CHP’nin hesabı ve umudu?

04:005/05/2018, Cumartesi
G: 5/05/2018, Cumartesi
Ayşe Böhürler

“Vicdanınıza sesleniyorum bir otobüse biniyorsunuz, o otobüs, o firma 6 kez yolda kaza yapmış yedinciye aynı firmadan bilet alır mısınız?”… CHP aradı taradı nihayet kendi geleneği içinden gelen yukarıdaki sözlerin sahibi Muharrem İnce’yi aday seçmek durumunda kaldı. İnce çerçevesinde ortaya çıkan tabloya bir göz atalım.* Kılıçdaroğlu’nun parti içinde karşısına rakip olarak çıkma potansiyeli olan Muharrem İnce’yi siyaseten elimine etme düşüncesi mutlaka rol oynamıştır. Diğer taraftan İnce’nin CHP’nin

“Vicdanınıza sesleniyorum bir otobüse biniyorsunuz, o otobüs, o firma 6 kez yolda kaza yapmış yedinciye aynı firmadan bilet alır mısınız?”… CHP aradı taradı nihayet kendi geleneği içinden gelen yukarıdaki sözlerin sahibi Muharrem İnce’yi aday seçmek durumunda kaldı. İnce çerçevesinde ortaya çıkan tabloya bir göz atalım.


* Kılıçdaroğlu’nun parti içinde karşısına rakip olarak çıkma potansiyeli olan Muharrem İnce’yi siyaseten elimine etme düşüncesi mutlaka rol oynamıştır. Diğer taraftan İnce’nin CHP’nin kemik seçmen oylarını konsolide etme potansiyeli yüksek. Seçmen için ideolojik uyumu olan bir aday. Bu CHP’nin oyunu etkiler. Anketlerde Akşener’in partisine kaydığı ortaya çıkan bir kısım CHP seçmenini partide tutabilir. Bu durumda Akşener’in ilk turda ikinci olma ihtimalini azaltır. İnce’nin alması muhtemel %20 bandındaki oyu Akşener’in geçmesi bir hayli zor. Bu nedenle burada yarış ittifak içinde Muharrem İnce ve Akşener arasında olacağa benziyor.

* Akşener’in buna tepkisi ne olacak? Bunu henüz bilmiyoruz ancak Muharrem İnce isminden pek memnun olmayacağı yukarıdaki hesaba göre aşikar. Diğer taraftan Akşener’in CHP olmadan tek başına barajı geçme ihtimali de sallantıda. Bu durum Meral Akşener’in elini kolunu bağlayacaktır..

* Muharrem İnce’nin Kılıçdaroğlu’ndan daha iyi bir hatip olduğu muhakkak. Ancak hala açıklamaları ve kendileri çelişkiler yumağı. Kılıçdaroğlu, M. İnce’nin adaylığını açıklarken yakasındaki CHP rozetini teslim aldı ve böylece İnce tarafsız bir Cumhurbaşkanı adayı oldu. Mizansenin tamamı tam bir illüzyon. Çünkü bir taraftan hala referandumu kabullenememe ve yel değirmenleriyle savaşma durumu var, öte yandan da bu hareketle referandumu destekleyenlerin de tezlerini teyit etmiş oldular. Bu “tarafsız” Cumhurbaşkanı meselesi her dönemde manasız bir tartışma olmuş, Çünkü hayatın olağan akışı içinde her cumhurbaşkanı illa ki bir taraftı.

* Muharrem İnce iki kez Kılıçdaroğlu’na karşı parti başkanlığına aday oldu ikisinde de kaybetti. O süreçlerde bir hayli de ağır konuştu. Dedi ki: “Değerli basın mensupları Türkiye’nin vicdanına sesleniyoruz 6 seçimde başarılı olamamış bir Cumhuriyet Halk Partisi var. 7’inci seçimde bunun başarılı olacağını söyleyen bir Allah’ın kulu var mı? Ne olacak da, hangi büyük değişim olacak da 2019’da yaşayacağımız 3 büyük seçimi başarıyla sonuçlandıracağız. (2018’de öne alınan CB seçimi, meclis seçimi ve 2019’da yapılacak olan yerel seçimleri kastediyor.) Yani 6 seçim yenilmiş bir parti 2019’daki CB seçimini, mv seçimini ve yerel yönetimler seçimini hangi emarelerle başarıyla atlatacak? Kim burada bir başarı şansı görüyor bir ışık görüyor? Ben göremiyorum. Hatta önümüze bir referandum gelirse, başkanlık sistemi gelirse RTE 6 kez yendiği bu yönetimi yeniden yenecektir. (ki yendi zaten) Ben bunu görüyorum. Vicdanınıza sesleniyorum, bir otobüse biniyorsunuz, o otobüs, o firma 6 kez yolda kaza yapmış yedinciye aynı firmadan bilet alır mısınız?”

