CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “helalleşme” açıklaması kamuoyunda tartışılmaya devam ederken, Kılıçdaroğlu yayınladığı bir mektup ile helalleşme açıklamasına açıklık getirdi. Kılıçdaroğlu mektubu CHP’nin TBMM grup toplantısında Meclis kürsüsünden okudu. Mektubunda, “Helalleşme yüzleşmek, barışabilmek, devam edebilmek demektir. Bunu yarası olan topluluklarla yapacağız” ifadelerini kullanan Kılıçdaroğlu, benim liderliğini yaptığım partinin de geçmişte yarattığı derin yaralar vardır” diyerek bir helalleşme listesi sıraladı. Ancak kamuoyunda ‘Helalleşmede’ en çok tartışılan konu Kılıçdaroğlu’nun samimiyetiydi. Zira Başkan Erdoğan, 14 Mayıs 2021 tarihinde pandemi nedeniyle yaşanan 17 günlük kısıtlamadan etkilenen vatandaşlarımızdan helallik istemişti. Erdoğan, “Sıkıntıya düşen esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” demişti.
Kılıçdaroğlu ise devletin en üst katındaki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın helalleşme çağrısını ahlak ve siyaset dışı bir anlayış ve davranış biçimi ile “Bırak kardeşim sen helalleşmeyi. Neyin helalleşmesi? Helalleşme olayı sadece ve sadece insanları avutmak amacıyla veya insanların inançları veya duygularını sömürmek amacıyla, onların yaşadıkları sıkıntıları nasıl unutturabiliriz... Öyle bir çaba. Bu beyhude bir çabadır. Biz hakkımızı helal etmiyoruz” diye yanıt vermişti. Yaklaşık 6 ay önce devletin Cumhurbaşkanı’na ‘helalleşme konusunda ‘kendi titr’ini belli eden bir yaklaşım sergileyen Kılıçdaroğlu bugün hangi yüzle kamuoyunun önüne çıkıyor. Kendi partisi üyelerinin bile güvenmediği ve samimiyetine güvenmediği anlaşılan Kılıçdaroğlu Karamollaoğlu’nun helalleşme konusundaki sözlerine güvenerek kamuoyu önüne çıkarken 6 ay önce söylediklerini nasıl unutabiliyor. Pes doğrusu.
Kılıçdaroğlu’nun helalleşme çıkışı CHP içinde de dalgalanmaya yol açtı. Bir kesim, “Hazır iktidara geliyoruz. Erdoğan’dan hesap sormayı hedefliyoruz. Bu helalleşme nereden çıktı?” diye rahatsızlığını açıkça belli etti. Bu kesim ‘Yoksa hesap soracağız diye Kılıçdaroğlu bizi aldatıyor mu?’ sorusuyla tepki göstermeleri de enteresan doğrusu? Kılıçdaroğlu da CHP içindeki tepkilerin farkında olmalı ki, “Helalleşme ile hukuku karıştıranlar oldu” deme gereği duydu.
Kılıçdaroğlu, CHP’den yükselen itirazlara karşı sitemkârdı. “Kim ne suç işlediyse hukuk onun hesabını soracak” diye konuştu. Parti içindeki diğer kesim ise CHP’nin helalleşmeyi gerektirecek icraatları olduğu itirafına şiddetle karşı çıkıyor. Onlar bu çıkışın CHP’yi özeleştiri yapmak zorunda bırakacağına inanıyorlar. Zira tüm kamuoyunun bildiği gibi Kılıçdaroğlu CHP’si özellikle son dönemde FETÖ’nün 17/25 Aralık 15 Temmuz Türkiye’yi işgal ve iç savaş çıkarmaya yönelik darbe ve kalkışmalarına psikolojik harp faaliyetlerine FETÖ/PKK-HDP terör örgütleriyle ile işbirliği içinde destek veriyor.
Helalleşme listesinin içinde “28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz” söylemi başta darbe zihniyetinin devam etmesini isteyen 28 Şubat Cuntası’nı savunan darbecilerin, CHP’ye oy veren seçmenin büyük bir bölümünün eleştirilerine ve tepkilerine neden oldu. Mütedeyyin kesim ise Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarını tamamen samimiyetsiz oy için yapılan açıklamalar olduğu için eleştirmişti.
Kılıçdaroğlu’nun bu sözlerine 28 Şubat Cuntası’nın beyin takımından olan Er Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan da tepki göstermiş ve Oda TV’ye yaptığı açıklamada, “Ben oyumu CHP’ye vermiş bir kişi olarak hakkımı helal etmiyorum. Kılıçdaroğlu sağdan soldan helallik isteyeceğine, bu uğurda sahte delillerle cezaevine konulan generallerden helallik istesin” ifadelerini kullanmıştı.
Habertürk’te katıldığı canlı yayında, 28 Şubat darbeci zihniyetinin azarladığı Kılıçdaroğlu “skandal” bir çark ile CHP’nin TBMM grup toplantısında Meclis kürsüsünden okuduğu mektuptaki “Listenin içinde 28 Şubatçıların açtığı yaraları kapatıp helalleşeceğiz. İkna odalarına sokulan başı kapalı kızlarımızla helalleşeceğiz” sözlerini unutup “28 Şubat’çılar adaletle yargılanmadılar. Onların da haklarını savunacağız” açıklaması Kılıçdaroğlu’na neden çarkçı başı denildiğini, sözlerine güvenilmemesi gerektiğini ortaya koyuyor. Unutmadan 28 Şubat Süreci’nde Cunta tarafından yetkilendirilen EMASYA Komutanlıkları toplumun her kesiminden 6 milyon insanımızı illegal bir şekilde fişlediler. Bu kişilerin isim listesi devletin elinde helalleşme için Kılıçdaroğlu’nun bilgisine sunulur.
Helalleşme mi? Başlamadan toplum nezdinde güvenini kaybetti bile!
NOT; Er Çetin Doğan’ın eşi Nilgün Doğan,herhalde 28 Şubat CUNTASI GENERALLERİNİN ER RÜTBESİNE indirildiğini unutmuş görünüyor. 28 Şubat Davası’na bakan Ankara 5 Ağır Ceza Mahkemesi ve Yargıtay’ın 28 Şubat Davası’nda sahte delil kullandığı iddiası bu iki yargı kurumunun kurumsal kimliğine açık bir iftiradır. Eğer Nilgün Doğan’ın elinde bu konuda bir bilgi ve belge varsa bu konuda üst yargıya suç duyurusunda bulunması gerekir.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.