Şubat ayından bu yana dünyanın gözü Rusya-Ukrayna savaşında. Birçok ülke, Rus lider Vladimir Putin’in askeri harekat emri sonrası ABD’nin yönlendirmesi sonucu Rusya’ya’ya karşı ekonomik yaptırımlar uyguladı. Ancak yaptırımlar Rusya’yı zorladıysa da Putin’in AB ülkelerine karşı enerji kozunu kullanması nedeniyle Rusya geri adım atmadı. Şubat ayında başlayan işgal girişiminin hala sürmesinin açık nedeni, Putin’in hasım ülkelere karşı enerji krizini bir silah olarak kullanmasındaki başarısı sanırım. Ayrıca dünyanın en önemli tahıl ihracatçısı konumunda olan iki ülkeden sevkiyatların aksaması gıda krizini de beraberinde getirdi. Enerji ve gıda krizinin baş göstermesi ile birlikte tüm dünya telaşa kapılırken, Türkiye Başkanı Erdoğan savaşta diplomasi trafiğini yürüten ve masada başarılara imza atan lider olarak kayıtlara geçti. Birçok Avrupa ülkesi Türkiye’nin başarılarına yönelik peş peşe analizler yaparken,ABD’li gazete The Hill bunlara bir yenisini ekledi.
Küresel siyasette yankıları süren savaşta, Türkiye›nin diplomasi zaferine imza attığı belirtildi. The Hill’de yayınlanan “ABD ile Rusya arasındaki savaşta Türkiye’nin suyuna gitmek” başlığıyla yayınlanan analizde Türkiye’nin önemine vurgu yapıldı. Türkiye’nin barış görüşmelerinde ve tahıl sevkiyatında öncülük ettiği belirtilen yazıda Türkiye’nin “Batı kanadına döndürülmesi gerektiği” belirtilerek “Ukrayna savaşına rağmen, Rus-Türk ekonomik bağlarının derinleştiğine dair son açıklamalar, ABD’yi Rusya’nın daha geniş stratejisini hesaba katmaya zorluyor” ifadeleri kullanıldı. The Hill gazetesinde kaleme alınan analizde Türkiye’nin savaş ve sonrasındaki rolü ele alındı. Analizde, Beyaz Saray’ın artık bu gerçekleri görmezden gelemeyeceği belirtilirken, “Türkiye, Batı kanadına döndürülmeli. ABD, Türkiye’nin uyumunu sağlamak için gerekli olumlu ve olumsuz teşvikleri uygulamalı” uyarısında bulunuldu. Türkiye’nin geniş askeri teknolojik gücüne ve stratejik önemine de gönderme yapan gazete, Moskova’nın, Ankara’nın siyasi-stratejik yönelimini tersine çevirme arzusunun nedenini ise, “NATO’nun sağlam bir üyesi olan Türkiye, Rusya için ölümcül ve tarihi bir tehdit” sözleriyle açıkladı. Rusya’nın Türkiye’yi Batı’dan ayırmayı ve böylece Doğu Akdeniz’e bir deniz yolu açmayı umduğunu belirten Hill, ABD’nin, Rusya’nın yeniden yönelim için oluşturduğu teşvikleri ortadan kaldırmak ve Ukrayna’yı Kırım’ın kurtuluşunda desteklemek üzere jeopolitik durumu değiştirmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Dünyada yaşanan ekonomik darboğaz ve ülkede yükselen enflasyona rağmen Türkiye ekonomisi büyümeyi sürdürüyor. Geçtiğimiz günlerde konu ile ilgili değerlendirmede bulunan İngiliz The Economist’in ardından bir değerlendirme de ABD menşeili Bloomberg’den geldi. Yapılan analizde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ekonomik modeli de gündeme getirildi. “Cumhurbaşkanı Erdoğan, fiyat istikrarı ve para birimi pahasına ihracata, üretime ve istihdama öncelik veren bir ekonomik modeli savunuyor” denildi. Aynı zamanda Erdoğan’ın enflasyonla başa çıkma konusunda şirketleri ve halkına çok güvendiğinden de bahsedildi.
Haberde, Türkiye’nin büyüme oranlarında Çin, Almanya, İngiltere ve Fransa gibi ülkeleri geride bıraktığına işaret edildi. Ayrıca Türkiye’de artan turist hareketliliğinden de bahsedilerek, “Gelişen turizm, yabancıların gelişleri ve harcamalarının bu yıl şimdiye kadar yüzde 100’ün üzerinde artmasıyla başka bir destek sağladı” tespitine yer verildi. Öte yandan Bloomberg tam ve kapsamlı bir değerlendirme için Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıklamalarını işaret etmişti. TÜİK, 2022 ikinci çeyreğine ilişkin büyüme rakamlarını açıkladı. Açıklamaya göre, Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 7.6 büyüdü.
ABD merkezli Foreign Policy dergisi, Türkiye’nin başarılarını sayfasına taşıdı. Dikkat çeken Türkiye analizinde Türkiye’nin Ukrayna ile güvenlik, Rusya ile enerji iş birliğine kadar birçok alanda uyguladığı diplomasi Batı’ya örnek gösterildi. Rusya ve Ukrayna’yı masaya oturtabilecek tek ülke olan Ankara, dünyaya diplomasi dersi veriyor. Türkiye’nin çözüme kavuşturduğu tahıl kriziyle dünya rahat nefes aldı. Ukrayna limanından tahıl sevkiyatını Türkiye’nin diplomasisinin kolaylaştırdığı ifade edilen analizde, “Ankara’nın yaklaşımı, Rusya ile nasıl başa çıkılacağı konusunda Batı’ya dersler sunuyor.” denildi.
Ankara’nın İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği karşısındaki kararlı ve bağımsız duruşu analizde övülüyor. “Türkiye NATO güvenlik bloğunun hayati öneme sahip bir üyesi, ancak Amerikalı ve Avrupalı ortaklarının pozisyonundan bağımsız olarak ve bazen bunlara karşı hareket eden bir üye olarak takdim ediliyor. Ankara’nın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bölgesel bir güç olarak konumunu güçlendirdiği belirtilen analizde, “Ukrayna’ya önemli miktarda silah sağladı ama Batı’nın Rusya’ya yaptırımlarına katılmadı. Ankara, NATO’nun vazgeçilmez bir üyesi olmayı sürdürüyor. Türkiye, yaptırımlara katılmaktan kaçınırken, NATO’nun Ukrayna’ya güvenlik desteği sağlama konusundaki tutumunu geniş ölçüde destekledi” açıklaması ile Türkiye’nin diplomatik başarısı, tahıl koridoru zaferi ve ekonomik büyümesi Batılı ülkelere örnek gösteriliyor.
Terör devleti Amerika Başkanı ve Kongresi’ne duyurulur!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.