Muhalefet ve hitabet

04:0031/05/2018, Perşembe
G: 31/05/2018, Perşembe
Aydın Ünal

Belagat, yani güzel ve etkili hitabet, Türkiye’de siyasal iletişimin hala en mühim aracı. İyi konuşabilen siyasetçi yarışta mutlaka birkaç adım öne çıkıyor. Recep Tayyip Erdoğan, icraatları kadar milletle gönül irtibatı kurabilen belagatiyle rakiplerine açık ara fark atıyor. Pekiyi muhalefet temsilcilerinin belagati nasıl? Meşakkatli oldu ancak muhalefet temsilcilerinin konuşmalarını dinleyerek kısa değerlendirmeler yaptık. Buyurunuz:Kemal Kılıçdaroğlu:22 Mayıs 2010’da CHP Genel Başkanı olarak kürsüye

Belagat, yani güzel ve etkili hitabet, Türkiye’de siyasal iletişimin hala en mühim aracı. İyi konuşabilen siyasetçi yarışta mutlaka birkaç adım öne çıkıyor. Recep Tayyip Erdoğan, icraatları kadar milletle gönül irtibatı kurabilen belagatiyle rakiplerine açık ara fark atıyor. Pekiyi muhalefet temsilcilerinin belagati nasıl? Meşakkatli oldu ancak muhalefet temsilcilerinin konuşmalarını dinleyerek kısa değerlendirmeler yaptık. Buyurunuz:



Kemal Kılıçdaroğlu:
22 Mayıs 2010’da CHP Genel Başkanı olarak kürsüye çıktığında konuşması tam bir faciaydı. Aradan geçen 8 yılda hitabeti ilerleme kaydetmiş olsa da hala facia. Konuşma metinleri okumaktan ısrarla kaçınıyor ve bu nedenle de hem çok gaf yapıyor, hem de kendisini çok tekrar ediyor. Hitabette tekrar iyidir ama Kılıçdaroğlu’nun tekrarlarında istikrar bulunmuyor. Konuşma notları kullansa da ekibi yeni, dikkat çeken, dinleten malzeme üretemiyor. Hitabetiyle el hareketleri arasında ciddi uyumsuzluk var. İddialarının altını dolduramadığı için sözünün ağırlığını azaltıyor.
Muharrem İnce:
CHP’de öne çıkmasının, CHP Genel Başkanlığına ve Cumhurbaşkanlığına aday olmasının yegane sebebi belagati. Zaten belagati dışında bilinen bir siyasi başarısı da yok. Ayda bir güzel konuşmak mümkündür ancak Cumhurbaşkanlığı adaylığı vesilesiyle günde birkaç kez konuşarak belagatteki sihrini de hızla kaybediyor. Konuşmalarında çok belirgin şekilde Erdoğan’ı taklit ediyor. Ne var ki kötü şiir okuyor. Konuşmalarında giriş-gelişme-sonuç yok, insicam yok. Muhteva ise gittikçe boşalıyor. Kötü espriler yapıyor. Gereksiz yere sesini yükseltiyor ve daha şimdiden sesi kısıldı. Dinleyiciyle diyalogları yapay. Kendisini dinletemiyor, ilgi çekemiyor ve konuşmasını bitirdiğinde geriye hatırlanabilir hiçbir şey kalmıyor. Dinleyici miting alanına biraz da “şov” görmek için gelir ama Muharrem İnce’nin konuşmasını dinleyenler “vaktimi heba ettim” hissiyle alandan ayrılıyor. Hitabetine sağlam malzemeler üretecek bir ekip kuramazsa birkaç hafta içinde tamamen tükenecek.
Meral Akşener:
Sahnede kendisi değil. Lider rolüne büründüğü için sesini doğal kullanmıyor. Tok, erkeksi, abartılı ciddi ve üstten bakan ses tonu ve hitabetiyle dinleyiciyi ürkütüyor. Konuşmuyor, kızıyor ve bağırıyor. Metin okumuyor ama tüm konuşmasını sanki metinden okuyormuş gibi yapıyor ve bu da hitabetini oldukça sıkıcı hale getiriyor. Konuşmalarında içtenlik yok, ikna edici değil. Konuşma metni ya da notu kullanmadığı için ilgi çekici, kendisini dinletecek mevzular açamıyor. El hareketleri ve mimikleri ise hitabetiyle uyumsuz. Eleştirileri etkisiz, gelecek vizyonu belirsiz. Konuşmalarının muhtevası Muharrem İnce’nin konuşmalarıyla aynı. Sanki aynı havuzdan besleniyorlar. Dinleyiciyle asla irtibat kuramıyor. Kendisini ilgiyle dinletemiyor.
Pervin Buldan:
Türkçesi en güzel muhalefet hatibi. Açık, anlaşılır, kısa cümleler kuruyor. Derdini anlatıyor ve kendisini dinletiyor. Ancak her bir cümlesini slogan atar gibi kuruyor. Konuşmaları sadece belli bir kesime hitap ettiği için “etkilemek” gibi bir meselesi yok ve muhteva sıkıntısı çekmiyor.
Temel Karamollaoğlu:
Ne de olsa eski siyasetçi ve ne de olsa Milli Nizam geleneğinden geliyor. Takılmadan uzun uzun konuşabiliyor. Tek sorunu kendisini yenileyememiş olması. Muhteva çağı yakalayamıyor. Kürsüye kimi zaman tablet bilgisayarla çıkıyor ama bu ona genç, dinamik bir hatip vasfı kazandırmıyor. Argümanları zayıf, zihin de biraz karışık. Çokça rakam kullanıyor ama abarttığı belli oluyor. İddiaları çok klasik, çözüm önerileri ikna etmiyor. En azından sağlam bir danışman ekibi kurmazsa, siyasetiyle olduğu kadar belagatiyle de öne çıkması mümkün gözükmüyor.
#Muhalefet
#hitabet