Ne oldu da, hangi büyük değişim oldu da bu seçimde Muharrem İnce partisinde başarı şansı görüyor? Yoksa o beklediği büyük değişim kendi dahil partisinin olmadık tezvirat ile yürüttüğü kampanya ve diktatörlük gelecek diye karşı çıktığı Cumhurbaşkanlığı Yönetim Sistemi miydi?

Görülen o ki CHP’nin hesabı büyük ama umudu yok.

HATIRALAR... AK PARTİ’NİN AMPULÜ

Adalet ve Kalkınma Partisi kurulurken amblemi ve ismi medyada çokça üzerinde konuşulan konulardan birisi olmuştu. Partinin sembolü olarak kabul edilen ampul akla hayale gelmeyecek pek çok şeye benzetilmişti. Özellikle muhalif basında derken, o zaman Ak Parti’ye muhalif olmayan basın olmadığını hatırlayarak düzelteyim, tüm basında amblem bir tür mizah konusu haline getirilmişti. Ampulün benzetildiği “rahle”, “sarık” gibi şeyler Ak Parti’nin üzerine yapıştırılmaya çalışılan “irticacılık” iddiasına uyumluydu. Mesela ampul ters çevirilince sarık olabiliyordu, içindeki çizgiler de rahle… Bir de parti adının ise Allah-Kuran-Peygamber’in ilk harfleri olduğunu öne sürenler de vardı. Parti’ye yönelik eleştiri yapanların başında da bugün olduğu gibi o gün de Saadet Parti’si vardı. Dönemin Genel Başkanı Recai Kutan’ın “ampulleri kaç watt göreceğiz” açıklamasının üzerinden tam 17 yıl geçti. O cephede bir gelişme olmadı ama Türkiye bu enerjiyle büyük mesafe kat etti. Hem ülkeyi kalkındırdı hem de her seçimde iktidar oldu. Kendi içinde en ufak bir yenilikçi harekete dahi izin vermeyen ise hep durduğu yerde sayıkladı hatta daha geriye gitti. Bugün de CHP gibi kendisini boğmaya çalışan zihniyetle, ittifakla seçime giriyor. Milli Görüş hareketinin emektarlarının, dava adamlarının kemikleri sızlıyordur diye düşünüyorum.

MUHALEFETİN İDDİALARI

Başkanlık sistemi için referanduma giderken muhalefetin pek çok iddiası vardı. Bunlardan birisi de yeni sistemin parlamenter sistemi yok edeceği iddiasıydı. Şimdi ise muhalefet parlamenter sisteme sıkı sıkıya yapışmış vaziyette. Ortaya çıkan matematik Parlemento’nun başkanlık sisteminde çok daha önemli olacağını gösteriyor. Yeni sistemde parlamenterler sadece yasamaya odaklanarak gereksiz mesai harcadıkları bir çok işten uzaklaşacaklar. Meclis daha geniş bir yelpazede, çoğulculuğu yansıtan bir temsile sahip olacak. Muhalefetin “parlamenter sisteme dönmeliyiz” sloganı da böylece çöpe atılmış oldu. Zaten bu iddia da gerçekleşebilir bir iddia değildi. Yeni bir anayasa değişikliğini referanduma götürebilmek için meclisin beşte üçünün desteğini almaları gerekir. Bunun ise olma ihtimali dahi yok. Hadi oldu diyelim, birbirine benzemeyen bu partiler birlikte yeni bir seçime girmeyi nasıl göze alacaklar. Hadi onu da göze aldılar, kazanacaklarını nasıl garantileyecekler. Yani her zamanki gibi olmayacak vaadlerle CHP seçmenin aklını karıştırıyor. Her zaman yaptıkları siyaset de bu değil mi?

#Muharrem ince
#CHP