FETÖ’ye yaslanmış ve Saadet Partisi’nin büyük felaketi olan Genel Başkan’ı kim?

04:007/07/2021, Çarşamba
G: 7/07/2021, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

21 Haziran 2021 tarihli “Saadet Partisi’nde deprem; Karamollaoğlu gidiyor mu?” başlıklı köşe yazımda, Asiltürk’ün SP’de Kongre hamlesi ile emperyalist ve hegomonik küresel güçlerin Türkiye’de muhalefeti kullanarak “Erdoğan’sız bir Türkiye projesi”ni çöpe atarken siyasetin de dizayn edilmesinin önüne set çektiğini belirtmiştim. Yanılmamışım, zira Asiltürk ve yakınları kongre hamlesi nedeniyle Saadet Partisi içinden ve dışından inanılmaz, hakaret tenkit ve iftira ve beddualar ile karşı karşıya kaldı.

21 Haziran 2021 tarihli “Saadet Partisi’nde deprem; Karamollaoğlu gidiyor mu?” başlıklı köşe yazımda, Asiltürk’ün SP’de Kongre hamlesi ile emperyalist ve hegomonik küresel güçlerin Türkiye’de muhalefeti kullanarak “Erdoğan’sız bir Türkiye projesi”ni çöpe atarken siyasetin de dizayn edilmesinin önüne set çektiğini belirtmiştim. Yanılmamışım, zira Asiltürk ve yakınları kongre hamlesi nedeniyle Saadet Partisi içinden ve dışından inanılmaz, hakaret tenkit ve iftira ve beddualar ile karşı karşıya kaldı. Saadet Partisi’nin de tarlası sürüldü iddialarını gözardı etmeyen, parti içinde rahmetli Erbakan’dan sonra partinin Milli Görüş çizgisinden hızla uzaklaşarak Erdoğanfobik Batıcı ve emperyalist bir zemine kaydığı görüşünde olanların sayısının da küçümsenemeyecek kadar hatta yapılması muhtemel olağanüstü kongrenin kaderini etkileyecek kadar fazla olduğu aşikar.

20. dönem Milletvekili Necmettin Aydın, Oğuzhan Asiltürk’ün kurultay çıkışına ilişkin yaptığı açıklamalarda Kamalak ve eşi Zübeyde Kamalak ile ilgili bu tezi doğrulayan iddialarda bulundu. Asiltürk’ün Milli Görüş’ün en önemli ismi olduğunu ifade eden Aydın, “Saadet Partisi yönetimi söylenenleri dinlemez, bu güne kadar herkesi partiden uzaklaştırdığı gibi Sayın Asiltürk’ü de dışlamaya kalkarlarsa yeni bir partinin daha kurulmasına sebep olurlar. Sayın Oğuzhan Asiltürk’ün çıkışı ile Milli Görüş camiasında ciddi hareketlenme başlamıştır. Sayın Asiltürk, merhum Erbakan hocamızdan bu güne kadar uygulanan politikalara yönelik itirazını iki temel tespitle özetliyor. Milli Görüş çizgisinden kayma, tamamen retorik bir muhalefet anlayışı.
Her iki tespit de doğrudur. Sayın
Kamalak zamanında
‘hizmet hareketi bu ülkenin en hayırlı hareketidir denilerek’
Milli görüş düşüncesi davası örselenmiş, Gülen hareketine fazla yaslanılmıştır. Sayın Karamollaoğlu da önceleri Milli Görüş hareketini bölen en önemli aktör Sayın Gül’ün yaveri gibi hareket etmiş, daha sonra ve şimdilerde de özellikle CHP ile tek parti gibiymiş imajı doğurmuştur. Hukukçu Kamalak, Milli Görüş fikrini baskılamış, ısrarla
FETÖ’ye yaslanmış ve SP’nin
büyük felaketi
olmuştur
. Aşağıdaki beddua da hem bunun hem de nankörlüğün yeni delilidir. Beddua denilince akla, Kamalak’ın hizmet hareketi Türkiye’nin en hayırlı hareketi dediği FETÖ gelir. Aşağıdaki beddua cümlesi de hemen hemen aynı formattadır. Gönülde olan dile gelir” dedi.
TRUVA ATI DEDİ VE BEDDUA ETTİ
Kamalak
’ın eşi avukat
Zübeyde Kamalak,
Asiltürk’ü truva atına benzeterek beddualarla çok sert tepki gösterdi. Zübeyde Kamalak
, YİK’in 1 yıldır toplanmadığını
da öne sürerek
“Allah cehennemine en kısa sürede kavuştursun da Saadet’i AKP’nin günahlarına katamasın. Ne sıfatla, bizlerin adına hareket ediyor? Sen kimsin, kim oluyorsun kendi kendini YİK başkanı yapmış. 1 yıldır YİK toplanmıyor. İstişare kurulu başkanı istişaresiz sırf egosuyla Saadet’i kirletiyor”
şeklinde tepki sınırlarını aşan ideolojik bir yaklaşım sergiledi.
Saadet Partisi’nin eski Genel Başkanı Mustafa Kamalak
da, Twitter hesabından
“Yanlış işler…”
mesajını paylaştı ve Asiltürk-Erdoğan görüşmeleri ardından verdiği
“Vebali büyük olanla ittifak olmaz”
mesajını da yeniden paylaştı.
SAADET PARTİSİ OLAĞANÜSTÜ KONGREYE GİDER Mİ?

