ilim irfan ve ahlak ile islami siyasi düşüncesinin harcını, yenilenen dünyada tekrar tekrar konuşmak için dar muhitlerde değil sağlıklı ortamlarda gelişebilir.
…
Herkesin kafasında bambaşka bir İslami düşünce pratiği var. Dünyanın da toplumun da bir kesimi ne yaparsak yapalım fikrini değiştirmeyecek. Ancak iletişim kurma imkanımız olan bir yeni nesil var ki onlarla irtibat kanallarını açık tutmak gerekir. Yenilenme bir ihtiyaçtır ve bu sadece sıcak gündemin başlıklarını olayları tartışarak yapılamaz. Derin düşüncelere de tartışma zeminleri açmak gerekir.1990’lu yıllarda bizim de şimdiki gençlerden farkımız yoktu, her fırsatta tartışmak, kıyasıya eleştirmek istiyorduk. O dönemin tartışma zeminleri paneller, sempozyumlar, dergiler, ruberu sohbetler fikirlerimizi geliştirmeye çok katkı sağladı. Şimdi mecralar değişse de gençlerin arayışlarına dikkat kesilmek gerekir.
Habertürk televizyonunda Veyis Ateş’in Dücane Cündüoğlu’nu konuk ettiği programa editörlerinin attığı “İslami ideoloji neydi ne oldu’’ başlığını görünce ‘ideoloji’ kavramsallaştırması yerine, islam siyasi düşüncesi ve pratikleri üzerinden bir değerlendirmenin daha doğru olacağı kanaatiyle bu notları düşmek istedim…
Bugünden geriye dönük tahlillerimizi sağlıklı bulmuyorum. Bir avuç insanken, kımıldaycak yerimiz yokken, dar, kısıtlı bir yaşam alanında yasaklı bir düzende, en ufak baş çıkartmanın velveleye sebep olduğu günlerde dindarlığımız şahaneydi de şimdi gerilemiş filan değil. Bilakis, geriye baktığımda kendimizi eleştirecek çok şey buluyorum. Diğer taraftan öyle o dönemlere olduğundan fazla önem vermeyi, mağdur edebiyatının ardına sığınmayı da sağlıklı bulmuyorum. Tıpkı o günlere yapılan güzellemeleri doğru bulmadığım gibi!
Profesyonel çalışma hayatıma İzlenim dergisiyle başladım. Tercih yaptım filan diyemeyeceğim zira başörtümle çalışabileceğim tek bir yer bile yoktu. Aldığım ilk ve tek iş teklifiydi. Ancak işin o kısmında değilim. Mehmet Ocaktan da orada yazı işleri müdürümüzdü. İlk orada tanıdım kendisini; pipo içmeyi, batı müziğini, romantizmi, sanatı seven birisiydi. Ben de hep içindeki kabuğu kırmak isteyen bir entelektüel izlenimi uyandırırdı. Sonra da bir milletvekiliği dönemi oldu o dönemde de kendisi hakkındaki kanaatim değişmedi. Geçen hafta Karar gazetesinde “dindarların gerileyişi’’ yazılarına denk geldim. Aynı yaşlarda olduğumuz için o dönemlere ilişkin benim hafızamda kalan ile onunki bambaşka demek ki!
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.