FETÖ elebaşı Gülen 1999 yılından itibaren Pensilvanya’da 400 dönümlük bir arazide FETÖ terör kampında yaşamını sürdürüyordu. Türkiye’den 8 bin kilometre uzaktaki 400 dönümlük arazinin üzerinde çok sayıda villa var. ABD’de hayatını sürdüren terör örgütünün üst düzey militanları hayatlarını burada, FETÖ elebaşının dizlerinin dibinde sürdürüyorlar. Hepsi silahlı terör örgütü yöneticisi. Üstelik FBI koruması altındalar. FETÖ elebaşı 25 yıldır Pensilvanya’da. Bu durum örgüt üyeleri için motivasyon kaynağı. Öyle ki, firarilerden önemli isimler de ABD’ye kaçtı... Hepsi firari ve Amerika Birleşik Devletleri’nin kucağında CIA’nın etki ve nufüz ajanı olarak ABD’nin menfaatleri uğruna ülkelerine ihanet etmekten çekinmeyen bir hainler güruhundan söz ediyoruz. Ne garip bir tecelli ki Türkiye’de iç savaş çıkarmak için yıllarca faaliyet gösteren bu terör örgütü şu anda liderleri Gülen’in komada veya ölmüş olması ve akıbetinin bilinmemesi nedeniyle Pensilvanya başta olmak üzere sözde üst düzey teröristler arasında yaşanan bir liderlik ve iç savaş Türkiye ve 120 ülkede örgütlenen bu terör örgütünün tüm militanlarını kuşatmış görünüyor. ABD’nin terör elebaşı Gülen’in koruma tedbirlerini kaldırması şu anda liderlik mücadelesi veren FETÖ’nün drijan kadrolarından hiçbir teröriste koruma verilmemesi ABD’nin yoluna FETÖ terör örgütü ile devam etmesi konusunda henüz bir karar vermediğinin açık bir göstergesi sanırım.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ABD’nin Pensilvanya eyaletindeki konutundan kaçırıldığı yönündeki iddiaları yerinde araştırmak üzere buraya giden CNN Türk Washington Temsilcisi Yunus Paksoy, bölgeye varır varmaz FETÖ mensuplarının tacizleriyle karşılaştı. Konutun yaklaşık 200 metre uzağına kendi aracını park ederek yayın hazırlıkları yapan Paksoy’un yanına gelen 3 FETÖ mensubu, kendisine kim olduğu, neden burada bulunduğu yönünde sorularla tacizde bulundu. FETÖ’cülerden birisi konutun güvenliğinden sorumlu olduğunu söyleyerek Paksoy’un fotoğrafını çekmeye çalıştı, Hürriyet temsilcisinin de şahısların fotoğrafını çekmeye çalışması üzerine FETÖ’cüler yüzlerini gizleyerek hızla uzaklaştı.
Kısa süre sonra konutun içinden plakası bulunmayan bir arazi aracı Paksoy’un yanına yaklaştı. Paksoy, aracın içinden kendisine Almanca kim olduğunu soran saldırganla münakaşaya girmeden FETÖ’nün çiftiliğine doğru yürümeye devam etti. Aracıyla kısa süre sonra geri dönen saldırgan, direksiyonu Paksoy’a kırarak aracı Hürriyet temsilcisinin üzerine sürdü. Paksoy, saldırgana “Ne yapıyorsun sen? Çıldırdın mı?” diyerek tepki gösterirken, arabadan inen FETÖ’cü, Paksoy’a saldırdı. Bu anlar CNN Türk canlı yayınında ekrana gelirken, Paksoy’un canlı yayına bağlandığı telefonuna ve gözlüğüne vuran saldırgan, Paksoy’un gömleğini yırttı ve sırtına yumruk attı ardından aracına binerek olay yerinden ayrıldı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CNN TÜRK ve Hürriyet ABD Temsilcisi Yunus Paksoy’a canlı yayın sırasında FETÖ mensubu tarafından düzenlenen saldırıyla ilgili soruşturma başlattı.
Paksoy’un ihbarı üzerine 25 dakika sonra olay yerine eyalet polis ekipleri ve bir dedektif intikal etti. Saldırının görüntülerinin yanı sıra bilgi alan polisler iletişimde olacaklarını söyleyerek olay yerinden ayrılırken, elinde ve boynunda darp izleri bulunan Paksoy saldırgandan şikâyetçi oldu.
Hürriyet temsilcisi Yunus Paksoy’a saldıran kişinin FETÖ’nün yargıdan sorumlu imamı, “hayalet avukat” lakaplı Ahmet Can olduğu iddia edildi. FETÖ’nün “yargıdan sorumlu imamı” olan Ahmet Can, Türkiye’de FETÖ’nün “gölge adalet bakanı” olarak anılıyordu. Türkiye, 17/25 Aralık’ta ABD’den iadesini talep etmiş ancak Washington yönetimi talebe olumsuz yanıt vermişti. Hürriyet ve CNN Türk’ün ABD Temsilcisi olan Yunus Paksoy’a saldıran FETÖ’nün yargı imamı olan Ahmet Can’ın avukatlık bürosu olmadığı, FETÖ militanları ile olan ilişkilerini örtülü olarak gerçekleştirdiği, deşifre olmamaya aşırı özen göstermesi nedeni ile kendisinin terör örgütü içinde hayalet avukat olarak anıldığı belirtiliyordu. Böylesine deşifre olmamak için çok ihtiyatlı hareket eden terörist Ahmet Can’ın açıktan bir Türk gazeteciye saldıracak kadar panik içinde olması FETÖ militanlarının yaşadığı bunalım ve gelecek korkusunu deşifre etmesi bakımından
çok önemli sanırım.
MİT'in FETÖ’nün düştüğü bu garabet durumu değerlendirerek bu ajan terör örgütünün drijan kadrolarına Türkiye başta olmak üzere etkili olduğu 120 ülkede diplomatik ataklarla ve bilhassa yurt dışında yapılacak operasyonlarla darbe vurması şarttır. Mesiyanik bir terör örgütü olan FETÖ’nün liderini seçmesini engellemek şarttır. Özellikle 5 Kasım’da yapılacak Başkanlık seçimleri öncesinde FETÖ’yü desteklemede ihtiyatlı davranan ABD ile görüşülerek önemli militan kadroların teslim edilmesi tekraren istenebilir. Bu militan kadrolara hedef ülkelerdeki güvenlik güçleri ile birlikte operasyon yapılabilir. Bu çözümler ABD’nin Fetullahçı terör örgütüne en azından 5 Kasım’a kadar destek vermeyeceği düşünüldüğünde bu terör örgütünü sıfırlamaz belki ama kendi aralarında iç savaş yaşayan terör örgütünün operasyon yapma tecrübesi ve yeteneğini zafiyete uğratabilir. İnşallah!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.