AK Parti içindeki AKP’liler ve bazı işgüzar yazarlar 2023 seçimlerinde yargıda İmamoğlu’na verilen ceza için Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın devreye girip açıklama yapmasını istiyorlar. Her devrin adamı olan bu zatlar, ne istiyorlar nasıl bir açıklama yapılmasını istiyorlar anlamak mümkün değil! Türkiye’de yargının bağımsızlığını tartışmaya açan devlet ve iktidar karşıtı çevrelerin etkisinde hareket ettiğini düşündüğüm bu şahıslar İmamoğlu’nun bu kararla mağdur olduğu ve açıklama yapılmazsa ‘Millet 2023 seçimlerinde bunun hesabını sorar’ şeklinde muhalefetten (Millet İttifakı’ndan) daha fazla AK Parti ve hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı dahi eleştirerek açıkça seçimlerin kaybedileceğine yönelik kehanette bulunuyorlar. Misal olarak da İstanbul’da Yüksek Seçim Kurulu kararıyla 2019 yılında tekrarlanan büyükşehir belediye başkanlığı seçimini örnek gösteriyorlar. 31 Mart’ 2019’daki yerel seçimleri 13 bin 729 oy farkla kazanan İmamoğlu, seçimlerin tekrarında bu kez rakibi Cumhur İttifakı’nın AK Parti adayı Binali Yıldırım’a yaklaşık 800 binden fazla oy fark atmıştı.
‘Eğer üst mahkemeler kararı onaylarsa, AK Parti 2023 seçimlerinde benzer bir hezimet yaşayacaktır’ eleştirisi veya örtüsü altında temennilerini dile getiriyorlar. Bu çevreler İmamoğlu’na hak etmediği bir paye vererek Başkan Erdoğan ile İmamoğlu’nu aynı kefeye koyarak İmamoğlu için ‘Erdoğan’ın kaderini yaşıyor’ hadsizliğinde bulunuyorlar. Ancak bu hadsizler İmamoğlu’na yargı tarafından verilen haklı ceza sonrasında CHP’ içinde Cumhurbaşkanlığı savaşının İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nu destekleyen gruplar arasında yaşanırken, Altılı Masa’da ise CHP/ İYİ PARTİ ve HDP arasında yaşanan Cumhurbaşkanlığı adayı gerilimin öncelikle masanın temel direklerini çökertmeye başladığını neden görmezden gelip söylemezler acaba?
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu için verilen hapis cezası hakkında, “Bu kararı hukuken ele almayıp sadece siyasi açıdan istismar edenlerin bu planlarının toplumsal karşılık bulması mümkün değildir. Unutulmasın ki taklitler her zaman aslını yaşatır, aslını yüceltir” dedi.
Ekrem İmamoğlu suçu mahkemece sabit görüldüğü için ceza aldı. YSK üyelerine “ahmak” demek hakarettir. Bu suç kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı işlenmiştir. Kamu suçudur. Siyasilerin kendi aralarında zaman zaman gerçekleşen sınırı aşan sözlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi siyaset yapmanın gereği olarak kabul ediliyor ve ceza verilmiyor. Ama yüksek yargı görevlileri için görevleri sebebiyle söylenen hakaret sözünün ifade özgürlüğü için de değerlendirilmesi hukuken mümkün değildir. Sonuçta olayda nitelikli hakaret suçu olduğu mahkemece tespit edilmiş.
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan suç işlediği için değil şiir okuduğu için yani ifade özgürlüğünü kullandığı için ceza almıştı.
Ekrem İmamoğlu’na verilen ceza, yerel mahkemenin kararı çerçevesinde hukuka uygundur. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a verilen ceza, hukuka aykırıdır. Bunu da o dönem ve sonrasında herkes kabul etmişti. Karar üzerinden bakıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın durumuyla İmamoğlu’nun durumu açısından hiçbir benzerlik yoktur.
Önce siyasi lider sonra ülke lideri ve nihayetinde dünyanın en etkili iki-üç liderinden biri olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, mütevaziliğiyle ve halka dayanan siyasetiyle Türkiye toplumunun ezici çoğunluğunun gönlünde yer buldu. Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan ağır yargısal haksızlıklara uğramasına rağmen (şiire ceza, kapatma davası, 367 kararı gibi) hiçbir zaman savcılara, hakimlere, yüksek yargıçlara hakaret sayılabilecek bir söz söylemedi.
İmamoğlu ise hakaret etmeyi kendine hak gören tavrıyla, üstenci tarzıyla öne çıkıyor. Halka dayalı siyaset karşısında son derece yetersiz olan temsil siyasetini dahi halka tepeden bakmak olarak görüyor. Gelinen noktada sadece bir kesimin mecburen katlandığı ve bir kesiminde işe yarar olduğunu düşündüğü bir figüre dönüştü.
Başkan Erdoğan “Son günlerde bir mahkeme kararı üzerinden kopartılan fırtınanın gerisinde faşist zihniyet var. Bu tartışmanın ne bizimle ne şahsımla ne milletimizle bir ilgisi yok. Konu bir şahsın hakimlere hakaretten aldığı mahkumiyetten ibarettir” dedi.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.