Partinin ilk kongresinde kendi gözetiminde mevcut yönetime karşı liste çıkaracağını açıklayan Asiltürk’ün, olağanüstü kongre için harekete geçip geçmeyeceğine gözler çevrilmiş durumda. Parti tüzüğü gereği, olağanüstü kongre kararı, Genel Başkan, Genel İdare Kurulu (GİK) veya seçilmiş delegelerin beşte birinin imzasıyla mümkün olabiliyor. SP’de, Asiltürk’ün olağanüstü kongre için yeterli imza toplayabileceği ancak kongrede yönetimi değiştirecek sayıya ulaşamayacağı yorumu yapılıyor. Genel Başkan Karamollaoğlu’nun da Asiltürk’ün olağanüstü kongre girişiminde bulunması halinde karşı çıkmayacağı bu kesimlerce savunuluyor. Ancak kazın ayağı öyle değil. Gazetecilerin “Olağanüstü kongre mümkün mü?” sorusuna yanıt veren Karamalloğlu, “Sadece genel idare kurulu ve benim bu konuda yetkim var. Benim öyle bir düşüncem yok. Olağanüstü kongreye gidecek bir noktada değiliz” açıklaması Saadet Partisi yönetiminin yapılması muhtemel olağanüstü kongreden çekindiğini gösteriyor. Zira Asiltürk’ün Küdüs TV’de yaptığı açıklamalardan Karamollaoğlu’nun çok rahatsız olduğu ve acil olarak parti genel merkezine eski genel başkanlar Recai Kutan ve Mustafa Kamalak’ı çağırarak bir toplantı yapması bana göre önemli bir duruma işaret ediyor.

Millet İttifakı’nı savunan bazı yayın organları ve kalemler olağanüstü kongrede Oğuzhan Asiltürk’ün geri adım attığı veya atacağını savunuyorlar. Benim tanıdığım Oğuzhan Bey en yakınlarından bile bu konuda tenkit alsa bu davadan geri dönmez. Türk edebiyatının üstadı Necip Fazıl Kısakürek en beğenilen şiirinde ne demişti?

Hadi ayağa kalk/Bitsin bu hasret/Surda bir gedik açtık/Mukaddes mi mukaddes/

Bitsin bu esaret, bu zillet!!!

#FETÖ
#Saadet Partisi
#Genel Başkan
#Millet İttifakı
#Cumhur İttifakı
#Oğuzhan Asiltürk
#Necmettin Erbakan
#Milli Görüş
#Karamollaoğlu
#Kamalak