Cumhuriyet tarihinin en kanlı çocuk katilleri

04:0028/06/2021, Pazartesi
G: 28/06/2021, Pazartesi
Bülent Orakoğlu

İl Diyarbakır. Tarih 6-7 Ekim 2014. Terör örgütü PKK/HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın HDP Genel Merkezi’nin twitter sosyal paylaşım sitesinden “Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK’dan halklarımıza acil çağrı, Kobani’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarının ve AKP iktidarının Kobani’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz.” şeklindeki halkı galeyana getirme çağrısı yapılmıştı. Bu çağrıdan hemen sonra

İl Diyarbakır. Tarih 6-7 Ekim 2014. Terör örgütü PKK/HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın HDP Genel Merkezi’nin twitter sosyal paylaşım sitesinden “Şu anda toplantı halinde olan HDP MYK’dan halklarımıza acil çağrı, Kobani’de durum son derece kritiktir. IŞİD saldırılarının ve AKP iktidarının Kobani’ye ambargo tutumunu protesto etmek üzere halklarımızı sokağa çıkmaya ve sokağa çıkmış olanlara destek vermeye çağırıyoruz.” şeklindeki halkı galeyana getirme çağrısı yapılmıştı. Bu çağrıdan hemen sonra PKK/KCK terör örgütü tarafından “Kobani ile başlayan devrim dalgasını tüm Kürdistan’a yayma ve bu temelde Kürt gençliğinin ayaklanması çağrısında bulunuyoruz‘’ şeklindeki ‘’silahlı isyana kışkırtan’’ açıklamaları sonucu Diyarbakır’da başlayan isyan ve kalkışma teşebbüsü kısa sürede Türkiye genelinde 36 il’e sıçramıştı. Kalkışma ve isyan amaçlı sokak hareketleri PKK-HDP/PYD yandaşları tarafından ülke genelinde şiddet olaylarının yaşanmasına neden olmuştu. Terör örgütünün yayın organları tarafından ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin DEAŞ terör örgütüne destek verdiği iddia edilerek sürekli ‘kara propaganda‘ yapılmıştı. Kobani olayları sürecinde PKK çizgisinde hareket eden ve politik etkisini terör örgütünün hizmetine sunan HDP sokakları da harekete geçirerek çok sayıda insanın hayatını kaybettiği olayları başlatan ve provoke eden taraf oldu. Dönemin HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın ortamı geren açıklamaları üzerine sokağa inen PKK/HDP muhibbilerinin eliyle onlarca masum kişi hayatını kaybetti. PKK terör örgütü bebek katiliydi. PKK/HDP’yi ise Cumhuriyet tarihinin en kanlı çocuk katilleri olarak niteleyebiliriz.

Bu tespitimi iki açıdan ele alıyorum. Biricisi, PKK/HDP’li terörist grupların 7 Ekim 2014 tarihinde Diyarbakır’da kurban eti dağıttıkları için DEAŞ suçlaması ile çocuk yaşlarda olan Yasin Börü ve 3 arkadaşını ateşli silahla vurup 3’ünü pencereden atmaları, bir diğerini de sürükleyerek binadan çıkarmalarıydı. Atıldıkları yerde can çekişen Yasin ve arkadaşları aşağıda bekleyen terörist grup tarafından, satır, taş, sopa ve tekmelerle linç edilerek, üzerlerindeki değerli eşyaları gasp edildi. Evi arayan saldırganlar, yaralı halde tuvalette buldukları Yusuf Er’i döverek binadan dışarı çıkardı. Yerde yatan 4 cesede işkence edilirken, kaçmayı başaran Yusuf Er’in arkasından ateş edildi. İsabet almayan Yusuf Er bir süre kaçtıktan sonra bir sokakta bayılınca çevredekiler tarafından hastaneye kaldırıldı. Ahmet Dakak’ın vücudunda 22, Hasan Gökguz’un vücudunda 20, Yasin Börü’nün vücudunda 15 kesici ve ateşli silah yarası tespit edildi. Vücudunda çok sayıda bıçak yarası olan Riyat Güneş ise kafatası ezildiği için beyin kanamasından öldü.

Yasin Börü insanlık dışı yöntemlerle katledildiğinde 16 yaşındaydı.

CANAVARCA HİSLE EZİYET ÇEKTİRMEK

Olay yerinden toplanan boş kovanların, 16 gün sonra Bağlar Polis Merkezi’ne silahlı saldırı olayında kullanılan silahla aynı olduğu tespit edildi. İddianamede 26’sı tutuklu 34 sanık hakkında, “canavarca hisle eziyet çektirerek birden fazla kişiyi öldürmek, ülke birliğini ve bütünlüğünü bozmak” suçlarından 5’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 40’ar yıl hapis istendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “53 Kürt kardeşimizin kanı Demirtaş’ın ellerine bulanmıştır” dedi. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş “terör örgütü yöneticiliği”, “terör örgütü propagandası yapmak”, “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası’na muhalefet”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik”, “halkı kanunlara uymamaya tahrik”, “suç işlemeye tahrik” ve “suçu ve suçluyu övme” suçlarından hapis cezasına çaptırıldı. Halen hapiste cezasını çekiyor. İkinci tespitim ise ‘Beyaz Toros’ların’ bu kez PKK/HDP terör gruplarınca terör örgütüne zorla eleman temin etmek amacıyla kullanılmasıydı. Hatırlanacak olursa Türkiye’de 90’lı ve 2000’li yıllarda devlet içinde çöreklenmiş bazı illegal yapılar terörle mücadele adı altında gözaltına aldıkları kişileri beyaz Reno Toros marka araca zorla bindirerek götürmüşlerdi. Bu kişilerden birçoğu bir daha geri dönmemişti. Toros sadece bir araba olmamış, bu yıllar konjonktüründe kaybedilme ya da gözaltına alınma anlamına gelen, bölgede alakalı-alakasız herkesin canını ve beynini incitmiş kanlı canlı bir Toros canavarı korkusu yaratılmıştı. Teşbihte hata olmaz. Bu kez ise Beyaz Toros canavarı el değiştirmiş direksiyona PKK/YPG-HDP terör örgütü mensupları oturarak Diyarbakır başta olmak üzere Güneydoğu’da tüm il ve ilçelerde terör örgütünün dağ ve şehir kadrolarına eleman temin etmek için Kürt anne ve babalarının arzusu hilafına binlerce çocuğu kaçırarak terör örgütü saflarına katmışlardı. Bu şekilde dağa kaçırılan çocukların neredeyse tamamı bilerek ölüme gönderilmişti.

ADALET TECELLİ ETTİ

Yargıtay tarafından bozulan ‘’Yasin Börü’’ davasında 15 sanık ‘’canavarca hisle veya eziyet çektirerek çocuğu öldürme’’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edildi. Böylece Cumhuriyet tarihinin en kanlı çocuk katilleri hak ettikleri cezalara çarptırıldılar. Şimdi sıra Anayasa Mahkemesi’nde. HDP’nin kapatılma istemiyle yeniden açılan davada ilk incelemesini tamamlayan AYM Genel Kurulu Yargıtay Başsavcılığı’nca HDP’nin kapatılması için hazırlanan iddianamenin kabulüne karar verdi. Güneydoğu’da binlerce çocuğu Beyaz Toros’larla zorla veya kandırıp kaçıran PKK/HDP’li hainleri barındıran halk düşmanı PKK/HDP’nin kapatılması elzemdir.

#Diyarbakır
#PKK
#HDP
#Yasin Börü
#Beyaz Toroslar