İsrail iç istihbarat servisi Şin-Bet Başkanı Filistin Devlet Başkanı Abbas’ı neden tehdit etti?

04:0019/05/2021, Çarşamba
G: 19/05/2021, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

Uluslararası Ceza Mahkemesi(UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda, 3 Mart 2021 tarihinde İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında savaş suçu işlemesi ile ilgili resmi soruşturmanın başladığını duyurmuştu. Bu açıklama, İsrail ve ABD tarafından tepkiyle, Filistin tarafından ise memnuniyetle karşılanmıştı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail ve Filistin’e topraklarındaki savaş suçlarına ilişkin kendilerinin soruşturma yürüttüklerini kanıtlamaları koşuluyla, mahkemeye erteleme talebinde bulunmaları

Uluslararası Ceza Mahkemesi(UCM) Başsavcısı Fatou Bensouda, 3 Mart 2021 tarihinde İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında savaş suçu işlemesi ile ilgili resmi soruşturmanın başladığını duyurmuştu. Bu açıklama, İsrail ve ABD tarafından tepkiyle, Filistin tarafından ise memnuniyetle karşılanmıştı. Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail ve Filistin’e topraklarındaki savaş suçlarına ilişkin kendilerinin soruşturma yürüttüklerini kanıtlamaları koşuluyla, mahkemeye erteleme talebinde bulunmaları için 1 ay süre verdi. Bu arada İsrail İç İstihbarat Şin-Bet Başkanı Nadav Argaman’ın Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ı UCM ile işbirliği yapmaması için tehdit ettiği basın aracılığıyla duyuruldu. İsrail basını aynı zamanda Argaman’ın Abbas’ın UCM nezdinde İsrail aleyhine çalışmaması için uyarıldığını da açıkladı. Ayrıca Argaman’ın Mayıs ayındaki seçimlere Abbas’ı “Fetih ile Hamas’ın ortak listeyle girmesi ve seçim sonrası Fetih’in Hamas’la koalisyon hükümeti kurması” konusunda da ikaz ettiği iddia edildi. Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 15 yıl aradan sonra İsrail işgali ve ablukası altındaki Filistin topraklarında seçim yapılmasını öngören kararnameyi 15 Ocak’ta imzalamıştı. Kararnamede 22 Mayıs’ta milletvekili, 31 Temmuz’da devlet başkanlığı ve 31 Ağustos’ta da Filistin Ulusal Konseyi seçimlerinin yapılması öngörülmüştü.

Geçen ay Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), İsrail ve Filistin’e olası savaş suçlarına ilişkin soruşturma hakkında erteleme hakkı tanımıştı. UCM tarafından yapılan açıklamada, İsrail’e ve Filistin yönetimine olası savaş suçlarına ilişkin soruşturma hakkında resmi bildirimler gönderildiği ve kendi soruşturmalarını yürüttüğünü kanıtlamaları koşuluyla erteleme talebinde bulunmaları için 1 ay süre verdiği kaydedilmişti. Ancak yıllarca Filistin halkına zulmeden İsrail’den akıllara durgunluk veren bir hamle geldi. İsrail merkezli medya kuruluşu Yedioth Ahronot, İsrail’in Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni tanımama kararı aldığını açıkladı. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin (UCM) yetki alanının İsrail’in 1967’deki Altı Gün savaşı sırasında işgal ettiği toprakları da kapsadığına hükmederek, bu bölgede olası savaş suçu soruşturması açabilecek olması Tel Aviv yönetiminin tepkisini çekti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu kararı ‘anti-semitizm’ olarak niteledi.

Filistinliler mahkemeye başvurarak, İsrail’in 2014’de Gazze Şeridi’ndeki çatışmalar sırasındaki tutumu ile Doğu Kudüs’teki Yahudi yerleşimleri için yürütülen inşaatlar sırasındaki hareketlerini incelemeleri talebinde bulunmuştu. İsrail ise başvurucu Filistin’in bir devlet olmadığı gerekçesiyle mahkemenin yargı yetkisinin olmadığını savunuyordu. Ancak Uluslararası Ceza Mahkemesi, yetki alanının İsrail’in 1967’deki Altı Gün savaşı sırasında işgal ettiği toprakları da kapsadığına hükmetti.

Uluslararası Ceza Mahkemesi Savcılığı, işgal altındaki Filistin topraklarında savaş suçu işlenmesi ile ilgili soruşturmanın başladığını açıkladı. Lahey merkezli mahkemenin savcısı Bensouda, yaptığı açıklamada, soruşturmanın “bağımsız, tarafsız, objektif, korku veya yanlılık olmaksızın” yürütüleceğini söyledi. Bensouda, 2019’da İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki askeri eylemlerinin yanısıra işgal altındaki Batı Şeria’da bulunan Yahudi yerleşim birimi faaliyetlerine yönelik bir savaş suçları soruşturması açmak için “makul bir temel” olduğunu söyledi. Savcı, değerlendirmesinin ardından, yargıçlardan mahkemenin söz konusu sorunlu bölgedeki yargı yetkisinin kapsamı hakkında karar vermesini talep etmiş, UCM’den daha önce yapılan açıklamada, İsrail’in Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarıyla ilgili soruşturmada yetkili olduğuna karar verilmişti.

UCM kararını, Filistinliler ‘hak, adalet ve özgürlük’ için bir zafer olarak nitelerken, İsrail tarafı tepki gösterdi. Mahkemeyi ‘adaleti bozmakla’ suçlayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “UCM’nin İsrail’i uydurma savaş suçları için soruşturması tamamen anti-semitizmdir” dedi. Netanyahu, Yahudilere karşı yapılan Nazi katliamları gibi suçları önlemek için kurulan mahkemeyi, Yahudilerin tek devleti olan İsrail’i hedef almakla da suçladı. Mahkemenin ‘Suriye ve İran gibi ülkelerde neredeyse her gün işlenen korkunç suçları’ soruşturmayı reddettiğini söyleyen Netanyahu, adaletsizliğe karşı tüm gücüyle mücadele edeceğini vadetti. İsrail gibi ABD de mahkemenin kararını tanımadığını açıkladı.

ABD VE İSRAİL UCM KARARLARINI TANIMIYOR. BU KARARLARI BOZMA ŞANSLARI VAR MI?

Çocuk katili ve haydut devlet İsrail’in hukuka sığınması enteresan bir duruma işaret ediyor. Ancak İsrail ve ABD’nin iddia ettiği ‘Filistin bağımsızlık yeterliliğine sahip değil’ iddiaları doğru değil. Ortadoğu başta olmak üzere dünyada kartlar yeniden karılıyor. İkinci Dünya Savaşı sonrasında hegemonik güçler tarafından kurgulanan sistemler işlerine geldiği gibi uygulanmaya çalışılıyor. Hak hukuk adalet bu güçler tarafından hoyratça kullanılarak kendi kurguladıkları sistemler yok ediliyor. Ancak bütün bu haksızlıklar kadın çoluk ve çocukların sistemli bir şekle 73 yıldan bu yana Filistin’de dünyanın gözleri önünde, dünyanın 1 numaralı hırsızları İsrail Başbakanlarının günümüzde Netanyahu’nun hapse girmemesi uğruna katledilmeleri yeni bir dünya sisteminin elzem olduğunun işaretlerini veriyor.

#İsrail
#Şin-Bet
#Filistin
#Mahmut Abbas
#UCM
#ABD
#Netanyahu