ABD’nin önemli hukukçularından olan Robert Amsterdam, demokratik sistemlere tehdit oluşturan FETÖ terör örgütüne ilişkin yaklaşık 6 yıldır Gülen konusunu araştırdıklarını, FETÖ’nün dünyanın en tehlikeli tarikatlarından biri olduğunu belirtti. Ancak diğer normal terör örgütleri gibi değiller. Daha sofistikeler. Kendilerini çok sempatik görünen, çok demokratik ve açık fikirli görünen bir örgüte dönüştürebiliyorlar. Birçok maske takma yeteneğine sahipler. ABD ve Afrika’da ve Avrupa’nın bazı bölgelerinde oldukça başarılı oldular. Türkiye’de değil, tüm dünyada insanları (FETÖ’nün) demokrasiye yönelik tehlikeleri konusunda eğitmek için çok büyük bir görevimiz var.
“15 Temmuz, birçok kişiye Gülen örgütünün gerçek yüzünü gösterdi.” Amsterdam, 15 Temmuz darbe girişimi ve ABD’deki 6 Ocak Kongre baskını gibi faaliyetlerin iyice anlaşılması ve kavranması için ABD’deki ve Türkiye’deki kolluk kuvvetlerini yoğun bir şekilde çalışmaya çağırdı. Amsterdam, öte yandan 6 Ocak Kongre baskınının ABD’deki demokratik sistem için olağanüstü tehlikeli olduğunun anlaşılmasının önemine dikkati çekerek, “Türk darbesinin 6. yıldönümü, 6 Ocak’ta yaşananlar ışığında Amerikalılar tarafından daha iyi anlaşılmalıdır.” dedi. Açıklamalarına dikkat edilirse Amerika’nın derin devleti veya müesses nizama yönelik bir çağrının yapılmadığı direkt olarak bu kurumların atlanarak Amerikan halkına hitap edildiği açıktır. Zira Türkiye’de FETÖ 17/25 Aralık’ta başarısızlıkla sonuçlanan darbe girişiminde ve 15 Temmuz Kalkışması’nda FETÖ’yü azmettiren güç ABD ve NATO’dur. 6 Ocak’ta yaşanan Kongre baskınlarında ise arka planda PENTAGON’un olduğuna yönelik güçlü iddialar söz konusudur. Pandemi nedeni ile dünyada yaşadığımız bu konjonktürde Amerika’nın derin yapıları veya yasal kurumlarını aşarak Türkiye ile Amerika halkları arasında demokratik sistemin korunması adına köprüler kurulması imkansızın ötesinde hayaldir. Şüphesiz Amsterdam da bu gerçeğin bilincinde Amerikan’ın yasal ve illegal kurumlarını örtülü bir biçimde uyararak Amerika’nın ‘haydut devlet’ statüsünden demokratik bir hukuk devleti statüsüne geçmesini savunmaktadır.
15 Temmuz Kalkışması başarılı olsaydı FETÖ elebaşı Gülen, Humeyni’nin Paris’ten geldiği gibi Pensilvanya’dan Türkiye’ye gelecekti. 40 yıldan beri bu kalkışma için hazırlık yapan devletin kılcal damarlarına kadar sızan FETÖ elebaşı Gülen’in devletin 1 numarası olma şansını başka birine bırakması düşünülemez bile. Zira Ankara’da İncek sırtlarındaki Ankara’nın en yüksek sarayı FETÖ elebaşı Gülen için hazırlanmıştı. Türkiye, “dinî lider” takıyeli bir diktatör tarafından yönetilecekti. Küresel güçlerin taşeronu olan FETÖ elebaşı Gülen’in bu oyununu Türk milleti bozdu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısı üzerine Türk milleti meydanlara indi. Ve tankların üstüne yürüdü. Türk milleti TSK içine sızmış FETÖ’cü hainlere dur dedi. Türk milleti sokağa çıktı, vatandaş işe el koydu. Darbeyi yapanlara en büyük darbeyi vatandaş vurdu. Artık Türkiye’de vatan, millet, devlet bayrak gibi ortak değerlerin yanında demokrasi ortak değerimiz oldu. İnsanlar ölmeyi göze aldı. Bazılarımız şehit oldu, bazılarımız yaralandı. Bundan sonra darbe düşünenler bir netice alacağını düşünenler bu asil milletin demokrasi, hukuk dışı yöntemlere karşı direneceğinin en büyük göstergesi. Demokrasinin de teminatının aziz Türk milleti olduğu bu son olayda bir kez daha ortaya çıkmıştır. Devlet-millet işbirliği küresel saldırıların tek panzehiridir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.