bildirisinde Montrö vurgusu vardı. Emekli amirallerin Montrö bildirisiyle ilgili dava devam ediyor. Bununla ilgili görüşünüz nedir?” sorusuna verdiği cevap doğrusu CHP’nin gerçek yüzünü ortaya koyması bakımından ilgi çekiciydi. Kılıçdaroğlu açıklamasında “Emekli amirallerin Montrö konusunda yaptıkları açıklamanın ne kadar doğru, gerçekçi öngörülebilir olduğunu Ukrayna-Rusya savaşı bize gösterdi. O amirallere tek tek ulaşılması ve o bildiriyi yayınladıkları için teşekkür edilmesi lazım. Bir gerçeği iktidardan çok daha önce bildiler ve toplumun önüne koydular. Açılan dava zaten yersiz bir davaydı, bu nedenle yargılama aşamasının da süratle bitmesi, hepsinin beraat etmesi lazım.” demişti. Ancak bu cevap Kılıçdaroğlu ve partisinin son günlerde muhafazakar çevrelere ve türbana karşı yürüttüğü helalleşme ve özür stratejisinin ne kadar boş ve seçim dönemine yönelik bir yatırım olduğunu gözler önüne sererken CHP’de darbeci zihniyetin değişmediğinin de açık işaretlerini veriyordu. Bir siyasi parti hem ‘milli irade’nin yanında hem de vesayetçi ve darbeci unsurlarla beraber olabilir miydi? Şüphesiz hayır. Ancak helalleşme ve özür dilemede samimi değilseniz kamuoyunu bir müddet aldatabilirsiniz. Bir ilde yaptığınız bir açıklama diğer bir ilde yapılan açıklama ile çelişiyorsa yalancılığınız bütün yönleri ile ortaya çıkar. Kılıçdaroğlu CHP’sinin birbiri ile zıt anlamlı darbe ve millet iradesi kavramlarını ayrı ayrı illerde savunuyor görünmesi bu partinin güvenilmezliğini açıkça ortaya koyuyor sanırım.
Bilindiği gibi başlangıçta 104 cunta heveslisi emekli amiral iktidarın politikaları üzerinden hükümete ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik gece yarısı skandal ve illegal muhtıra görünümlü bir bildiri yayınladı. Muhtıra görünümlü bildirinin yayınlanması sonrasında, muhtırayı hazırlamada öne çıkan İYİ Parti kurucusu ve partinin üst düzey yöneticisi emekli amirallerden Ergun Mengi’nin emekli amiral Ali Yüksel Önel’e gönderdiği “Montrö’yü araç olarak kullandık” mesajı muhtıracıların asıl hedeflerinin sözde irticai tehdidi ve 28 Şubat zihniyetini diri tutma ve hortlatma amaçlı olduğunun açıkça itiraf edilmesidir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bu iş 104 amirali aşar. Uyuyan hücrelere karşı uyanık olmak durumundayız’’ demişti. Bilindiği gibi 104 amiral ile ilgili tahkikat terör savcılarınca yapılmıştı. Amiraller bildirisinin 3 Nisan’da vesayetçi bir internet sitesinde yayınlanması öncesinde TSK personelinin sinir uçlarını kaşıyacak psikolojik harp metotları uygulanmaya başlıyor.
İlk saldırı 24 Mart’ta askeri okullara öğrenci alımına ilişkin koşullarda “İrticai faaliyete karışmamış olmak” şartının kaldırılmasıyla ilgili olarak yerine “Terörle iltisaklı” ibaresi getirilmesine rağmen konunun saptırılmasıyla geldi. 26 Mart’ta Tuğamiral M.S.’ye ait sarıklı ve poşulu eski görüntüler yayılarak yine provokasyon yapıldı. 30 Mart’ta askeri kurslarla ilgili yönergede tam tersi olmasına rağmen, uydurma yayınlarla Atatürk’ün isminin yönergeden çıkarıldığı, Milli Savunma Üniversitesi’nde “Atatürk İlkeleri ve İnkılapTarihi” dersinin kaldırıldığı iddia edildi. 1 Nisan’da Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’in ‘İrtica’ başlıklı provokatif köşe yazısı yayınlandı. 3 Nisan’da 15 Temmuz kahramanı ve gazisi Tümgeneral Davut Ala’nın ‘’Miraç Kandili mesajı ‘’yayınlanarak TSK’yı yıpratma aracı yapıldı.
Amiraller soruşturması bu tahrik ve provokasyonlarda rol alan provokatörler üzerinden yürütülürken bu kez önemli bir gelişme yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay CHP yandaşı bir televizyon kanalında canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 27 Mayıs darbesinin ardından asılan merhum Başbakan Adnan Menderes’in akıbetiyle tehdit etti.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay hakkında, bir televizyon programında Başkan Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle, ‘tehdit’ suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, 104 emekli amiral bildirisinde de ‘aksi halde’ ile başlayan cümle ile vurgulanmaya çalışılan akıbetin ‘Menderes’in akıbeti’ olduğuna vurgu yapıldı. Bildirinin içeriği ile Engin Altay’ın açıklamaları arasındaki benzerliğin dikkat çekici olduğu ifade edilerek, Altay’ın açıklamaları ile amirallerin bildirisi arasında bir bağlantı olup olmadığının da araştırılması ve varsa soruşturmanın birlikte yürütülmesi talep edildi.
İşte maskeli CHP’nin gerçek yüzü bu!!!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.