CHP’de sıkıyönetim mi ilan edildi?

04:009/08/2023, Çarşamba
G: 9/08/2023, Çarşamba
Bülent Orakoğlu

CHP’de çifte seçim hezimeti sonrasında sular durulmadı. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu arasında yaşanan koltuk savaşları sonrasında parti tabiri caizse bir karpuz misali ikiye bölündü. Bu bölünmeden CHP’yi destekleyen gazeteciler ve televizyonlar ve partinin eski genel başkanları ve üst düzey yöneticileri de nasibini aldı. Koltuk kavgası açık bir savaşa döndü. İmamoğlu Kılıçdroğlu’nu devirebilmek için gizli darbe toplantıları bile düzenlerken, Kılıçdaroğlu da koltuğunu korumak için hamle üstüne hamle

CHP’de çifte seçim hezimeti sonrasında sular durulmadı. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu arasında yaşanan koltuk savaşları sonrasında parti tabiri caizse bir karpuz misali ikiye bölündü. Bu bölünmeden CHP’yi destekleyen gazeteciler ve televizyonlar ve partinin eski genel başkanları ve üst düzey yöneticileri de nasibini aldı. Koltuk kavgası açık bir savaşa döndü. İmamoğlu Kılıçdroğlu’nu devirebilmek için gizli darbe toplantıları bile düzenlerken, Kılıçdaroğlu da koltuğunu korumak için hamle üstüne hamle yaptı. Parti içinde ve dışında istifasını isteyen muhaliflere karşı da sıkı tedbirler aldı. Bu tedbirler çoğu zaman Kılıçdaroğlu’nun diktatör yanını da gözler önüne sermesi açısından anlamlıydı. Ancak Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu koruma amaçlı parti milletvekillerini susturmaya yönelik aldığı son tedbir bu kadar da olmaz dedirtti.

CHP Sosyal Medya ve Medya Planlama Birimi’nin yayınladığı yeni rapora göre Kılıçdaroğlu milletvekillerine açık açık ‘konuşma yasağı’ uyguluyordu. Televizyona çıkmadan partiden izin alınması istenen milletvekillerinin bireysel fikirlerini söylemesi de yasaktı. Yasak listesinde ‘milletvekillerinin kendilerine sorulan her soruya cevap vermemesi, dini konulara girmemesi’ gibi skandal yönlendirmeler de mevcuttu. CHP’de sanki Kılıçdaroğlu’nun koltuğunu koruma amaçlı bir vesayetçi yapı oluşturulmuş, ‘Sıkıyönetim’ ilan edilmişti. Türkiye’de geçmiş dönemlerde yaşanan sıkıyönetim uygulamalarında bile milletvekillerinin bireysel fikirlerini ifade etmesine bir kısıtlama veya yasaklama getirilmemişti. Kılıçdaroğlu koltuğunu kaybetmemek için CHP’yi bilinçli bir şekilde siyaset dışına itmeye mi çalışıyor. Kendisinin ifade ettiği söylenen ‘Koltuğu bırakmak istesem de bırakamam’ sözü ne kadar gerçek? Kılıçdaroğlu bu sözü koltuğu bırakmama gayretlerine bir meşruiyet sağlama amaçlı mı kullanıyor yoksa arka planda CHP’yi örtülü bir biçimde yöneten iç ve dış güçleri deşifre etmeye mi çalışıyor. Sizce hangisi?


İBB’DE SKANDAL HORTUM VE DEV VURGUN! CHP’Lİ İMAMOĞLU İÇİN SORUŞTURMA İZNİ

Mülkiye Müfettişleri, Hazine ve Maliye Müfettişi ve MASAK uzmanı tarafından İBB yönetimi üzerinde yapılan inceleme ve araştırmalarda usulsüz ihalelerle liyakati ve finansal gücü olmamasına rağmen belirli çevrelere adeta para aktarıldığı ortaya çıkarıldı. Yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda İETT bakım ve onarımına ilişkin 44 ihaleden 30’unun pazarlık usulüyle aynı kişilere verildiği, 6 farklı ihalede yaklaşık maliyetin 42 milyon lira fazla hesaplandığı belirlendi. Yapılan işlemler mevzuata aykırı olduğu için İBB ve İETT görevlileri hakkında düzenlenen 15 Haziran 2022 tarihli Tevdi Raporu, İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’na gönderildi.


İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ Mİ İMAMOĞLU’NUN ÇİFTLİĞİ Mİ?

Müfettişler, İBB ve bağlı iştiraklerinin vinil baskı işi alımı ve reklam alanlarının kiralanmasına ilişkin ihalelerini incelemesi sonucunda ise İBB tasarrufu altındaki raylı sistem istasyonları, otoparklar, ana cadde ve meydanlarda bulunan reklam alanlarının mevzuata aykırı olarak, belediye iştiraki “Kültür A.Ş.” aracı kılınarak belediye seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na sponsor olan iş adamı Hüseyin Köksal’ın amcasının oğluna ait “BVA Reklam ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş”, Ekrem İmamoğlu’nun koruyup kolladığı ve Gülşah Subaşı’nın sahibi olarak gösterildiği Subaşı ailesine ait “Panoffect Medya A.Ş.” ve Hüseyin Seçkin’e ait “Urban Media A.Ş.” adlı şirketlere verildiği tespit edildi.

İBB tasarrufu altındaki raylı sistem istasyonları, otoparklar, üst geçitler, ana cadde ve meydanlarda bulunan reklam alanlarının, 2886 sayılı Kanun uyarınca değişik tarihlerde yapılan 4 ayrı ihaleyle belediye iştiraki olan Kültür A.Ş.’ye verildiği belirlendi.
Kültür A.Ş.’nin ise toplam 1 milyar 19 milyon 596 bin 735,03 TL+KDV tutarındaki söz konusu işi 7 kısma bölerek “davet usulü” ile ihaleye katılma yeterliği ve koşullarına sahip olmayan 3 özel şirkete verdiği görüldü.
İhaleler kapsamında seçimlerde Ekrem İmamoğlu’na sponsor olduğu iddia edilen iş adamı Hüseyin Köksal’ın amcasının oğlu Ahmet Köksal ve Murat Kapki tarafından 2019 yılı yerel seçimlerinden sonra kurulan
“BVA Reklam A.Ş.” adlı şirkete “Kültür A.Ş.” tarafından toplam 395 milyon 100+KDV tutarında “reklam alanları” işletme ihalesi verildi.
*Hüseyin Seçkin tarafından 2019 yılı yerel seçimlerinden sonra kurulan “Urban Media A.Ş.”
adlı şirkete “Kültür A.Ş.” tarafından toplam 239 milyon 639 bin TL+KDV tutarında “reklam alanları” işletme ihalesi verildi.
*Ekrem İmamoğlu’nun koruyup kolladığı Eyüp/Gülşah Subaşı ailesinin oğlu “Onur Buğra Subaşı” tarafından 2019 yılı yerel seçimlerinden sonra kurulan “Panoffect Medya A.Ş.” adlı şirkete “Kültür A.Ş.”
tarafından toplam 384 milyon 857 bin 735 TL +KDV tutarında “reklam alanları” işletme ihalesi verildi.
Kim demiş İmamoğlu çalışmıyor diye bakın kendisine sponsor olanların parası belediye kasasından ihale kılıfı altında kat kat geri ödeniyor. İmamoğlu’nun bir çiftliği var çiftliğinde sponsorları var, var mı var!!!
#politika
#CHP
#Bülent Orakoğlu