Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu sorumlusu Başsavcı Vekili Veysel Kaçmaz’ın koordinasyonunda yürütülen Hablemitoğlu suikastı, 20 yıl sonra azmettirenler, tetikçiler ve suikastı kurgulayan sanıkların yakalanması ve itirafları ile teknik takip ve HTS kayıtlarının geçmişe yönelik araştırılması sonrasında aydınlatılmıştı. Terör Savcılığı’nca hazırlanan iddianamede suikasta kurban giden Hablemitoğlu’nun FETÖ’yü tüm yönleriyle deşifre eden ‘Köstebek’ isimli kitabı nedeniyle hedef alınarak öldürüldüğü ortaya çıkarılmıştı. Öncelikle bu suikastın zaman aşımına az bir süre kala dosyayı raftan indiren başta Terör Savcısı ve emeği geçen tüm yetkililere ülkemiz adına şükranlarımı sunuyorum. Zira bu operasyonda adı geçen tetikçiler, azmettiriciler ve suikastı kurgulayan, eylem talimatı veren bazı üst düzey sözde askerlerin CIA, FETÖ ve Ergenekon örgütleri ile iltisaklı olmaları, bu suikastlarda iş birlikteliklerinin ortaya çıkarılmaları, Türkiye’deki NATO’nun gizli ordularının gizli çalışma stratejilerini açıkça ortaya koymuştur. Bu durum tarafımdan 13 Haziran 2022 tarihli “Hablemitoğlu suikastında ETÖ-FETÖ iş birliği mi?” başlıklı yazımda ayrıntıları ile anlatılmıştır. Şöyle ki; “Hablemitoğlu suikastının, Türkiye’de kutuplaşma veya kamplaşma yaratmaya yönelik provokatif bir eylem olmayıp, tamamen ortadan kaldırmaya, yok etmeye ve susturmaya yönelik profesyonel bir görünüm addetmesi eylemin derin yapıların kontrolünde kotarıldığı izlenimi vermektedir. Eylemin gerekçesinin ise, Türkiye’de paralel devlet ile ilgili son gelişmeler ve operasyonlar ışığında, Hablemitoğlu’nun ölümünden önceki son araştırmaları ile yakından ilgili olduğu, özellikle Gülen ve CIA ilişkisi ile Emniyet ve İstihbarat içinde Fethullah’çıların yapılanmasına ilişkin önemli bilgi ve belgelerin yer aldığı ‘Köstebek’ isimli kitabın yazılmasına ve yayınlanmasına engel olunması amacı taşıdığı düşünülmektedir. Zira CIA’nın Türk ajanı olarak bilinen Enver Altay’lının FETÖ’nün sözde tepe yöneticileri arasında yer alan Mustafa Özcan ile iş birliği içinde aracılar vasıtası ile görüşmeler yaparak Hablemitoğlu’nu FETÖ ile ilgili olan çalışmalarından ve ‘Köstebek isimli kitabın yazılmasından’ vazgeçirmeye çalıştıkları anlaşılmaktadır.
Suikastın kilit ismi eski Özel Kuvvetler mensubu Nuri Gökhan Bozkır ikamet ettiği Ukrayna’da MİT mensuplarınca yakalanarak 27 Ocak’ta Türkiye’ye getirilmişti. Cinayet öncesi ve sonrasına ilişkin önemli bilgiler veren Bozkır, “Suikastı kendim gerçekleştirmedim ancak tetikçiyi olay yerine götürdüm ve cinayet sonrasında da arabayla alıp evine bıraktım” demişti. 2002 yılı Kasım ayında ‘üst rütbeli birinin’ kendisini çağırdığını, “Örtülü bir görev var. Hedef Hablemitoğlu” dediğini anlatan Bozkır, “Bu isim benden Portakal Çiçeği Sokağı’nda keşif yapmamı ve üst düzey başka bir isimle koordinasyon halinde olmamı istedi. Bana görevde kullanmam için de operasyonel hat verildi. Ama Hablemitoğlu’nun öldürüleceğini bilmiyordum” şeklinde ifade vermişti. Bozkır’ın ifadesinde bahsettiği ‘üst düzey rütbeli’ ismin Levent Göktaş olduğu soruşturmada ortaya çıkarılmıştı. Mak Timi eski Komutanı Göktaş’a Hablemitoğlu’nu öldürme emrini de FETÖ’nin tepe ismi Mustafa Özcan ile yaptığı görüşmelerde Köstebek kitabının yazılması ve yayınlanmasını aracılar aracılığıyla engellemeye çalışan, başarı sağlayamayınca ve ciddi bir para karşılığında Mustafa Özcan ile anlaşarak Özel Harp içindeki uzantılarını eylem için kullandığı iddia edilen FETÖ’den 24 yıl ceza alan CIA ajanı Enver Altaylı olması kuvvetle muhtemel diye düşünüyorum.
Geçmiş yıllarda TSK içine sızdıkları hatta ele geçirdikleri iddia olunan Özel Harp Dairesi’nde FETÖ elebaşı Gülen’in istekleri doğrultusunda devlete ve millete karşı çeteleşen onlarca yıl iç ve dış vesayet merkezlerine hizmet eden FETÖ Gladyosu’nun organize bir şekilde 18 yıl önce işlediği ikinci cinayet ‘Dost tarikatı lideri’ olarak bilinen emekli Binbaşı İhsan Güven’i sol gözünden, eşi Sibel Güven’i kafasından vurarak öldürmeleriydi. Hablemitoğlu’nu şehit eden Özel Harpçiler Tarkan Mumcuoğlu ve Fikret Emek bu kez 3 Mayıs 2004 tarihinde, Tuzla’daki evlerinde İhsan Güven’i sol gözünden, eşi Sibel Güven’i kafasından vurarak şehit etmişlerdi. Deniz Kuvvetleri İstihbarat Subayı olarak görev yapan İhsan Güven ve eşi Sibel Güven’in FETÖ hakkında Hablemitoğlu’na önemli bilgi ve belgeler verdiğinin tespit edilmesi nedeniyle Mak Timi Komutanı Levent Göktaş’ın emri ile infaz edilmişlerdi.
Eski Özel Kuvvetler mensubu emekli Albay Levent Göktaş, FETÖ’nün Ergenekon kumpası sürecinde 5 yıl tutuklu kalmıştı. Yetkililerin açıklamalarında zanlılar hakkında verilen gözaltı kararında suikastın Özel Kuvvetler Komutanlığı içerisinde yuvalanan FETÖ terör örgütü yöneticileriyle bağlantılı ve irtibatlı isimler tarafından planlandığı belirtilmişti. Bu durumda Ergenekon kumpasından 5 yıl hapis yatan emekli Albay Levent Göktaş FETÖ’cü mü, yoksa Ergenekon’cu mu? ABD ve İngilizlerin gayri nizami harp kıtalarından oluşan gladyo yapılarının en karakteristik özelliklerinden biri deşifre olan gladyo yapısının yerine geçen yeni yapının eski yapıyı tamamen etkisiz hale getirecek tedbirleri alarak eski yapıyı tamamen tasfiye etmesidir. Bizdeki sorun, Ergenekon’un yerine geçen Gladyo B’nin eski Gladyo Ergenekon yapısını tasfiye etmekte zorluklar yaşamasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle hem Ergenekon hem de FETÖ içinde suikast emirleri verdiği iddia edilen Levent Göktaş’ın Gayri Nizami Harp içinde yer alıp almadığının tespiti ülke menfaatleri açısından önemli sanırım.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.