ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin 14 Nisan’da PKK’nın lider kadrosunun yakalanması için 2018 tarihinde koyduğu para ödülünü yinelemesi Türkiye’de şüphe ile karşılandı. Zira ABD’nin Türkiye ile ilgili bu tür tekliflerinin hemen hemen tümünün ardından ülkemizin ulusal güvenliğini sıkıntıya sokan gelişmeler yaşanmıştı. Örneğin Türkiye “1’inci Körfez Harekatı” sonrasında Saddam’sız ve PKK’dan arındırılmış bir bölge beklerken Çekiç Güç’ün Türkiye ve Ortadoğu’da konuşlanmasıyla birlikte büyük bir şaşkınlık ve dost sandığı ABD’nin örtülü operasyonu ve ihaneti ile karşı karşıya kalmıştı. Türkiye Çekiç Güç’ün İncirlik’te konuşlanmasına, Saddam’ın Irak yönetiminden uzaklaştırılacağı ve PKK’nın bölgeden tasfiye edileceği düşüncesi ve beklentisi ile ılımlı yaklaşmış, bu nedenlerle ABD’nin beklentilerine olumlu karşılık vermişti. Bu hususta ABD ile yapılmış fiili bir anlaşma olmamasına karşın ABD’li üst düzey yetkililerin, Türk yetkililere verdiği sözleri tutmadıkları gibi iki ülke arasında kurulan ittifak ve mutabakatları da göz ardı etmişlerdi. ABD’li yetkililer resmen Türk yetkililere yalan söylemişlerdi. Bilindiği gibi 2018 yılında ABD Ankara Büyükelçiliği ‘Adalet İçin Ödül’ programı kapsamında, Murat Karayılan için 5 milyon dolar, Cemil Bayık için 4 milyon dolar, Duran Kalkan için 3 milyon dolar ödül koymuştu. Amerikalı yetkililere duyulan güvensizlikten ötürü Türkiye “PKK’yı birlikte bitirelim” teklifine samimi bulmadığı için sıcak bakmamıştı. Özellikle Biden’in Başkan seçildikten sonra Türkiye’yi hedef alan sözlerinden ve Biden’in 24 Nisan’da 1915 olaylarının yıldönümüyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada yaşananları “soykırım” olarak tanımlayacağı yönündeki istihbarati bilgilerden 14 Nisan’da PKK’nın liderlerinin tasfiyesi hatırlatılması da gözardı edilmişti. Biden Başkan seçildikten 93 gün sonra Erdoğan’ı aramıştı. İki lider 14 Haziran’da Brüksel’de düzenlenecek NATO Zirvesi’nde bir araya gelecekler. Bu görüşmede NATO zirvesi marjında ikili ve bölgesel konular geniş bir çerçevede ele alınacak.
Türkiye NATO toplantısına eli çok güçlü bir lider olarak katılacak. Ele alınacak konuların başında ise yaklaşık 30 ay önce PKK’nın sözde en üst liderlerinin başına ABD tarafından konan para ödülleri ilk gündem olacak. Peki bu liderlerin yakalanması konusunda bir gelişme olmamasına karşın Amerika’nın Türkiye’den PKK’yı birlikte bitirelim ve tamamen ortadan kaldıralım tezini öne sürerken Türkiye’den PYD’yi kabul edin ve Karadeniz’de Montrö konusunda bizimle beraber olun teklifini mi getirecek? Şüphesiz absürt bir teklif. Zira Amerika başına ödül koyduğu ve yönettiği PKK’nın üç liderinin nerede olduğunu bilemiyorsa yuh olsun İstihbarat birimlerine!!!
Bazı uzmanlara göre Ortadoğu’daki son gelişmeler veya savaş Rusya ve İran’ın etkisini arttırdı. ABD Ortadoğu’daki dengeleri kendi lehine çevirmek amacıyla DEAŞ ile mücadele stratejisini uygulamaya başladı. Ve bu strateji çerçevesinde PKK’nın Suriye kolu olan YPG ile ilişkilerini ve işbirliğini geliştirdi. Günümüzde de Suriye’de Rusya’nın elini güçlendirebilecek bir siyasi çözümün önüne geçmek ve İran’ı kuşatabilmek için SDG terör örgütüne ihtiyaç duyuyor. Bu nedenle PKK’nın Suriye kolu olan YPG’nin isminin terör örgütü olarak anılması nedeniyle SDG (Suriye Demokratik Güçleri) olarak lanse edilmesi için piar çalışmaları yapıyor. YPG/PKK terör örgütüne ABD’nin başkenti Washington’da ilk kez bir lobi firmasıyla anlaşma yaptırılıyor. SDG veya YPG’li teröristlere DEAŞ ile mücadele ettikleri için(???) özel göçmen vizesi (eş ve çocukları dahil) verilmesi Kongre’ye sunuluyor.
Rusya da YPG terör örgütünü kazanmak için YPG’ye özerklik sağlayacak federal bir yapıyı destekliyor. Ancak YPG’nin Şam rejimi ile siyasi bir anlaşma yapmadan özerklik kazanmasının mümkün olamayacağı bu teröristlere bildiriliyor. ABD ile Rusya arasında kalan YPG her iki tarafa da mavi boncuk dağıtıyor.
Diğer yandan ABD; Ortadoğu, Doğu Akdeniz, Kafkasya ve en son Karadeniz’de ortaya çıktığı gibi “yakın tehdit” olarak ilan ettiği Rusya ve “yükselen tehdit” olarak gördüğü Çin’e karşı mücadelenin başarısı için Türkiye’yi kazanma yoluna gitmesi şart görünüyor. Zira Rusya ve Çin’in yayılma alanlarının genişletilmesi önünde tek engel Türkiye’nin jeostratejik konumu görünüyor.
Sonuç olarak PKK liderlerine konulan ödül ile ilgili hatırlatma ABD’nin Erdoğan ile yaşadığı sorunların çözümü için ‘Kürt kartını’ yeniden masaya sürmesi olarak görülüyor.
Biden’in Başkan seçildiği günden günümüze kadar ‘Türk düşmanı’ tavırları, ‘soykırım açıklamaları’ karşısında Başkan Erdoğan şüphesiz hissi hareket etmeyerek ülkemizin menfaatleri doğrultusunda en doğru kararı verecektir inşallah.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.