Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak CHP üyesi Cüneyt Kara CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masa liderlerinden kendisini Cumhurbaşkanlığına aday göstermeleri için siyasi rüşvet sözü verdiğini bu şekilde 14 Mayıs 2023 tarihli 28. Dönem Milletvekili Seçimleri sonuçlarına göre CHP listelerinden aday gösterilen DEVA Partisi 14, Gelecek Partisi 9, Saadet Partisi 10 milletvekilini Meclis’e göndermişti. CHP ise 169 milletvekilini Meclis’e göndermişti. Kaya suç duyurusunda “CHP’nin kandırılarak Türk
Cumhuriyet tarihinde bir ilk olarak CHP üyesi Cüneyt Kara CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masa liderlerinden kendisini Cumhurbaşkanlığına aday göstermeleri için siyasi rüşvet sözü verdiğini bu şekilde 14 Mayıs 2023 tarihli 28. Dönem Milletvekili Seçimleri sonuçlarına göre CHP listelerinden aday gösterilen DEVA Partisi 14, Gelecek Partisi 9, Saadet Partisi 10 milletvekilini Meclis’e göndermişti. CHP ise 169 milletvekilini Meclis’e göndermişti. Kaya suç duyurusunda
“CHP’nin kandırılarak Türk siyasi hareketinde en büyük dolandırıcılık eylemine imza atmışlardır” İddiasında bulunmuştu
. Millet İttifakı bileşenlerinden DEVA, Gelecek Partisi ve Saadet Partisi ortak grup kurma çalışmalarını hızlandırırken, CHP’ye yıllarca hizmet etmiş onlarca milletvekili adaylarının bu haksızlık karşısında rahatsızlık ve huzursuzlukları artmaya başladı. Günümüzde CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun gerek parti içinden gerekse parti dışından istifa etmesine yönelik baskılar her geçen gün artmaya devam ederken
CHP üyesi Cüneyt Kaya, DEVA Partisi, Saadet Partisi, Gelecek Partisi genel başkanları ile bu partilere iştirak iradesi olan gazeteci ve görevliler hakkında nitelikli dolandırıcılık şikayetinde bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına dilekçe veren Kaya suçlamalarının araştırılmasını ve soruşturma açılmasını talep etti.
Cüneyt Kaya şikayetini 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde CHP ile birlikte Millet İttifakı çatısı altında seçime giren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan›ın, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ve Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu›nun başta Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere CHP kurmaylarını kandırarak fesata uğrattığını savundu. Cüneyt Kara Meclis›e CHP listelerinden giren bu 3 partinin fesata uğrayan bir irade ile milletvekili talepleri nedeniyle dolandırıcılık yaptıklarını belirtti. Cüneyt Kaya dilekçesinde TCK’nın 157. maddesindeki dolandırılıcık tanımına yer verdi.
DEVA, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi liderlerinin altılı masa sürecinde oy oranlarını olduğundan fazla göstererek kendileri olmadan seçimin kazanılamayacağını söyleyerek seçime girdiklerini, oy oranlarının ise seçimde çok daha düşük olduğunun ortaya çıkması ile haksız yere milletvekillerini Meclis’e soktuklarını söyledi.
Kaya şikayetlerini üç başlık altında topladı:
Dindar ve muhafazakarlar bizim için oy verecekler diye ikna ederken “Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle”-
Kılıçdaroğlu’na korku vererek biz olmazsak kazanamazsın diyerek “Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle...
-Benzeri haberleri kendi basın organlarında sürekli vererek “Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle Kılıçdaroğlu’nun kandırıldığı iddiasında bulundular.
Öncelikle CHP’li Cüneyt Kaya’yı demokratik girişimi nedeniyle tebrik ederim. Ben bu olaya başka bir açıdan bakmak istiyorum. Bugün CHP Listeleri içinde Milletvekili seçilen minik sağ partilerin hepsi seçimden çok kısa bir süre sonunda CHP’den istifa ederek kendi partilerine döndüler. Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığı adayı gösteren bu minik sağ partilerin seçmen nezdindeki karşılığı hemen hemen yok gibi. Siyaset mekanizması hiç bu kadar aşağılanmamış ve dizayn edilmemişti. Siyasi rüşvet ve hülle sistemi Kılıçdaroğlu, Akşener, Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu ve Gültekin Uysal tarafından kendilerinin küçük menfaatleri uğruna seçim sistemi hiç bu kadar yıpratılmamıştı.. Özellikle 6’lı Masa’nın kuruluşunda yabancı bir ülkenin parmağının güçlü bir olasılık olma ihtimali varsa!
KILIÇDAROĞLU ALMAN EKOLÜNDEN Mİ? 6’LI MASA’NIN KURULUŞU’NDA ALMAN FEDERAL İSTİHBARAT BİRİMİNİN ROLÜ VAR MI? ALTILI MASA ZİRVE BİLDİRİSİNE ALMANYA’NIN ANKARA BÜYÜKELÇİSİ JÜRGEN SHULZ TARAFINDAN SON ŞEKLİ VERİLDİ Mİ?
Kılıçdaroğlu’nun Alman ekolünden olduğu iddiaları ete kemiğe bürünmüş görünüyor. Kılıçdaroğlu’na 6’lı masayı kurduran gücün arkasında Alman Federal İstihbarat Başkanlığı’nın olduğu da güçlü bir varsayım. Zira Kılıçdaroğlu’nun kazanması durumunda oy oranları düşük
4 parti liderini 6’lı masaya alarak uzun süren bir sürecin sonunda oy oranları son derece düşük 4 lidere Cumhurbaşkanlığı Yardımcılığı ve Bakanlık verilmesi, ayrıca bu 4 partinin belirlediği yaklaşık 30-40 civarındaki milletvekili adayını CHP’nin listelerinden seçilecek sıralara konması, ABD ve İngiltere’nin kendisine karşı uyguladığı ambargoyu delmek amacıyla yapılmış bir psikolojik harp stratejisi ve taktiği miydi? Bu stratejik hamlesine rağmen Kılıçdaroğlu, ABD ve İngiltere’nin önemli dergileri ve gazeteleri tarafından kazanması çok zor, en zayıf halka seçildi. ‘Erdoğan gibi karizmatik değil’ başlığıyla Kılıçdaroğlu’na tam destek vermedikleri gibi Başkan Erdoğan’ın kazanmasının çok güçlü olduğunu belirtiyorlardı.
Özellikle 6’lı masanın ilk bildiri metninin imzalanmadan önce CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu tarafından emekli bir büyükelçi eliyle Almanya’nın Ankara büyükelçisi JÜRGEN SHULZ’A iletildiğini, metnin gerekli düzeltmeler yapıldıktan sonra ilân edildiğinin ortaya çıkması diploması kuralları ile izah edilemeyen ancak 6’lı masanın kuruluşundaki
sırrı aydınlatan bir gerçek sanırım!
#Siyaset
#Kemal Kılıçdaroğlu
#CHP
#Bülent Orakoğlu