Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bu iş 104 amirali aşar. Uyuyan hücrelere karşı uyanık olmak durumundayız’’ demişti. Bilindiği gibi 104 amiral ile ilgili tahkikat terör savcılarınca yapılıyor. Amiraller bildirisinin 3 Nisan’da bir internet sitesinde yayınlanması öncesinde TSK personelinin sinir uçlarını kaşıyacak psikolojik harp metotları uygulanmaya başlıyor. İlk saldırı 24 Mart’ta askeri okullara öğrenci alımına ilişkin koşullarda “İrticai faaliyete karışmamış olmak” şartının kaldırılmasıyla ilgili olarak yerine “Terörle iltisaklı” ibaresi getirilmesine rağmen konunun saptırılmasıyla geldi. 26 Mart’ta Tuğamiral M.S.’ye ait eski görüntüler yayılarak yine provokasyon yapıldı. 30 Mart’ta askeri kurslarla ilgili yönergede tam tersi olmasına rağmen, uydurma yayınlarla Atatürk’ün isminin yönergeden çıkarıldığı, Milli Savunma Üniversitesi’nde “Atatürk İlkeleri ve İnkılapTarihi” dersinin kaldırıldığı iddia edildi. 1 Nisan’da Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil’in ‘İrtica’ başlıklı provokatif köşe yazısı yayınlandı. 3 Nisan’da 15 Temmuz kahramanı ve gazisi Tümgeneral Davut Ala’nın ‘’Miraç Kandili mesajı ‘’yayınlanarak TSK’yı yıpratma aracı yapıldı.
Sözcü gazetesi yazarı Yılmaz Özdil 1 Nisan 2021 tarihli “İrtica” başlıklı köşe yazısında, Harp Okulları’na giriş koşullarını belirleyen yönetmelik değişikliği üzerinden hükümeti hedef aldı ve “Kimse kusura bakmasın, bu millet, takkeli Amerikan casuslarının, kravatlı Talibanların kumpaslarıyla, mermi bile sıkmadan, kendi ordusunun kendi vatanında esir alınmasına göz yumdu. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bunu reva gören millete, tarikat silahlı kuvvetleri yakışır diye düşünüyorum” iddiasında bulundu. Yılmaz Özdil bildiriye imza atan bazı amiralleri de köşe yazısına taşıdı.
Yılmaz Özdil köşe yazısında imzacı amirallerin bir bölümünü överek millet üzerinden devletin kurumlarını kıyasıya irticai faaliyetleri nedeniyle suçluyor Bilindiği gibi bu amirallerin bazıları Ergenekon terör örgütü üyesi olma suçuyla tutuklanmışlardı. Yapılan duruşmalarda yetkili mahkemelerce Ergenekon terör örgütünün FETÖ kumpası olduğu gerekçesiyle yargılanıp tutuklanan sanıkların tümü serbest bırakılmışlardı. Özdil’in bu yazıda unuttuğu önemli konu ise AK Parti iktidarının 2013 yılında 28 Şubat Süreci’ni sona erdiren “Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik”te bir değişiklik yaparak kamu personeli kadınlara yönelik başörtüsü yasağına son vermesi olmuştu. Yine 2013’te AK Parti’li dört kadın milletvekili Meclis Genel Kurulu’na başörtüsüyle katılarak 28 Şubat sürecinin sona erdiğini gösterdi. Üstelik 2014’te yapılan bir düzenlemeyle ortaokul ve liselerde başörtüsü yasağı kaldırıldı. 2017’de ise Türk Silahlı Kuvvetleri Kıyafet Yönetmeliği’nde yapılan bir düzenlemeyle kadın subay ve astsubayların başörtüsü takmasının önü açıldı.
Yılmaz Özdil’in köşe yazısında ismi geçen emekli amiraller Can Erenoğlu, Mehmet Otuzbiroğlu, Kadir Sağdıç, Deniz Cora, Atilla Kezek ve Türker Ertürk’ün 3 gün sonra (4 Nisan) AK Parti Hükümeti’ni hedef alan ve darbe imalı bildiriye imza attığı öğrenildi. Özdil’in bu amiraller başta olmak üzere imzacı amirallerin üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu İrtica başlıklı köşe yazısından anlaşılıyor. İster istemez akıllara ‘’Amiraller bildirisinin akıl hocası Yılmaz Özdil mi?’’ sorusu geliyor. Montrö Anlaşması’nı paravan olarak kullanıp 28 Şubat Süreci’nin irtica paranoyasına yelken açan, ülkemizi 90’lı yılların kaos ortamına taşımaya çalışan muhtıracı amirallerimiz herhalde Atatürk’ün hatırasına hakaret etmekten hakkında soruşturma açılan bir kişiyi bu kadar yüceltmezler diye düşünüyorum.
Amiraller Soruşturması bu tahrik ve provokasyonlarda rol alan provokatörler üzerinden yürütülürken bu kez önemli bir gelişme yaşandı. CHP Grup Başkanvekili Engin Altay CHP yandaşı bir televizyon kanalında canlı yayında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 27 Mayıs darbesinin ardından asılan merhum Başbakan Adnan Menderes’in akıbetiyle tehdit etti.
Yüzde 52 halkoyuyla seçilen ve anayasal hükümlere göre yetkilendirilen Cumhurbaşkanı Erdoğan sarf edilen tehdit sözleri için Engin Altay hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da CHP Grup Başkanvekili Altay hakkında “tehdit” suçundan soruşturma başlattı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay hakkında, bir televizyon programında Başkan Erdoğan’a yönelik sözleri nedeniyle, ‘tehdit’ suçundan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dilekçede, 104 emekli amiral bildirisinde de ‘aksi halde’ ile başlayan cümle ile vurgulanmaya çalışılan akıbetin ‘Menderes’in akıbeti’ olduğuna vurgu yapıldı. Bildirinin içeriği ile Engin Altay’ın açıklamaları arasındaki benzerliğin dikkat çekici olduğu ifade edilerek, Altay’ın açıklamaları ile amirallerin bildirisi arasında bir bağlantı olup olmadığının da araştırılması ve varsa soruşturmanın birlikte yürütülmesi talep edildi.
Ayrıca, amiraller soruşturmasında Yılmaz Özdil’in bu bildiriyi arka planda azmettirici olarak destekleyip desteklemediği, Muhtıra ve poşulu amiral görüntülerini yayınlanması için özellikle seçilen internet kanalının iç ve dış bağlantılarının araştırılması soruşturmanın selameti açısından elzem görünüyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.