En az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz

04:0013/12/2021, Pazartesi
G: 13/12/2021, Pazartesi
Bülent Orakoğlu

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından 104 emekli amiral hakkında geçtiğimiz Nisan ayında iktidara karşı verdiği ‘illegal bildiri’ hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak hazırlanan iddianame Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 104 emekli amiralin “Devletin Güvenliğine veya Anayasal Düzene Karşı Suç İşlemek İçin Anlaşma” suçundan 12’şer yıl hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Türkiye’de ‘cunta ve darbe muhibbi’leri diyebileceğimiz bir kesim kamuoyunu

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından 104 emekli amiral hakkında geçtiğimiz Nisan ayında iktidara karşı verdiği ‘illegal bildiri’ hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak hazırlanan iddianame Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 104 emekli amiralin “Devletin Güvenliğine veya Anayasal Düzene Karşı Suç İşlemek İçin Anlaşma” suçundan 12’şer yıl hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Türkiye’de ‘cunta ve darbe muhibbi’leri diyebileceğimiz bir kesim kamuoyunu şaşırtmayarak çeşitli bahanelerle iktidara karşı illegal bildiri hazırlayan emekli askerlere de kol kanat germe amacıyla bu kararı alan yargı kurumlarını eleştirme ve hatta suçlamaya başladılar bile! Ancak bu illegal bildiri metnini imzalayan 104 emekli askerin içinde yer olan emekli amiral Gürdeniz’in
“Montrö’yü savunmayı bir darbe teşebbüsüne kadar yorumlamak akla ziyan bir durum”
şeklindeki ifadesi doğrusu şaşırmamıza neden oldu.
MONTRÖ’YÜ ARAÇ OLARAK KULLANDIK

Bilindiği gibi başlangıçta 104 cunta heveslisi emekli amiral iktidarın politikaları üzerinden hükümete ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik gece yarısı skandal ve illegal bir bildiri yayınladı. Bildiride yalnızca Deniz K.K emekli amirallerin seçilmesi hususunda ‘illegal bildiri’yi hazırlayan CUNTA merkezinin asıl hedefinin “Türkiye’de İkinci bir 28 Şubat yaşanması olduğunu”7 Nisan 2021 tarihli köşe yazımda detaylarıyla açıkça belirtmiştim. “Nitekim illegal bildiriyi hazırlamada öne çıkan amirallerden Ergun Menginin Ali Yüksel Önel’e gönderdiği “Montrö’yü araç olarak kullandık” mesajı illegal bildiricilerin asıl hedeflerinin irticai tehdidi hortlatmak olduğunu ortaya koyması bakımından önemlidir. Olayın tedirgin edici tarafı ise bu bildirinin Deniz K.K’da 28 Şubat Cuntası zihniyetinin devam ettiğini ortaya çıkarmış olmasıdır. Önemli olan bu zihniyetin diğer kuvvet komutanlıklarında da devam edip etmediğinin ortaya çıkarılmasıdır” demiştim.

İDDİANAMEDE TESUD BAŞKANI NEDEN ŞÜPHELİ OLARAK YER ALDI. AMİRALLERLE BİRLİKTE Mİ HAREKET ETTİLER?

‘Amiraller muhtırası’nı soruşturan terör savcıları O.A ve V.K iddianamede emekli amirallerin darbe, muhtıra, bildiri ve benzeri olaylardan ilham alarak illegal bildiri metnini hazırladıkları, aralarında ise emir komuta zinciri olduğunu öne sürdüler. Terör savcıları tarafından, söz konusu açıklamanın gece vakti yapılması da bu sebeplere bağlandı. Terör savcılarının hazırladığı 181 sayfadan oluşan iddianamede en önemli gelişme Türkiye Emekli Subaylar Derneği Genel Başkanı emekli Tuğgeneral Namık Kemal Çalışkan’ın şüpheli olarak yer almasıydı. TESUD Başkanı “Namık Kemal Çalışkan’ın kurum olarak emekli amirallerin illegal bildirisini kınamaması ayrıca TESUD’un, 37’nci kuruluş yıldönümü mesajında Montrö’nün önemine dikkat çekmesi terör savcıları tarafından emekli amirallerin illegal bildirisine destek faaliyetleri olarak görülmüştü. Bunun üzerine Çalışkan ve yönetim kurulu üyeleri görevden alınmıştı. Yerine kayyum atanmıştı. Ve Çalışkan’ın evi sabah saatlerinde polis tarafından aranmış, Çalışkan gözaltına alınırken kendisine ait telefon ve bilgisayar gibi dijitallere el konulmuştu. Şüpheli TESUD Başkanı “Çalışkan’ın diğer şüphelilerin eylemlerine iştirak ettiği, aynı amaç ve kasıt birlikteliğiyle muvazzaf askeri personeli bulunduğu derneğin başkanlığını da kullanarak harekete geçirmeye çalıştığı” belirtildi. Ayrıca hem TESUD’un hem de emekli amirallerin açıklamalarının ortak bir iştirak olduğu ve “meşru iktidara karşı harekete geçmek üzere ve hükümetin görevlerini yapmasının kısmen veya tamamen engellenmesi amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinde emir komuta dışında hareket edilmesini hedeflediği” öne sürüldü. TESUD ile ilgili soruşturma ve dijitallerin incelenmesine devam edildiği güvenilir kaynaklardan öğrenilen bilgiler arasında bulunuyor.

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İLLEGAL AMİRALLER BİLDİRİSİNE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ DİYEMEYİZ

Başkan Erdoğan, “Emekli amirallerin vazifesi ‘104 tanesi bir araya gelerek’ siyasi bir tartışma konusunda darbe imaları içeren bildiriler yayınlamak değildir. Ancak geçmişi darbeler ve bildirilerle dolu bir ülkede bir gece yarısı 104 emekli amiralin böyle bir girişimde bulunması asla kabul edilemez. Bunun adına ifade özgürlüğü diyemeyiz. İfade özgürlüğü aksi halde diyerek başlayan ve ülkenin seçilmiş yönetimini darbe ile tehdit eden cümleleri de kesinlikle kapsamaz. Emekli amiral sıfatıyla da olsa böyle bir girişim, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik bir bühtandır.”

“Kendi iktidarını ülkenin ve milletin felaketinde gören bu habis zihniyeti, en az teröristler ve darbeciler kadar tehlikeli görüyoruz” diyen Erdoğan, “Hem teröristleri ve darbecileri aklıyorlar hem de ekonomi üzerinden milletimizin, özellikle de gençlerimizin umudunu kırarak, ülkemizi güven ve istikrar yerine KAOS iklimine yönlendirmeye çalışıyorlar” ifadelerini kullandı.

Türkiye Başkanı Sayın Erdoğan’ın bu açıklamaları “Türkiye’de cunta ve darbe muhibbi’leri ve dış destekçilerinin KAOS ve siyasi istikrarsızlık faaliyetleri ve açıklamalarına karşı en açık bir cevap” anlamı taşıyor. Asla başaramayacaksınız!

#Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı
#Terör Suçları Soruşturma Bürosu
#Türkiye
#Montrö
#Türk Silahlı Kuvvetleri
#28 Şubat